Bugun...


Nüsret Çiçek

facebook-paylas
İKİ İLERİ BİR GERİ
Tarih: 30-10-2024 17:26:00 Güncelleme: 30-10-2024 17:26:00


101 yaşına giren ithal cumhuriyeti ayetlerle dualarla kutsamayı cumhurbaşkanlığı katında ilk defa müşahede edince, anladığım devleti yöneten irade iki ileri bir geri gidiyor. 

Kahrından mı zorundan mı!

Soruyu şu şekilde sormuş olalım.

Mustafa Kemal şayet hayatta olmuş olsaydı...

Antik Yunan’ın kültüründen kalma Cumhuriyeti Diyanet İşleri Başkanını kürsüye çıkartarak dinsel merasimi mı yaptırırdı, yoksa laik demokrasi diyerekten kurulan masalarda rakı ve şarap şöleni mi yapardı?

Tabi ki sağlığında ne yapmışsa onu yapardı.

O halde bir başka soru daha.

Kemalizmin ideolojik banisi Mustafa Kemal, halife adına okunan hutbeleri kendi adına okutur muydu? 

Yine sağlığında yaptığını yapardı.

Benimkisi sadece bir soru...

Cevabını tabiki rejimin bugünkü pejmürde hal ve lisani veriyor da anlayan anlıyor anlamayana davul zurna bile az.

Olaya bir de şu açıdan bakalım.

1939 lara kadar liselerde bizzat Mustafa Kemal'in talimatı ile okutulan Medeni Bilgiler ders kitabı var. 

Merak edenler sarraflardan bulup okusunlar.

Ne iftira ne de yalan.

İşte o ders kitabını açtığınızda Mustafa Kemal’ın kendi el yazısıyla yazmış olduğu imzalı itirafı karşınıza çıkar. 

Orada yazılanla Külliyede yapılanlar çelişmiyorsa demek ki bizim anlamamızda bir eksiklik var.

Ne diyor o tarihi itirafname?

 “Kuran’an Muhammed’ın vehmidir” diyor.

Yanı Muhammed Kur’anı kafasından uydurmuştur.

Bu bir kişisel ikrar, aynı zamanda Kur’ana iftiradır.

Okadarla kalmıyor...

Peygamberimize Çöl bedevisi...

İslam’a beyni sulanmış hafızların dini.

1937’lerde Atatürk’ün meclisteki, “Gökten indiği sanılan kitaplar doğmaları” konuşması.

Diğer tarafta, Uğur Mumcu’nun Cumhuriyet Gazetesinde “Paşaların Kavgası” adı altında tefrikası var. 

Orada, Mustafa Kemal Kazım karabekir’e, “Arap uşağının yavelerini(saçmalıklarını) tercüme ettireyim de Türk uşakları okuyup anlasınlar”  demiş

Bu da İslam peygamberine doğrudan hakarettir.

...

Olanlarla Külliye de büyük bir coşku ile yapılanları bir araya getirdiğimizde kafamız külliyen karışmış oluyor. 

O ne diyor bu ne yapıyor?

Bu söylemlerle Külliyede kutlama adı altında icra edilen kutsal merasimin geçmişle çelişmediğini söyleyebilmek için eldeki tarihi bilgilerin yalan ve iftira olduğunu, aynı zamanda kutsal ezanın 18 yıl yasaklı olmadığını ispat etmek lazım.

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'in, Atatürk Din ve Laiklik   adlı kitabında  Mustafa Kemal'in, “Kuran Muhammed’in vehmidir” yazısını yayınlayarak ekliyor, 

“Mollalar Atatürk sizin adamınız değil bizim adamımızdır işte belgesi.” 

Yanı bizim gibi dini yoktur demek istiyor.

Atatürk’ün en yakın adamlarından Ali Fuat Cebesoy hatıralarında, “Mustafa Kemal’in Müslüman

gibi herhangi bir ibadeti yoktu, dinlere karşı da eşit mesafede dururdu” diyor.

Milletin iddianamesine düşen delillerin işte bunlardır.

Dahası var amma oturup bir şeye karar vermek lazım.

Bu ülke ya tamamen laik dedikleri, din ayrı dünya ayrı ideolojisinin tutsağı olarak kalacak, veya eski ihtişamına dönecek.

...

Siyasetin baronlarına sorsan dil altı kullanarak takiye yapıyorlar.

Siyasetin kafa yapısında  takiye şart fakat taban öyle düşünmüyor.

Takiye umut bağlayanların umutlarını söndürür.

Kaldı ki, tecahüli arif dediğimiz takiye Müslümanım diyene yakışmaz.

İster istemez ikinci fetö mü soruları akla geliyor.

Bilesin...

Bir kesime yeşil ışık yakayım  derken kendi  ışığını kaybedersin.

 30.10 2024 Nusret Çiçek.  



Bu yazı 455 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HAVA DURUMU

Web sitemize nasıl ulaştınız?


NAMAZ VAKİTLERİ
nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI