Bugun...


Mehmet Nuri Bingöl

facebook-paylas
Bir roman tasavvurundan...
Tarih: 24-06-2025 12:58:00 Güncelleme: 24-06-2025 12:58:00


Tekrar İstanbul Ama...
       İstanbul’a döndüğünde hava griydi. Gök delinmemişti ama her an yağabilirdi. 

       Ahmet Nureddin valizini usulca yere bıraktı. Evindeki kitap kokusu, yıllardır değişmemişti. Ama artık o kitaplara sığınmak istemiyordu. Çünkü hakikatin yalnız kitaplarda olmadığını, yolun tozunda, suskunlukta ve yüzleşmede olduğunu öğrenmişti.

        O hafta, eski bir mesai ve kalem arkadaşı  Hüseyin Yılmaz aradı. Artık bir düzine kitabın yazarıydı ve Üstad'ın hayatının ikunci cildini yazıyordu hâlâ. Son kitabı ise Kutup Yıldızı-1 baslığıyla neşredilmişti. Bediüzzaman eserlerin müellifi Said Nursi'nin tarihçesini telif etmisti.

        “Ahmet Nuri ,” dedi telefonda; Ahmet'e, Nureddin demez, kısaca Nuri'yi eklerdi. “Bir dost ve irfan sohbetine gidelim mi bu akşam? Hem de eski günleri yad ederiz.”

        Ahmet Nureddin önce duraladı şöyle bir.   Kimlerin geleceğini öğrenmek istedi. Yeni ve açık fikirli dostlar olduğu ögrenince nezaketen kabul etti:

       "Adresimi vereyim, beni al bizahmet. Araba memlekette. Uçakla geldik." dedi.

       Hem o davetin içinde ateş değilse de bir mütemadi ısrar vardı. Hz. İbrahim’in ateşe yürüyüşü gibi, o da sözün ortasına yürümeye karar verdi.
       O akşam mecliste, kalabalık bir topluluk mevcuttu. Gençler, orta yaşlı dostlar, gazeteci tanıdıklar.. Hüseyin Bey,  onu ders kürsüsüne davet ettiğinde merhaba sesleri arttı. 

       Ahmet Nureddin sakince kitapların dizildiği alçacık masa basına geçti. Ceketini ilikledi. İçeridekileri süzüp eski.munis dostları aradı. Fazla değillerdi veya çoğu  gözlerden ırak yerlere oturmuşlardı; demek ki köprülerin altından epeyce sular akmıştı; ulusal bir gazetede tefrika edilen Yokuşta romanındaki gibi... Sonrasında ise  mihaniki olarak suskunluğunu bozdu:

      “Yıllar önce, bir hakikati söylemekten endişe ettim. Çünkü o hakikat, beni yalnız, tek ü tenha bırakacaktı. Suskunluk, kalabalıkların içinde görünmez kalmanın rahatlığı diye fısıldıyordu nefsim. Ama şimdi, Ur  harabelerinin başında karar verdim ki; hakikat, yalnızlıktan korkmaz. Söz, sadece bilgiyle değil, cesaretle de mana bulur.”

        Salonda derin bir sessizlik oldu.

         "Önce tanıdık olmayanlara kendimi tanıtayım. Hüseyin Dostum; birer fidan iken Tasvir Gazetesinden muarefe ettiğimiz yazarımız, ne kadar Ahmet Nuri dese de bana, asıl adım Ahmet Nureddin. Fazla samimi olanlar, isimlerimin baş harflerini  kastederek AN derler. Hususi bir sebepten yayın dünyasından koptum. O,  ayrılmamak için direndi ve başardı. Yine de makale, hikaye ve inceleme yazılarımı yazılı medya  veya netteki sitelerde neşredebildim. İki eser yayınlanmışken Yılmaz dostumun yardımıyla altıya çıkardım; ikisi roman, ikisi hikâye..."

       Duraklayıp soluklandı. Bir düşünce aralığı verdi içindekileri toparlamak için.

       "Bediüzzaman susmadı hiç bir zaman; bazen diliyle, bazen haliyle konuştu...Yine de çok az konuştu; yazdı veya hal diliyle ifade etti kendini, inandıklarını; yani hakikat ötesi hakikatları...

       "Çünkü sözün azı, yerinde olanın seçilmişi, süzülmüşüdür. Ben de size çok şey anlatmayıp Sünuhat'tan hayat derslerine geçeceğim hemen. Ama öncesinde  bir ikazda bulunacağım; bir tavsiyede...

        "Sözünüz, sizi ateşe götürüyorsa, sakın dönmeyin yolunuzdan. Çünkü bazen ateş suya inkılap ettirilir, ve siz de yeniden doğarsınız.”

       Sünuhattan seçtiği mevzu şehitlik, akıbet ve Ahiret ile hangi zamanda ama kimlere muhalefetten vazgeçilmesi gerektiğiydi.

       Ahmet Nureddin kürsüden ayrıldığında göz göze geldiği birçok genç vardı. Onların gözlerinde yıllar önceki kendi heyacanlı ve saf  halini gördü: kararsız, ürkek, ama arayış içinde...

          Ve o an anladı ki bu yol bitmeyecekti. Çünkü hakikat, yolun kendisiydi.



Bu yazı 85 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HAVA DURUMU

Web sitemize nasıl ulaştınız?


NAMAZ VAKİTLERİ
nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI