NEDEN CHP BİRİNCİ ,AK PARTİ İKİNCİ OLDU ?

A- Yüce Allah CC:
“Şüphesiz ki, bir kavim kendi durumunu değiştirmedikçe Allah onların durumunu değiştirmez. Allah, bir kavme kötülük diledi mi, artık o geri çevrilemez. Onlar için Allah'tan başka hiçbir yardımcı da yoktur” (Ra'd, 13/11) buyurmaktadır

B- ÜSTAD SAİD-İ NURSİ,EMİRDAĞ LAHİKASI ADLI ESERİNDE HALK,CHP'Yİ İKTİDARA          GETİRMESİ İLE İLGİLİ GÖRÜŞLERİ:
    "Bu asil Türk milleti ihtiyarıyla o partiyi kat'iyen iktidara getirmeyecek. Çünkü Halk Partisi iktidara gelecek olursa, komünist kuvveti aynı partinin altında bu vatana hâkim olacaktır. Halbuki, bir Müslüman kat'iyen komünist olamaz, anarşist olur. Bir Müslüman hiçbir zaman ecnebîlerle mukayese edilemez. İşte bunun için, hayat-ı içtimaiye ve vatanımıza dehşetli bir tehlike teşkil eden bu partinin iktidara gelmemesi için, Demokrat Parti'yi, Kur'ân ve vatan ve İslâmiyet namına muhafazaya çalışıyorum."Diyor.

   Bu iki tespitin penceresinden ,31 Mart 2024 yerel seçim sonuçlarını değerlendirelim.

      CHP, 1950'ye kadar tek başına iktidarda olduğu sürece  batıda getirdiği yasalarla ülkede yaptığı uygulamalardan dolayı  halkın  tüm değerleri zorla değiştirildi.Batıda getirilen  yeni değerleri kabul etmeyen dindar vatandaşlar , CHP  iktidarının baskısına maruz kaldılar.Halk 14 Mayıs 1950 den itibaren CHP 'yi bir daha tek başına iktidara getirmedi.Halk CHP'nin yaptığı bu  olumsuz tavırlarını neden unutarak, 31 Mart 2024 tarihinde neden yeniden birinci parti yaptı .Halk kendi değerleri ile uyumlu olup, hizmet eden AK Partiyi 31 Mart 2024 tarihinde yapılan yerel seçimde neden terk edip ikinci parti yaptı?
    Bir millet , yapacakları olumsuz davranışlardan  dolayı başına  gelecek olumsuz  olayları anlatan bir ayetle başlarken ,çok sevilen ve  talebeleri olan Mola Said-i'in görüşüne de yer vererek meselenin iyi anlaşılması  kolaylaştırır.

 2002 DEN BERİ YAPILAN TÜM SEÇİMLERDE AK PARTİ  BİRİNCİ OLDUĞU  HALDE   NEDEN BU SEÇİMDE İKİNCİ OLDU ?.CHP  1950 DEN BERİ YAPILAN TÜM SEÇİMLERDE İKİNCİ PARTİ OLURKEN, BU SEÇİMDE  NEDEN  BİRİNCİ. PARTİ  OLDU ?

    TESPİT EDİLEN BAZI HUSUSLAR

1- AK Parti , kurulduğu 2001 yılından bu yana girdiği 18 seçimde hep birinci parti olurken, 
31 Mart 2024'te yapılan  seçimde neden  birinci parti olamadı ?           
2- 14'ü büyükşehir ,35 belediye başkanlığı seçimini kazanan CHP, Türkiye genelinde en çok oy alan parti oldu. AK parti ise oy oranında, ilk kez 2. sıraya geriledi.
3-"AK Parti olarak oy oranlarının yüzde 44,3'ten yüzde 35,5'e, Cumhur İttifakı olarak ise yüzde 51,6'dan yüzde 40,5'e gerilediğine dikkati çekti. "(Seçim sonrasında AK Parti yönetim kurulu yaptığı toplantıda açıklandı.R.T.Erdoğan)
4- "31 Mart'ta yapılan seçimlerde AK Parti'ye gönül verenlerin bazıları sandığa gitmemesinin sebebi genel merkez , il teşkilatların , hem de adaylardan kaynaklandığının vurgusunu yaptı."
(R.T.Erdoğan)
5- "Emeklilerimizin serzenişlerini il ziyaretlerimizde zaten görüyorduk. Gerek tek seferlik 5 bin lira ödenmesi, gerek yüzde 50'yi bulan maaş zamları, gerekse diğer adımlarla, bütçe disiplinini bozmadan, üzerimizdeki bu baskıyı hafifletmeye çalıştık; ama muvaffak olmadık.” tespitinde bulundu.(R.T.Erdoğan)

    Not:Toplu sözleşme yasası gereği; memur ve memur emeklilerinin maaş ve zamlarının tespiti aynı toplu görüşme yasası ile yapıldığı halde , 2023 yılı temmuz ayında memur ve emekli memurlarına maaşlarına yapılan artıştan sonra memurlara   8 bin 77 TL de seyyanen ek zam yapılmıştı.
     Aynı yasa ile maaş alan emekli memurlara da seyyanen aynı oranda  zam verilmemedi.Bu  ayrılım emeklilerde üzüntü ve kırgınlığa sebep oldu.(Emekliler)

6-"Gazze krizi gibi elimizden gelen her şeyi yaptığımız ve bedel ödediğimiz bir meselede dahi siyasi saldırıları savuşturmayı, kimi çevreleri ikna etmeyi maalesef başaramadık. Bunlarla ilgili değerlendirmelerimizi de artısı-eksisiyle mutlaka yapacağız.” dedi.
(R.T.Erdoğan.)
Not:Filistin'e yapılan yardım bazı uluslar arası sebeplerden dolayı çoğu zaman yapılan yardımın  tamamı  açıklanamadı.Filistin Yöneticileri Türkiye'nin yaptığı yardım ve destek için açıkça  teşekkür ettiği halde ,muhalefet   gerçekleri söylemedi ,siyasetten  olayları gizleyerek olumsuz açıklama yaptılar, konu hakkında bilgi sahibi olmayan saf  dindarlar da muhalefetin oyuna geldi.
 
7-Toplantıda "kibir hastalığı”na da dikkati çeken Erdoğan, "Buradan başlayarak; il, ilçe, belde teşkilatlarına, belediye başkanlarımıza, milletvekillerimize, hatta bürokrasiye uzanan bir sıkıntıyla karşı karşıyayız."(R.T.Erdoğan)
8-"Hatayı, kusuru, yanlışı millette aramak, bizim geleneğimizde asla yoktur. Biz siyasi hayatımızın hiçbir döneminde böyle bir yola başvurmadık, şimdi de başvurmayacağız. Açık söylüyorum, şahsım dâhil bu masanın etrafında oturan hiçbir arkadaşım, 31 Mart seçim sonuçlarının sorumluluğundan kaçamaz."Dedi.
(R.T.Erdoğan)
9-"Nerede bir eksik, hata, kasıt veya ihanet varsa, üzerine gitmek boynumuzun borcudur. Diğer türlü, Allah korusun, daha büyük felaketlerin, daha sarsıcı kayıpların yaşanmasına mani olamayız.” açıklamasında bulundu.,(R.T.Erdoğan)
10- "Ya hatalarımızı görerek kendimizi toparlarız ya da güneşi gören buz misali erimeye devam ederiz. Ya başından sonuna kadar işimizi dört dörtlük yaparız ya da çok daha ağır bedeller ödemekten kurtulamayız. Ya milletimizle olan gönül köprülerimizi yeniden güçlendiririz ya da eleştirdiğimiz partilere benzemekten kendimizi alıkoyamayız. Kim olursa olsun hiç kimsenin 22 yıllık birikimi, 22 senelik zorlu bir mücadeleyi heba ve heder etmesine izin veremeyiz, buna müsaade etmeyeceğiz.” mesajıyla konuşmasını sonlandırdı.(R.T.Erdoğan)

Not:Bir ilçede görevliye , AK Parti'liye seçim mağlubiyetinin sebebi ne olduğu sorulduğunda verdiği cevap:"Ak Parti il ve ilçelerinde görevli
 4 çeşit insan vardır."Dedi.
1- Yönetimde olan bazı Zengin ve mallarını koruyup ,çoğaltmak isteyenler vardır.
2-Yönetimde basit menfaat ve çıkarı peşinden koşanlar vardır.
3- Yönetimde bulunanların bazıları, Çıkar peşinde koşup ,iyi ahlaki  değerlere  sahip  olmayan  kimseler vardır.
4Yönetimde görevli bazı Dava sahibi  AK Partililer vardır.
  Not:4.gurupta  olan gerçek AK Partili yönetici kişilerin sayısı azdır.Acilen Merkez, il ve ilçe teşkilatlarında  sayıları  hızla artırılmalıdır.

11-Bakan yardımcıları ,bazı emekli milletvekilleri ve bazı üst görevlerde ki bürokratlar değişik kurumların yönetimlerinde ( 2-3-4-5 .....gibi) yerlerin yönetimlerinde görev alarak 200-300 bin TL den fazla 2. maaş alanlar vardır.
    Evine  bir parça ekmek götüremeyen yüzlerce üniversite mezunu işsiz genç sokaklarda aç dolaşmaları iktidarı olumsuz yönde etkiler.
Not:Çalışan hiç bir kimseye ikinci maaş  ödenmemelidir.İşsiz üniversite mezunlara  iş verilmelidir.
12-Ev kirasını veremeyen,çoluk çocuğunun ihtiyacını karşılamaya gücü olmayan, dar gelirli veya emekli maaşı az olan   emeklilerin çektikleri sıkıntılardan dolayı iktidar partisine oy vermeyip,muhalefet partilere oy verdiler.
Not:Acilen bu mağdurlara sahip çıkmalıdır.
13- Kamu yönetiminin üst makamlarında yönetici olarak görev alan kişilerin bazıları işin ehli değil,yönetimde yakınları  olan veya gayrı meşru yollarla bu görevlere gelenlerin yüzünden kamu hizmeti aksıyor.Bunlar  halka iyi hizmet yapmadıkları için ,halk bunların  yüzünden iktidardan uzaklaşıyor .
14- Kamuda  görev almak istiyen binlerce kişi girdikleri yazılı sınavda yüksek puan aldıkları  halde iktidar da adamı veya parası  olmayanlar yapılan mülakatta başarısız olması, 
   Çok düşük yazılı puanları olanların iktidarda  adamı veya parası olanların mülakat sınav sonunda  haksız yere sınavı kayıp edenler,iktidarın adaletsiz davrandığını düşünerek iktidardan uzaklaşıp muhalefete oy vermişler.

15- İŞKUR; TYP Kapsamında  geçici İşçi olarak işe girmek isteyenlerin  sahibi veya parası olmayanlar işe giremeyince iktidarda adalet olmadığı hükmüne varıyorlar .

Not:Sağlık Bakanlığı'nın yeni alacak geçici  elemanları sınav veya adama bağlı  değil ,noter kurası  ile işe alınması sevindiricidir.
    Bundan sonra görevlere alınan işçi ve memurlar.için yapılan yazılı  sınav sonunda (önemli  görevler  dışında) alınacak  tüm elemanlar sadece yazılı  sınavla alınması adaleti sağlayacaktır .

16-28 Şubat'ta halka zulüm eden  o dönemin bazı yöneticilerinin  bu dönemde de üst makamlarda ki  görevlere devam etmekte olduklarını gören 28 Şubat mağdurları ,iktidara karşı güvenleri sarsılmıştır.
Not:28 Şubatta devlet kurumlarının üst kadrolarında olup ,dindarlara  baskı kuran yöneticilere yeni üst düzey görev verilmemelidir.
Not: İktidar 28 Şubat'ta mağdur olanlara sahip çıkmalıdır.
17- Bu dönemde  kamu görevlerinde bulunan  güvenilir, işe ehil bazı yöneticiler, iktidardaki AKP'li bazı yöneticilerin işine yaramadıkları için boş sebepleri gerekçe göstererek onları görevden alıp , yerlerine  kendi şahsi işlerine yarıyanlara görev veriyorlardı.
  Not:Bundan sonra   tüm makamlarda bulunan işe  ehli olmayanlar görevden alınıp ,yerlerine işin ehli kişiler atanmalıdır .
18-  CHP'nin 1950 den önce açtığı tüm okullarda ve öğretmen yetiştiren   köy enstitülerinde okutulan derslerin müfredat içeriği  milletimizin değerlerinden uzak, batı değerlerine bağlı  olduğu için bu okullarda yetişen  öğrenciler milletimizin değerlerinden kopuk yetiştiler. AK Parti , 22 yıldan beri tek başına iktidarda olduğu halde bu oyunu bozamadı. 
    Eğitim fakültelerinde okuyan öğrenciler  milletimizin değerlerine bağlı öğretmenler  olarak yetiştirmeliyiz.
    Mevcut  okullarımızda okuyan öğrenci oranının %13 ü imam hatip okullarında okurken ,geriye  kalan okullarda da okuyan öğrenci % 87 oranındadır.
    İmam hatip okullarında okuyan öğrenciler büyük oranda milletimizin değer yargılarına uygun yetişirler.Diğer okullarımızda okuyan  öğrenciler  batılı bir eğitim sistemi ile okudukları için bu gençler her gün bir adım daha  milletimizin değerlerinden uzaklaşıyorlar.
    Eğitim fakültelerinde okutulan  derslerin müfredat programını milletin değerlerine uygun hale getiremediğimiz sürece , Ak parti ve onun gibi düşünenler iktidarda olsalar bile toplumu kendi değerlerine  uygun yetiştiremez.Tüm okullarda  okutulan derslerin müfredat programlarını değiştirmek zorundayız.Aksi taktirde 100 yıl dahi tek başımıza iktidarda kalsak bile,bu millete yapılan kötü düşüncesini değiştiremeyiz.
19 - Okullarda okutulan seçmeli dini dersler.
A) Kur'an-i Kerim,
B) Hz .Peygamberimizin Hayatı,
C)Temel Dini Bilgiler
    Öğrenci velisi müslüman olduğu halde çoğu okula gidip  dini dersleri seçmemiştir. Veli okula gitmeyince okuldaki idareci ve rehber öğretmen veli adına bu dersler. yerine başka dersleri seçmiştir.
      İktidarın  çok iyi niyetle çıkardığı bu seçmeli dini derslerle ilgili uygulama şuursuz veli yüzünden  amacına ulaşmamıştır.
      Bu uygulamanın amacına ulaşması için bu dersler zorunlu seçmeli dersler kapsamına alınmalıdır.Bu dersler zorunlu seçmeli olduğu zaman bu dersleri öğrencisine okutmak istemiyen veli okula giderek bu dersler yerine istediği dersi seçmelidir.
20-Devletin ve milletin   iş ve işlemlerini takip edecek siyasetçi veya bürokrat sağlam kişilerden bulmak için halkın içinde sözüne güven duyulan kişilerden yardım alınmalıdır.
21- Son 50 yılda yetişen dindarların bir kısmı yukarıda belirtilen sebeplerden dolayı AK Partiden uzaklaştılar.Uzaklaşanların,bir kısmı ayrı parti kurdu.Bir kısmı  da  başka partiye oy verirken,bazıları da sandığa gitmeyerek siyasetten uzaklaştılar.
  Halkın bir kısmı İktidarın adaletten  uzaklaştığı iddiasında ısrar edip CHP'ye oy verdi.
   AK Parti ,kendisi gibi düşünüp ayrılanlar ile   tekrar bir araya gelerek anlaşmalıdır.Onların tamamı ile  ittifaka olmalıdır.
    Dış dünyadaki müslüman ve mazlumların  umutları suya düşmeden ,milletin değerleri ile iktidarın güneşi gören kar gibi erimeden ,acilen gerekli tedbirler alınmalıdır. 
   Bu günden başlayarak ,şimdiye kadar AK Parti yaptığı hatalardan vazgeçip , gözden kaçan tüm tedbirleri alıp arızalar giderilmelidir.         CHP 1950 den beri   halktan destek almadığı halde  ,  bu seçimde halktan destek alarak  tekrar birinci parti olması  .....
     "Şüphesiz ki, bir kavim kendi durumunu değiştirmedikçe Allah onların durumunu değiştirmez."
     "Bu asil Türk milleti ihtiyarıyla o partiyi kat'iyen iktidara getirmeyecek."

   Biz bu gerçekleri tekrar tekrar okuyup nerede hata yaptığımızı görüp çözüm bulmalıyız.

 Kimse bu milleti tekrar 1940 'lara mahkum etmemelidir.