“Bir tarafta değiştirilmez değiştirilmesi de asla teklif edilemez” saplantısı varken diğer tarafta düşünce, fikir hürriyetinden bahsetmenin çelişkisi asrımızın gerçekten kronik hastalığıdır.

 Teknoloji gelişir fakat darbe anayasasının ilk dört maddesi değiştirilemez! 

Öylesi bir saplantı ithal kazık.

Mesela, başkent Ankara değil de Konya, Bursa, İstanbul gibi mega kentlerden birisi olmuş olsa dünya mı yıkılır?

Dilimizi bayrağımızı demiyorum…

Şu Antik Yunan’dan ithal ettikleri  Latin alfabesi yerine bize ait olan Osmanlı Türkçe alfabesi konulmuş olsa füze rampaları  zarar mı görür? 

…

Uygulamaya bir göz atalım.

Anayasanın 2. maddesinde Atatürk milliyetçiliği ile Antik Yunan’dan ithal edilen laiklik var.  

Hanı sürekli derler ya. Biz Arap mıyız, Arap dini dili.

Ama Yunan mıyız, Fransız mıyız, İsviçreli miyiz, İtalyan mıyız? Demezler.

Özellikle Sabetayist kesimin arkasına saklandıkları milliyetçilik Türkçülük.

Soru sormuş olalım.

Şahıs adına milliyetçilik olur mu?

Hani şu Atatürk milliyetçiliği!

Mesela…

Degol (De Gaulle) milliyetçiliği,

 Lenin milliyetçiliği,

Çörçil  (Churchill)  milliyetçiliği,  

Kenedi milliyetçiliği var mı?..

Dünyanın en gelişmiş ülkelerinde yok amma sende var.

Dayatmacı, tutucu, inkârcı, kavgacı…

…

Çağın en geri kalmış keçi kafaları değişir CHP'nin Kemalizm saplantısı asla değişmez.

Çünkü o cihan devletini parçalayan ittihatçılığın devamıdır.

Aslı görevi…

Ülkenin gerçeklerine sahip olmaktan ziyade gelecek nesillere geçmişi unutturmaktır. 

Asimile edecek silecek köleleştirecek.

O yüzden Lezbiyencisi, bölücüsü, inkârcısı, bozguncusu aynı şemsiyenin altında oyunu onun sandığına atıyorlar.  

İsmet İnönü hatıralarında (2.cilt 223 shf), eski yazıyı gençlere geçmişi unutturmak için özellikle okutturmadık diyorsa neyin ne olduğu rahatça anlaşılır.

…

Laiklik de Atatürk milliyetçiliği gibidir.

Kemalizm’e özel, sanki ormandan tutup getirmişler.

Avrupa Birliği ülkelerinden sadece Fransa ile Fillandiya’nın anayasalarında laiklik var, diğer ülkelerde yok diye kıyametler kopmadı.  İngiltere anayasasında, “Kral ve kraliçe Anglikan kilisesinin başıdır” yazıyor.

Yanı kral ve kraliçe aynı zamanda dini liderdir.  

Keza Almanya anayasasında laiklik yoktur, onun yerine 4/1. Maddesi, “Bir dinin veya dini olmayan bir inancın açıkça öğretilmesi özgürlüğü dokunulmazdır” kuralını benimsemiştir. Gidin bakın Almanya'da kiliseler kapalı gençlerin çoğunluğu ateist.  Fransa'da orta okul lise çağındaki öğrencilerin tuvaletlerine prezervatifi devlet kendi eliyle koyuyor.

Çağdaş devlet fuhuş olmadan olur mu?!

İtalya anayasası, “Devletin tek dini Katolik apostolik Romadır” şeklinde açıklamıştır.

 Örnekler çoğaltılabilir…

Bize gelince dine değil de İslamiyete kapılar tümden kapatılmıştır.

Din ve dincilik serbest amma İslamiyetin özü laiklik gereği yasak.

Çağdaş laik demokrasi dedikleri aslında bu milletin karanlığıdır.

Demokrasilerde, her türlü kirlilik dibine kadar serbest amma İslamiyet yasak.

…

Asıl mesele şurada düğümleniyor.

Çakmasından din hürriyeti diye Müslümanlar aldatılıyor.

Kâinatın ve ilmin fihristi olan Kur’an’ın mevcut dinlerle alakası yoktur.

Burası çok önemli, Kemalistler din üzerinden İslamiyet’e vururlar.

 Bir asırdır din ayrı devlet ayrı anlayışının öncülüğünü CHP dayatarak sürdürmektedir.

 Sorsan dine saygılı amma İslamiyet onun nazarında Türk dini değil Arap dinidir. 

Türk dini Latin alfabesine dayalı Türkçe olacakmış.

CHP’nin aslı kurucusu Mustafa Kemal kendisinin dikte ettirmiş olduğu ve de 1939’lara kadar liselerde okutulan Medeni Bilgiler kitabında ıslak el yazısı ve imzası ile, “Vahiy Muhammed'in vehmidir(uyduruğudur)” belgesini koyunca millet CHP’nin ne olduğunu ta o zamanlar anlamıştır.

Şimdikiler de kurşun asker anlamında o yoldan gidiyorlar…

 …

Esasa gelelim…

İktidar sivil anayasa konusunda gündemi tutmak istemişse de nefes meselesi, nefesi olan zurnacı başı olurmuş. 

Hadi sivilleştirdik diyelim, özellikle Anayasanın dört maddesi değişmedikçe ha Hasan hacı Hasan.

İktidara destek verenlerden birisi HÜDAPAR’ın genel başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu laikliği anayasadan kaldıralım deyince, CHP’nin başındaki zat, “Hizbullah artığı” diye çamur atmaya başladı.

Bir yandan da Bahçeli’ye soruyor, “Kimin yanındasın?” 

Tencere dibin kara, seninki benden kara!

E sen kimin yanında demlendiğini anlatsana.

PKK terör örgütünün siyasi temsilcisi DEM değil mi?

Hizbullah’a terör deniyorsa alası PKK dır.

Bir zamanlar Çevik Bir’in, “ İran Hizbullah’ı ile karıştırmayın,  Hizbullah Anadolu’nun dindar insanlarıdır” dediğinde PKK Bingöl çevresinde can çekişiyordu. İşte o mezar evler ondan sonra türedi…

Baktılar ki Hizbullah PKK’yı bitirirse İslamcı Hizbullah kemikleşecek, CIA’nin kirli işler dairesi hemen devreye girdi. Hizbullah’ı anında bitirdiler.

Şimdi de aynı daire laiklik konusunda devrededir.

Silahla bir avuç Filistin kahramanları ile baş edemediler İslam alemini laiklikle, çamur demokrasi, etnik milliyetçilik ile silmeye çalışıyorlar.

…

Çokları CHP’nin tek görevi İslam karşıtı olduğunu maalesef anlayamamıştır.

İktidarları peynir yağ fiyatları ile değerlendiriyorlar.

Aslında CHP’nin laikliğe neden iman kuvvetinde sarıldığını merak etseler düğüm çözülecek. 

CHP’nin laiklik anlayışı, asla İslam dinine sağlanmış hürriyet değildir, 

batı emperyalizmine hizmet eden devlet rejimdir.

Yanı dini olmayan devlet yapılanmasıdır.

O yüzden laiklik mevcut anayasanın hürriyetler bölümünde değil başlangıçta ithal cumhuriyetin niteliğinde yerini almıştır.

 CHP'nin din anlayışı, basitinden kişilere özel vicdan ile cüzdan meselesidir.

Kafadan atma, daha açıkçası inkarcılık…

CHP’ye göre İslamiyet yanı Allah’ın(cc) hükümleri siyasette, ticarette, idarede, sosyal hayatta uygulanamaz.  

İşte öyle bir İslamiyet yoktur.

Saflar buradan itibaren ayrılmış oluyor.

…

Kendi ifadeleri gayet açık ve net…

CHP laiklik demekmiş…

CHP ithal cumhuriyet demekmiş.

CHP ittihatçılık demekmiş.

CHP laik demokrasi demekmiş..

Her birisi ihracatı bastıran ithal, yabancı...

Ne olursa olsun...

Tabular yıkılmadan gerçekten biz, biz olamayız... 

17.9 2024 Emekli Hakim Nusret Çiçek.