Ben her olaya temkinli yakalaşanlardan birisiyim.
Derenin dibini görmeden geçmem.
Daha önce “Arap Baharı” dediklerinde, bekleyin görün demiştim.
Çünkü İslam âleminin buyruğu, hilafet sonrası emperyalist güçlerin dümenine girmişti. Sormadan, danışmadan, izin almadan bağımsızlık şarkıları söyletmiyorlardı.
Bir tarafta Amerika, İngiliz hegemonyası, diğer tarafta paralel hareket eden Varşova Paktı var. Dün de vardı bu gün de var.
Cumhurbaşkanının dediği gibi Beşli Çete.
Dedikleri dedik, dünyanın zenginliklerini paylaşmışlar.
Biri yerken vururken diğeri izliyor, doğrudan müdahale etmiyor.
İşte Ukrayna, ABD şeytanının oyunu.
Rusya’yı meşgul ederken Suriye de Esad rejiminin yıkılması tesadüfi değildir. Aynı şekilde katil İsrail’in de Suriye konusunda sesiz kalmasını hayra yorumlamıyorum.
…
Suriye’nin kuzeyinde YPK, PKK güneyinde İslam düşmanı İsrail her an tetikte bekliyor. Bana göre, rejim muhaliflerinin hareket tarzına göre tavır alacaklar. Şu anda iyimserlik hâkim.
Ülkemizde bulunan dört milyona yakın göçmen Suriyeliler topraklarına dönmek üzereler. Müslümanların birlik olmalarını laiklik penceresinden gören içteki işbirlikçi şeytanlar kötülükleriyle kına yakabilirler. Dilerim, bu milletin öyle bir felaket başına gelmez. Gelse kime ve nereye sığınabiliriz?
…
Sonuçta yapılmak istenen; Irak, Mısır, Suriye, Türkiye’nin güneyini de içine alacak Büyük İsrail devletine yol açmaktır. Demokrasi getireceğiz diye Irak’ı nasıl perişan etmişlerse aynı oyunu Suriye’ye demokrasi gelecek adı altında oynamaktadırlar. Rejim muhalifleri ilerlemiş olsa da güneş henüz kara bulutlardan sıyrılmış değildir.
Akla gelen ilk soru…
Muhaliflere o kadar mühimmatı kim sağladı?
Hadi Türkiye sağladı desek devamında Türkiye’nin dediği olacaktır anlamı çıkar. Bunu zaman gösterecek.
Hem de muhalif guruplar aralarında anlaşabilecekler mi?
…
Bence, Pendago’nun hesabı şu olmalıdır.
Örgütlere durmadan para harcamaktansa Suriye’yi özgürleştirmek adı altında ABD-İsrail yanlısı iktidar oluşturmak daha ucuza gelir.
Türkiye’de olduğu gibi bundan sonra Suriye piyasalarını İsrail malları teslim alırlarsa hiç şaşmam. Çünkü çalışmalar o yöne doğru gidiyor.
…
Suriye’nin Esad gibi İslam düşmanı bir diktatörden kurtuluşu az iş değildir. Ancak devamında endişelerim var.
Osmanlı’yı da öyle yapmadılar mı?
Abdülhamit düşürülsün gerisi kolay.
Kolay olmadı, koca devleti parçaladılar.
Yerine Anadolu topraklarında laik, baskıcı dışa bağımlı bir devlet.
Yıllarca bu millet IMF’ye haraç ödedi.
Ezan susturuldu, İslam eğitimine ciddi anlamda yasaklar konuldu.
Şu andaki pervasız, üstsüz halimiz çıktı ortaya.
Piyasalarımız halen İsrail malları işgalinde.
Cadde ve sokaklarımız Paris modasından geçilmiyor.
…
İçten teslim almak dıştan teslim almaktan oldukça ucuz ve ekonomi.
Şimdi beklemedeyiz, görelim İsrail havası mı yoksa Aydın havası mı?
Hangi ithal rejim gelecek Suriye’nin başına.
Tamamen yerli, halkın inancıyla örtüşen ve de değişik inançta olan gurupları bir arada barış içerinde tutabilen bir anayasa çıkacak mı sahneye, yoksa ustamın dediği mi? Hele de Filistin topraklarını durmadan döven İsrail katili hangi tavrı takınacağını bekleyip de göreceğiz.
Önümüzdeki günlerde…
Bayram mı olur seyran mi olur!
9.12.2024 Emekli Hakim Nusret Çiçek