Üstad Bediüzzaman: " Hoca Nasreddin, mesellerimin zekatının zekatı bana verilse kâfidir." der. Akif'e de o kadar isnatta bulunuluyor ki "zekatının zekatı" bile kifayetsiz!
Muhammed Ragıb veya nam-ı meşhur Mehmed Akif. İslam veya İstiklal Marşı Şairimiz diyen de var ona.
Onun olmayan, Safahat'ında veya Külliyatında bulunmayan onca söz, ona izafe edilerek facebookta paylaşılıyor ki...
Bunlardan biri de: " Medeniyet açmaksa bedeni/ Hayvanlar insanlardan daha medeni" mısraları.
Manzume sanatının tekniği açısından da sorunlu olan beyit, anlaşılıyor ki şiir sanatında usta olmayan birince - kim bilir hangi maksatla- "uydurulmuş" ve usta şaire mal edilmeye çalışılmıştır.
Mehmed Akif Ersoy, Müslüman ve zulmetmeyen herkes için nezih, vefalı, istikametli davranışıyla nam salmış tam manasıyla bir adamdır.
Söz konusu beyti yazdığında, Akif Mısır'da, Hilvan kasabasındadır. Akif, Safahat eserinin adından anlaşıldığı, Mehmet Kaplan'ca da Safahat'ı, yani tüm şiirlerini "hayata tutulan ayna" şeklinde tavsif ettiğine göre, O herhangi bir hayat sahnesi görmeden tepki vermeyen bir şairdir.
O günün Mısır'ındaki mazbut ve kadınları kapalı hayatı göz önüne alınırsa, Akif'in herhangi bir aksülamel aldığı düşünülemez.
Safahatındaki kimi "tepkisel" mısralarında bile " teenni içinde, mutedil ve istikametli" olanları var; bu kabulümüz.
" Bırak tahsili de sen evladım, git biraz edeb haya ögren..." gibi...