Hani demokrasi, demokrasi diyoruz ya gerçekten açık ve şeffaf bir şekilde, halktan yüz yüze oy isteyip mevkidaşları arasında bir adım öne çıkıp seçilen yegane demokratik mümessil muhtarlardır.
Hemen hemen tüm seçmen muhtar adaylarını tanırlar ve aralarında bilinçli bir tercih yaparak birini 5 yıllığına seçerler. Muhtar, mahallesinin/köyünün kılcal damarlarını iyi bilir.
Bir yerleşim biriminde; kim fakir, kim zengin, kim zayıf, kim güçlü, kim yararlı, kim zararlı… onları en iyi bilen muhtarlardır.
Bir ara “bir siyasi parti mahalle başkanı kadar başarılıdır” başlıklı bir yazı yazmıştım, çünkü halkı en iyi bilen mahalle başkanıdır. Aynen onun gibi muhtarların dikkate alması gereken birincil kimseler olduğuna inanıyorum.
Belki muhtarlık için müracaat eden kimseler için belli kriterler getirilebilir. Çünkü eski tas yeni hamama uymuyor.
Yaş sınırı getirilebilir 40 yaş, 70 yaş arası gibi,
Medeni durumunun evli olması şartı aranabilir,
Tahsil düzeyine en az lise mezunu veya üniversite mezunu şartı getirilebilir,
Geçimini yapabilecek birileri aday gösterilebilir,
İnsanlara hizmet etmeye meraklı kimselerden muhtarlar seçilebilir.
Mesela merkez köylerimizden birinin muhtarı Kamu yönetimini okumuş, maddi imkanları yerinde bir şahıstır, belki yakında onunla bir röportaj yapabilirim, bazı emekli subayların dahi muhtarlık yapığını dahi duymuştum.
Muhtarlık vazifesini hem değerli birer vazife haline getirelim, hem de yetkilerini genişletelim mesela resmi nikah kıyma yetkisini muhtarlıklara verebiliriz. Muhtar başkanlığında Köy ihtiyar heyetine geniş yetkiler verebiliriz.
Unutmayalım köylerimizde/mahallemizde huzur varsa ilçemizde huzur olur, ilçedeki huzur ilin huzuruna yansır, o da ülkenin huzuruna dönüşür.
Bu kadar önemli bir rol üstlenen muhtarlarımızın muhakkak yetkili etkili kimseler tarafından dikkate alınmalıdır.
Bunu en iyi Hasan Basri Güzeloğlu Valimiz kavramıştı, her Çarşamba “muhtar saati” diye bir saat koymuştu ve o saatte devletin kurum müdürlerini de yanına alır ve muhtarlarla iletişime girerdi.
Aylardır şehrimize atanan mevcut Valimiz Murat Zoroğlu hala muhtarlarla bir araya gelip hasbi hal etmedi galiba. Salı günü Sur ilçe başkanlığında il başkanını katılımıyla Sur merkez muhtarlarıyla bir toplantı oldu, baktım ki muhtarlar gerçekten halkın huzur ve ekonomisini dert edinen insanlardır.
İşin garip tarafı 19 Ekim Muhtarlar gününde muhtarları valiliğe çağırmışlar, ne hikmetse, ne vali ne de yardımcısı onlara bir selam vermemiş, bir hanım efendi gelmiş onlara hoş geldiniz dedikten sonra muhtarlar derneği başkanı da iki kelam etmiş ve “program bitti gidebilirsiniz” denmiş. Vah ki ne vah! Cumhurbaşkanımız bu durumu öğrenirse nasıl karşılar acaba? Yoksa valilik de siyasiler gibi fotoğraflarla mı işi idare ediyor, yani o fotoğraflar bir yerlere gidince artık muhtar varmış yokmuş çok önemli değil galiba.
Peki soruyorum valimize neden şimdiye kadar ilçe ilçe muhtarlarımızla bir araya gelmediniz? Halk ile hem hal olmak istiyorsanız, sahadan haberdar olmak istiyorsanız, bu şehrin hafızasına iz bırakmak istiyorsanız, muhtarlarımızla iletişim kurun derim.
Muhtara değer vermeyen biri, halkı nasıl dikkate alır siz düşünün. İnanın halk ile iç içe olmak o kadar zor bir şey değildir, yeter ki bazı alışkanlıklarımızdan uzaklaşabilelim. Vali bu halkın umudu ve mecburudur. Şehrimizde idari açıdan vali, siyasi açıda iktidarın il başkanı cumhurbaşkanımızı temsil eder, bu ikisi halka mesafeli olursa halk kendine başka bir adres arar benden söylemesi.
Üç günlük dünyada iyi insan rolünden bir şeyler alabilirsek ne ala, gerisi lafı güzaftır.
Malum dünyadaki rolümüz ne olursa olsun vefat edince “er niyetine” namazımız kılınır.
Vesselam.