İlk başta söylemiş olalım...

İran hem cumhurbaşkanını hem de Filistin'in emaneti Haney'i koruyamamıştır.

Tabi ki güvenlik zaafı.

O zaman İslam ülkelerinin dayanışmaya acilen ihtiyaçları var.

İran yönetimi göstermelik değil de aktif bir şekilde cevap vermesi halinde ortam daha da alevlenir. 

Ülkesi için direnen Hamas'a terör örgütü diyen  içimizdekiler bile ayağa kalkar.

Hamas ve Hizbullah'ın karşısında daha büyük bir güç oluşur.

...

Bu aşamada...

Devlet Bahçeli’nin önerdiği Kudüs İttifakı şart.

Birlikten her zaman güç doğar.

Hatta karşı tarafı caydırır.

Büyük şeytan dış politikasını gözden geçirmek zorunda kalır.

İran şöyledir böyledir deyip de seyirci kalınırsa terörist İsrail daha da azgınlaşır.

Şu andaki şımarıklığı İslam aleminin dağınıklığından kaynaklanıyor. 

Bir de İsrail tehlikesine karşı ideolojik olarak İslamı bir algımız yok.

Kemalist ideoloji yetiştirmedi.

Mesela bir iki örnek.

İşte Azerbaycan... Halkı Türk olması sebebiyle kardeş kabul ettik, daha da ileriye giderek Dağlık Karabağ'ın kurtuluşunda Ermenistan'a karşı rızkı paylaştık. Ama gel gör ki Azerbaycan'ın başındaki Aliyev bizim laikoslardan pek de farklı sayılmaz. 

İdeolojik olarak bakıyor İslamiyete.

Laiklik en katı şekliyle uygulanmaktadır.

Azerbaycan anayasasında kıyafet özgürlüğü yazar fakat Aliyev aksini uyguluyor.

Bir de enteresan!

Dünyada ulu öndercilik oynayanlardan birisi Azerbaycan diğeri de Türkiye. 

Ulu önderi koruma kanunumuz bile var.

...

Gençliği başıboş olanın geleceği de başıboş olur.

 “Beni Araplar değil Türkler ilgilendirir” diyordu Aliyev.

Arap yöneticileri de, “Bize ne Dağlık Karabağ'dan bizi Araplar ilgilendirir” demişlerdi.  

Öylelerinden ne köy olur ne de kasaba.

...

Benzerini Mavi Vatan’da görüyoruz.

Mason olduğu bilinen zamanın Denktaş’ı bir nevi çiftlik ağası gibi oturdu keyfine baktı. 

Türkiye gönderdi o harcadı. 

 Gidin görün, gençlerin ekseriyeti deist.

Fuhuş hat safhada.

Referandum yapılsa ekserisi Türklüğü değil Rum olmayı tercih eder.

Çünkü bu gençlere İslam’ı eğitim verilmemiştir.

Müslüman olmayandan Türk olmaz, Kürt olmaz, Arap olmaz.

Ci olur ci…

…

Yüce Rabbimiz, üç kişi olunca dördüncüsü benim buyuruyor.

Bütün mesele, Allah'ın(cc) yardımını kazanmak için inanmış üç kişi olabilmektir.

O halde soralım, İsrail canavarına karşı koyacak kaç kişiyiz?

Referandum yapsak Türklük perdesi arkasına sığınanların çokları Müslümanım demezler. 

Aklımızı başımıza alalım.

Gazze Arap toprağıdır bize ne dersek Filistin halkını yakan ateş bizi de yakar.

…

Birlik ve beraberlik zamanıdır, karşımızdaki Siyonist canavarı acımasız.

Faraza, İran bu savaşta zorlanırsa sıra bize gelir.

İçimizde bolca Yahudi tohumları(İran'daki İngiliz Şiası gibi) var...

 Şia- ehli sünnet kışkırtması yaparak cepheleşmemizi  istiyorlar. 

Mustafa Kemal hafızdır, seyittir, peygamberden emir alıyor diyen yalancılar şu günlerde atakta.

İslam düşmanları neyse onlar da odur.

...

Gördüğümüz o dur ki, muhalefet hırsı ile akılları tutulmuşlar,  vahşeti gördükleri halde rüşvet yemiş gümrük avukatları gibi susuyorlar. Ortamdan cesaret alan katil İsrail  Cumhurbaşkanı Erdoğan'a,    “ Saddam Hüseyin'in izinden gidiyor ve İsrail'e saldırı tehdidinde bulunuyor. Orada ne olduğunu ve nasıl bittiğini hatırlamasına izin verin” diyebiliyor.

 Arap liderlere de...

“Yerinizde oturun yoksa koltuğunuzdan olursunuz” demişti. 

İşte buraya kadar gelindi.

Ne var ki ülkesinin cumhurbaşkanı tehdit edildiği halde Ekrem İmamoğlu dışında sesleri çıkmayan muhalif İsrail sevicileri memnun kalmışlardır. İmamoğlu, belki de ilk defa devlet adamı gibi  aklını kullanmıştır.

Katil İsrail tehlikesinin particiliği olmaz.

…

Maalesef, Siyonizm İslam âleminde etkin, Kemalizm ideolojisi de onların eseri.

İsrail Dışişleri Bakanı Katz, “Erdoğan'ın Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün mirasını ortadan kaldırdı” diyor.

Bu açıklamadan oldukça anlamlar çıkar.

Katz katili, Atatürk'ün mirasını çok mu seviyor?

…

Konu anlaşılmıştır.

Teller tellere bağlı teller de Tel Aviv’e...

…

Şehit Haneyi, sadece Filistin’in değil tüm İslam aleminin simgesidir.

Ona atılan bombayı her birimize atılmış sayarız.

O yüzden Şii İran deyip de Hakko marka  şapkanın altına gizlenirsek yarın geç olur, 

Suriyeliler gibi dökülürüz yollara… 

Onlar bir Erdoğan buldular, korkarım biz onu da bulamayız.

8.8.2024  Emekli Hakim Nusret Çiçek