Bugun...


Prof Dr Mirzahan Hızal

facebook-paylas
SİZ NASILSANIZ ÖYLE YÖNETİLİRSİNİZ
Tarih: 03-05-2024 21:46:00 Güncelleme: 03-05-2024 21:46:00



►  Sık,  sık  duyarız;  “Sizler  nasılsanız  öyle  yönetilirsiniz” (Keşfü’l- Hafa, da  zikredilmiştir.   Bu  rivayet  ana  hadis  kaynaklarında  yer  almamaktadır.)
Yani   ifade  edilir ki,   her  toplum  layık  olduğu  şekilde  yönetilir.  ‘ İyi  bir  yönetim  istiyorsanız  iyi  bir  toplum   olmanız   gerekir’   hikmeti  dile  getirilmiştir.
O  zaman,  ilk  bakışta,   hiç kimsenin  hiçbir  şeyden  şikayet  etmemesi  gerekir.  Herkes  layığını  bulmuşsa ortada  mesele  kalmamış  ve  her şey  yolunda  demektir.   Öyle  değil mi?
 
►  Birçok  hadis  ve  ayette olduğu    gibi,   Allahın CC  bildirdiklerini  kendi  istedikleri   şekilde  anlayan  ve  yorumlayan  kişiler  için   durum  gerçekten de   böyle  olabilir.
Kimlerdir  bu  kişiler?    Halk  diliyle   söylersek,   tuzu  kuru  olanlar.  Sistemin  nimetlerinden  nemalanan,    Maddi  veya  konjektürel güç  sahibi  olarak  veya  olanlarla  işbirliği  yaparak  zenginleşen,  mal,  makam,  mevki ve itibar    sahibi  olanlar,  vaktiyle  solcuların   ‘mutlu  azınlık’  dedikleri  grup.    Bu  ekip  elindeki  bütün  imkanlarla  ve  her  fırsatta,    ‘ işlerin  son  derece  iyi  olduğu,  daha  da  iyi  olacağı’,  aksine   düşünce  ve  görüş  sahibi  olanların,  evhamlı,  nankör,   hatta  bir kısım  vatan  millet  düşmanları   oldukları  yolunda  telkinat  ve   propoganda,  yapar  hatta daha ileri  gidip,   dindar  halkı  etkilemek ve   daha  kolay  kontrol etmek  için inanç  ve  din duygularını da   istismar  etmekten  geri  kalmaz. Geçmişte,   ‘biz de  dindarız’  diye  halkı 30  yıl  kandıran  münafıklar  görmedik mi? Bugün  hayatında  hiç  namaz  kılmamış  olanların   camilere,  namazlara (!)  gittiklerine  şahit  olmuyor muyuz?  Ya da  ömrü  boyunca  namaz (!)  kılan  ama  namazda  okuduklarının  tersini  yapanlara? ‘Siz  Kur’an  okuyun,  çok  okuyun,  manasını  anlamasanız da  olur’  diyen   sözde  hocaları?
Din  sömürüsünün  dini  yoktur.
►   Yukarıdaki  ifadeyi  yanlış  anlayan,  hatta  anlamak  isteyen,  ancak  rejimin  nimetlerinden  de  pek  faydalanamayan    bir  diğer  grup    daha  vardır.   Bunlar,  kısaca  ifade  etmek  gerekirse,  düşünmeyen, düşünemeyen, düşünmek   kendilerine zor  gelen,  sorgulamayan,  aldatıldığından  bile  bihaber  olan  “mutlu  cahiller  grubu” dur.   Aslında  bunlar  doğuştan  böyle  sorunlu ve  şartlanmış insanlar  değildir.  Bunların  böyle  olması,  böyle  yetişmesi  ve  böyle  kalması  için  uzun  süredir  devam eden  yoğun bir  propoganda  bombardımanı söz  konusudur.  Sadece  din  düşmanlarının   zehirlediği   eğitim  sistemi  değil,   rejimin    kontrol  altında  tuttuğu   eğitim  sistemi  ve  işbirliği  yaptığı  hatta  fonladığı   grup,  cemaat  ve  önderler  her  düzeydeki  mensuplarına,  düşünmemeyi,  akıl  yürütmemeyi,  akıl  kullanmamayı,  akılsız  olmayı,  sorgulamamayı,   otoriteye   kayıtsız  şartsız   itaat  etmeyi  telkin  etmektedirler. Allah CC  akıl kullanmayı, onlar ise  kullanmamayı  emretmektedirler.
Böyle  yaptıkları  için   ‘son  500  yılda  bilime  hiçbir  katkı  yapamamış’  (Prof. Aziz Sancar)  ve özgür düşünce,   kültür  ve    akıl   bakımından,   çağın  yüzlerce  yıl  gerisinde kalmış, düşünce  yetersiz  bir  toplum  yetiştirilmesine  hizmet ettiklerini   de  akıl  edemezler.   Bugün  üniversite  mezunlarımız  neden  iş  arıyor ama  işçi  aramıyor?  Ya da  mezunlarının  büyük çoğunluğu   neden imalatçı  değil  de   ithalatçı ?  Toplumun  en  büyük  sorunu  neden  ehliyet  ve  liyakat  yetersizliği?  Yüksek enflasyon  neden  var? Üniversitelilerin  ve  mezunlarının  yüzde  90 ı  neden  ateist?  Neden  Milli  Eğitim  sistemimizin  en  büyük  sorunu  milli  olup  olmadığı? 
►   Yukarıda,  tuzu  kuru   mutlu  azınlık  ve    düşünemeyen  mutlu  cahiller   gruplarından   bahsettik.  Unutmamak  gerekir  ki  bir  de  ezilen  ve   mutlu  olmayan  büyük  bir  grup  vardır.
►   Yukarıdakine  benzer  şekilde  yanlış  anlatılan  ve  yanlış  anlaşılan  bir  ayet de,
. “Ey iman edenler, Allah'a itaat edin, Peygamber'e itaat edin ve sizden olan emir sahiplerine de (itaat edin). Eğer, bir şeyde anlaşmazlığa düşerseniz. Allah'a ve ahiret gününe iman ediyorsanız, onu Allah'a ve  Elçisi'ne döndürün”.  (Nisa,59)          mealindeki  ayettir
Burada. da,   özellikle   yönetim  için   son  derece  cazip  bir  şekilde  “yönetime,  emir  sahiplerine  itaat  edilmesi”   emredilmektedir.   Ancak  dikkatlerden  kaçırılan  şey  ayetteki  “sizden  olan”   şartı    ve  her şeyden  önce  “Allah  ve   peygambere  itaat  edilmesi”  emridir.    Sormak  gerekmez  mi?
“Gerçekten,  önceden   göründüğünüz  ve söylediğiniz  gibi, sizler  bizden misiniz? ”  Eğer  bizden, yani  müslüman  iseniz,  neden  önce  siz,   ayette  emredildiği gibi, Allah CC  ve  Resulüne SAS  itaat  etmiyorsunuz?” 
“Allah'a isyan olan yerde (kula) itaat yoktur.” (hadis i şerif) Müslim 1840, İtaat 39, Buhari Ahkam 4
Helalleri ve  haramları  belirleme  yetkisi sadece  Allaha CC  mahsustur.  Neden,  helal  işlerden  ötürü  insanlar  yargılanıp  mahkûm  edilebiliyor?  Gayrı Müslimlere  uyum  sağlamak  ve   hoş  görünmek  için mi?  Siz, bizdenseniz,  Alemlerin  Rabbine uyum sağlayın,  O’ na  hoş  görünmeye  bakın.  Neden,    adaletsizlik,   ahlaksızlıklar,  faiz   meşru  ve   helal  kılınmıştır? 
Bu  ve  benzeri  şeyleri  soranlar  varsa,  demek ki    bir  ihtilaf  söz konusudur. Sizler  bizden iseniz,  Ayette  emredildiği  gibi  bu “ ihtilafı  Allah CC  ve  Resulüne SAS   döndürmeye”  ne  dersiniz?  Bu  konuda  ve  her  konuda  Kur’an  ve  Sünnetin  hakem  olmasını  istemez misiniz?    Neden  halkın faiz  ve  enflasyon  yolu  ile   sömürülmesine izin  verilmektedir?  “Canım  ne  var  yani,  şimdi  bunca  iş  arasında en  önemli  konu  faiz  midir?”  “hem  faiz  çağın  gerçeği,  ekonominin  gereği  değil midir”
“Faiz yiyenler tıpkı şeytanın çarptığı kimsenin kalkışı gibi kalkarlar. Bu, onların 'Alışveriş de faiz gibidir.' demelerindendir. Halbuki Allah alışverişi mübah, faizi ise haram kılmıştır. Her kime Rabbinden bir talimat gelir, o da faizden vazgeçerse, daha önce yaptığı muamele kendisi için geçerlidir, hakkındaki hüküm de Allah’a aittir. Her kim tekrar faizciliğe başlarsa, işte onlar cehennemliktir, hem de orada ebedî kalacaklardır.” (Bakara, 2/275)            Faiz  en  büyük  ahlaksızlıkların  başında  gelir.
Hiçbir  mal  ve  hizmet  üretmediği  halde  her  yıl  yüz milyarlarca   kar (!)  eden   faizci   bankalar  ülkenin  kanını  emerken,  bilimsel  araştırma  yapan  bilim  adamına   birkaç  yüz  bin  lirayı  çok  gören  araştırma  kurumlarımız   kamu  malını  bilim  adamlarına  karşı  mı  koruyor?
►  “Sizler  nasılsanız  öyle  yönetilirsiniz”  ifadesi  bir  uyarıdır.  Yoksa  yöneticilere  verilen  bir  ruhsat  ve  mazeret  değildir.  Örneğin   cahil bir  toplum  kötü bir  yönetime  layık  değildir.  Çok yüksek ahlak  sahibi olan,   Peygamberler  neden  özellikle     cahil   ve  ahlaken  yetersiz  toplumlara gelmiştir?   Düşünelim,   Ahlaken  yetersiz  bir  toplum,  ilimden ve  adaletten  uzak  bir    şekilde  yönetilecek  ve  bu  gayet  doğal  ve   normal karşılanacak,  öyle mi?
Halbuki,   sorulması,  sorgulanması  gereken  şeyler  var;   toplum  neden  ahlaken  yetersizdir?  yetkililer  neden  yetersiz?   Öyle ise  neden  yönetici  oldular?  Toplum  doğuştan  mı  böyle  ahlaken  yetersizdir?   Yoksa  onu  birileri  mi   böyle  ahlaken  yetersiz   hale  getirmişlerdir?   Bu  birileri  kimlerdir?  Kabahat  Ana  Babalarda mıdır?  O  zaman  Okullar,  Üniversiteler, Hocalar, Camiler,  Diyanet İşleri,  yönetim   ne  işe  yarıyor? Toplumu  kimler  eğitiyor?  Toplumun  ahlȃkından,   eğitim sistemini    islȃh   ve  ihya   için    ilim  ve  ahlȃka   her şeyden  çok   değer   vermesi,   ilme  ve    ȃlimlere  danışması  gereken     yöneticiler   sorumlu değil midir?

Mirzahan HIZAL 



Bu yazı 998 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HAVA DURUMU

Web sitemize nasıl ulaştınız?


NAMAZ VAKİTLERİ
nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI