Bugun...


Eyüphan Kaya

facebook-paylas
Ey Sivil Toplum Kuruluşları neredesiniz?
Tarih: 10-07-2024 16:54:00 Güncelleme: 10-07-2024 17:50:00


Üstat Bediüzzaman “vakit şahsi manevi vaktidir” der. Bu şahsi manevi bazen bir vakıf, bazen bir dernek, bazen de bir cemaat olur.

Bu tür oluşumlar bir yandan halk adına yararlı işler yaparken, diğer yandan halkın duygu ve düşüncelerine tercüman olurlar, yetkililerin yaptıkları çalışmalardan doğruyu alkışlar, yanlışa karşı tepki gösterirler.

Bizde ne hikmetse STK’ın dünya ölçeklerinde varlığını hissedemiyorlar; Bizden mi değil mi? sorusunun cevabına göre, siyasetten gelen eğilime göre, ileride bize bir sıkıntı oluşur mu? oluşmaz mı? diye düşünerek bazen sesleri yüksek çıkarken bazen de sus-pus oluyorlar. Böyle olunca da ağırlıkları pek hissedilmiyor.

Ben,  sene 2013 Eylül ayında Norveçte’ydim, orada yerel yönetim seçimleri vardı,  seçim tarihinden üç ay önce Sivil Toplum Kuruluşları bir beyanat veriyorlar, tema şu:”iki dönemdir sağ iktidara geliyor, ülkeyi iyi de yönetiyor, ama sol cenaha hiç fırsat verilmedi, bu sefer oylar sol partilere,  bakalım belki daha iyi idare eder”  ve 9 Eylül günü yapılan seçimlerde sol parti kazandı.

Tabi oradaki sağ da sol da bizimkine benzemiyor. Bizde sağ dini kullanıyor, sol dinle kavga ediyor, bu da siyasetin yüz karası. İşte Sivil Toplum Kuruluşları bazı ülkelerde bu kadar güçlü, bu kadar beyanatları kale alınıyor.

Bir ara 50 STK Şeyh Said meydanında İstanbul sözleşmesinden mütevellit, aileye sıkıntı çıkaran yasalara karşı tepki göstermedik mi? Aynı STK DEM partisinin 9’u Kur'an kursu, 3’ü Cami olmak üzere 12 kurumun tahliyesini müftülükten isterken bu haksızlığa karşı neden sessiz kalıyoruz, tek tük beyanatlarla sesimiz cılız çıkıyor?

Son birkaç yıldır diyanetin çalışmalarıyla yılda 70-80 bin çocuk Yaz Kur’an Kurslarına gidiyor, din diyanet hakkında karınca kadarınca bir şeyler öğreniyorlar. Belediye 12 kurum daha açalım denmesi gerekirken, var olanı da kapansın istiyorlar.

Peki neden STK’lar bu konuda sessiz kalıyor? Bu gün sesimizi çıkarmayacağız da ne zaman sesimizi yükselteceğiz.

*Özellikle DEM partisinin seçmenine sesleniyorum, siz niye bu yetkililerin yakasına yapışmıyorsunuz? Unutmayın bunların günahı size bulaşır.

Hem Kürt vatandaşlarımızın çocukları Deist, Atesit olsalar ne kazanacaklar? Bir toplum tarihin derinliklerinden gelen değerleri üzerinde yaşarsa varlığı hissedilir.

Baksanıza, bu değerlerden uzaklaşanlar, hem başkasının aklıyla hareket ediyorlar, hem varlıkları pek hissedilmiyor, ayrıca toplumsal huzurumuz kaçıyor yeryüzünde mutlu ve huzurlu yaşamak varken mutsuz ve sıkıntılı bir hayat yaşıyoruz.

Baksanıza Türkçülük ve Atatürkçülük bazı insanları nasıl da perişan etmiş, Allah’ın emrettiği tarzda yaşamaya çalışsaydık halimiz böyle mi olurdu?

Peygamberimiz Muhammed(sav); “Yedi yaşına kadar çocukları sevin, 7-14 yaş arasında onları eğitin, daha sonra onlarla istişare edin” buyuruyor. Peki biz bu çocuğa bazı değerleri öğretmezsek onlarla yaptığımız istişarede neye göre bir değerlendirme yapacağız, söyler misini?

Bana göre, sana göre, ona göre… “sonuç sıfır elde bir şey yok” olur değil mi?

Unutmayalım bu ülke 85 milyon vatandaşındır, Cumhurbaşkanından tutun kurum hizmetlisine kadar hepsi bizim rençberlerimizdir, hem onlara yardımcı oluruz, hem de enselerinde oluruz.  Dolayısıyla Belediye başkanı seçtik diye “başkandır beridir, ne yapsa yeridir” mi diyemeyiz.Bu münasebetle Belediyenin(lerin) bu yanlış talebine karşı olduğumuzu yüksek sesle haykırma zamanı olduğuna inanıyorum.

Zaman sözlü cihad zamanıdır.

Demedi demeyin!

Eyüphan Kaya



Bu yazı 1760 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HAVA DURUMU

Web sitemize nasıl ulaştınız?


NAMAZ VAKİTLERİ
nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI