Şehrimizin valisi Ali İhsan Su beyefendi vazifeye başladığından beri her fırsatta iyi işlere imza attığı gibi, ilgi ve tevazusuyla, sahip olduğu bilgi ve takvasıyla arkasında hoş bir seda bıraktı. Yakında Şehrimizin valisiyken emekli olması da bizim için bir şereftir, kendini hemşehri olarak kabul ediyoruz, bir meslekte ilk görev yeri ile son görev yeri ayrıcalıklı olsa gerek.

Talim terbiyenin son günü itibariyle Mehmetçik okulunda karne dağıtım törenine katılan valimiz, öğretmenle kısa bir sohbet etti. Bu esnada hatırımızda tutmamız gereken bazı ifadeler kullandı, dinlemekten keyif aldım, sohbetin özetini sizinle paylaşmak istedim.

Şu veciz ifadeyle sohbetine başladı;

Malumunuz insan yetiştirme ile ilgili şu ifade var,

*Başarılı bir talebe yetiştirmek için üç şey lazım;

Babanın kesesi,

Talebenin hevesi,

Muallimin nefesi.

Dikkat edilirse bu üçünden biri eksik olsa başarılı bir talebe yetiştirmek çok zor.

Malumunuz öğretmen her meslek mensubunu yetiştirendir. Başka başka mesleklerde fason bir ürün oluşursa başka bir Şekilde değerlendirilebilir, ama talebe düzenli yetişmezse işimiz zor, o artık hayatın içinde bir sorun olarak kalır. 

İki meslek erbabı ömür boyu güncelliğini koruyor, Öğretmenlik ve Din Görevliliği ki, o da yine bir nevi öğretmenliktir. Bir vali gider 70 yaşındaki öğretmeninin elini öper veya 70 yaşındaki bir ilim erbabının hayır duasını alır.

O zaman şöyle bir soru sorsak dünyanın en önemli işini kim yapıyor? her halde cevabı “öğretmen” olur.

Öğretmenli peygamber mesleğidir.

Özetle valimizin sohbetini paylaşınca aklıma şu anekdotlar geldi, onları da bir emekli öğretmen olarak paylaşmak isterim.

Fi tarihte bir grup Hakim-Savcı  Avrupa’ya bir süreliğine kursa giderler.  Bu ekipten sorumlu rehber hoca onlara diyor ki; “size geçerli not verdim, ama şu notu da bıraktım, bunlardan öğretmen olamaz.” Bunlar önce gülüşüyorlar, ne öğretmeni ne hali biz hakim, savcı olacağız,  sonra onlara bu not dert oluyor ve danışman hocaya soruyorlar; “niye o notu bıraktınız?” Diye.

Hoca diyor ki, öğretmen olmak çok ciddi bir iş siz Hakim olarak yanlış bir karar verseniz üst mahkemeden döner, Vekil olsanız yanlış bir yasa çıkarırsanız düzeltilebilir, Bürokrat olarak bir yanlış uygulamanız olursa idare mahkemesinden döner, ama düzenli insan yetiştirirseniz işte onun telafisi yoktur. Ben sizi öğretmenliğe layık göremiyorum deyince bizimkilerin başları önüne eğiliyor.

Bir gün kamu lojmanlarında oturan kadınlar tanışıyorlar, kimisi Kaymakam eşi, kimisi il müdürünün eşi, kimisi Emniyet müdürünün eşi olarak kendini tanıtınca öğretmen eşi de “ben de bütün bunları yetiştiren kişinin eşiyim” diyerek manidar bir cevap veriyor.

Ayrıca hayatımdan bir anı paylaşayım, 2000’li yıllarda ben dershane hocasıydım, Fen lisesi müdürümüz değişince yeni atanan müdüre hayırlı olsun ziyaretine bulunduk, biz sohbet halindeyken biri içeri girdi ve dedi ki “bir ilk öğretim müfettişi içeri giriyor, insan bir kıyam eder”, tam o esnasında benim lise öğretmenin içeri geldi ben ayağa kalkarak dedim ki “işte bunun huzurunda ayağa kalkılır” müfettiş bey niye dedi? ben dedim ki “çünkü o benim öğretmenimdir.” Artık bir şey söylemedi.

Öğretmenlik mesleğiyle ilgili daha nice güzel paylaşımlar yapılabilir, ama bu kadarı dahi yeterlidir bence. Zaten muhterem valimiz Ali İhsan Su bey efendi gayet güzel ifadelerle öğretmenliğin önemini anlatmıştı, benim eklemelerimi de işin tuzu biberi olarak kabul edin, olur mu?

İl Milli Eğitim Müdürü Murat Küçükali, İl Müdür Yardımcıları ve Yeni şehir İlçe Müdürü Hüsamettin Atlı'ın katılımıyla, velilerin yoğun ilgi gösterdiği karne dağıtım töreni valimizin medyaya verdiği kısa bir demeçle sona erdi.

Selam ve selametle kalın.

Kaynak:Müslüman Dünya