Bugun...


Ali Erkan Kavaklı

facebook-paylas
Biyoloji müfredatı: Dağ fare doğurmasın
Tarih: 07-03-2024 10:12:00 Güncelleme: 07-03-2024 10:12:00


Biyoloji müfredatı yayınlandı, yeni programa göre evrenin yaratılışı, bin bir çeşit canlının ortaya çıkışı anlatılırken ispatlanmamış teoriler bir tarafa bırakılacak, yaratılış felsefesi esas alınacak. 

Yıllardır beklediğimiz, özlediğimiz adım. Prof. Yusuf Tekin’i ve ekibini tebrik ediyorum.

Hemen belirteyim ki müfredatın başlangıç bölümünde vurgulanan yaratılış felsefesi anlayışıprogramın içine yansımamış. Programın ileriki bölümlerinde MUHTEŞEM TASARIM anlayışının izine rastlanmıyor. 

Bürokrasi göz mü boyuyor? 

Kıymetli bakanımız Prof. Yusuf Tekin’in gayretini boşa çıkarma oyunuyla mı karşı karşıyayız?  

Önce müfredatın başlangıç bölümündeki ifadeleri okuyalım: 

Biyolojik olaylar; bir plân ve programın gereği olarak ortaya çıkar, kâinat ve içindeki canlı cansız tüm varlıklarda görülen mükemmel dengeye ve düzene işaret eder. Canlılar hem kendi yapı ve işleyişlerinde hem de birbirleriyle tam bir uyum içinde mükemmel bir denge oluşturur. Biyoloji bilimi ise yaşamın bu kusursuz düzenini, canlılığın ince detaylarını ve yaratılışın muhteşem tasarımlarını anlamaya kapı açar. 

Biyoloji dersi öğretim programında yer verilen her bir konu; öğrencilere tabiatın, canlıların ve yaşamın birbirine bağlanmış muhteşem uyumunu, yapısını, hikmetini gösterme fırsatı sunmaktadır. Bu derste; öğrencilerin sözü edilen yapının kodlarını keşfetmeleri, işleyişini ve düzeni anlamaları ve canlıların bu düzen içindeki yerini, birbirleriyle olan ilişkilerini anlamlandırmaları hedeflenmektedir. 

Biyoloji dersi öğretim programı; öğrencilere yaşamın derinliklerine dair kapsamlı bir anlayış kazandırmayı hedeflemektedir. Öğrencilerin; biyoloji biliminin sağladığı bilgilerle, varlığın derinliklerini sorgulayarak, yaşamın anlamı üzerine düşünmeleri, aynı zamanda da yaşamın ve varlığın, canlı, cansız varlıkların mükemmel yapılarının ve işleyişinin arkasındaki büyük resmigörmeleri amaçlanmaktadır. 

Öğrencilere, canlıların ve ekosistemlerin olağanüstü uyumunu ve düzenini gözlemleme ve bu gözlemleri daha geniş bir bağlamda değerlendirme fırsatı sunan biyoloji bilimi sayesinde öğrenciler biyoloji derslerinde; canlıların muazzam çeşitliliğinin, emsalsiz bir sanatın yansıması olarak nasıl anlaşılabileceğini keşfedecek ve kâinatta örgülenen muhteşem yapıyı görmeleri ve anlamaları mümkün olacaktır. 

Ayrıca öğrenciler, bilim ve yaratılış arasındaki ilişkiyi anlamlandırarak daha derin bir kavrayışa sahip olabileceklerdir. Bu doğrultuda canlıların varoluşuyla ilgili doğruluğu ispatlanmamış teroriler olmakla birlikte Türkiye Yüz Yılı Maarif Modeli kapsamında geliştirilen biyoloji dersi öğretim programıyla yürütülen eğitim öğretim süreçlerinde yaratılış teorisi benimsenmektedir.”

Giriş bölümündeki “BÜYÜK RESMİ GÖRME, MUHTEŞEM TASARIM” ifadelerine rağmen ileriki bölümler materyalist, Darwinist, evrimci bakış açısı ile anlatılmaya devam ediyor.

Programı yazanlar, yaratılış tezini görmezden geliyor, eski bildiklerini okuyorlar. 

Şu cümleler, evrimci bakış açısının yansımaları:   

Bir bitki fotosentez yaparken hangi maddeleri kullanır ve hangi maddeleri üretir?”

“Köprü kurma öğrencilere vücutta olgun alyuvarların çekirdeklerinin olmadığı bilgisi verilerek “Buna göre alyuvarlar hangi metabolik faaliyetleri gerçekleştiremez?” sorusu sorulur ve öğrencilerin DNA’nın hücredeki rolünü ön bilgileriyle tahmin etmeleri beklenir.” (BİY.12.2.1). 

“Öğrencilere deri kesildiğinde oluşan yaranın kapanması için hücrelerin bölündüğü bilgisi verilerek “Sizce yeni oluşan deri hücreleri, hasar gören hücrelerle aynı özelliklere mi sahiptir, cevabınız evetse bu nasıl mümkün olur?” soruları yöneltilir. Sorular aracılığıyla öğrencilerin hücre bölünmeleri ile DNA replikasyonu arasında bağlantı kurmaları beklenir.” (BİY.12.2.2).

Örnekleri çoğaltmak mümkün. Programın hiçbir yerinde yaratıcı, Tanrı, Allah kelimelerinin geçmemesi dikkat çekici. 

Varlık âlemini, canlıları, hücreyi, DNA’yı, mikroskobik varlıkları anlatıyorsunuz; yaratanın adı geçmiyor.

Böyle bir çelişki kabul edilemez!

Fen bilimlerinin tevhidi bakış açısıyla yazılmasında Kur’an örnek alınmalı. Müslümanın bakış açısını Kur’an belirler. Kur’an, varlıkları anlatırken doğrudan Allah’ın yarattığını ifade eder:

“GÖKTEN SU İNDİRDİK YERDE ÇİFT 

ÇİFT FAYDALI BİTKİLERİ BİTİRDİK”

“O, gökleri görebildiğiniz bir direk olmaksızın yarattı, sizi sarsmasın diye yere de ulu dağlar koydu ve orada her çeşit canlıyı yaydı. Biz gökyüzünden su indirip orada her faydalı nebattan çift çift bitirdik. Bunlar Allah’ın yarattıkları. Şimdi ondan başkasının ne yarattığını bana gösterin! Hayır (gösteremezler)! Zalimler açık bir sapıklık içindedirler.” (Lokman,10-11)

Kıymetli Bakanım, programı yazanlar ve ders kitaplarını yazacaklar “muhteşem tasarımı” tasarlayana inanan, büyük resmi gören yazarlar olmalı. Yoksa dağ fare doğurur.    



Bu yazı 438 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HAVA DURUMU

Web sitemize nasıl ulaştınız?


NAMAZ VAKİTLERİ
nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI