Bir insanın “ben alimim” demesi cehline işaret olduğu için haddi aşmak olsa da toplum bazı insanlara o gözle bakıyor.

Medrese tahsiline zaman ayıran kimseler için Feqi, Mele, Seyda, Müdderis… vb unvanlar halk tarafından yakıştırılır. Ancak toplum içinde daha çok Mele unvanı kullanılıyor. Sıra kitaplarını okuyup İcaze alan kimseler Mele unvanını alırken bazen ilmini tamamlama fırsatını bulmadığı halde ahlak, edep ve davranış açısından İslam ahlakıyla mücehhez olup bazı köylerde fahri imamlık yapan kimselere de Mele dendir. Ancak bu Mele’ler herhangi bir İmam-Hatip gibi değiller, toplumun maddi, manevi sorunlarıyla ilgilenen kimselerdir. Birçoğu görev yaptıkları köyün rehberi durumundadırlar, hatta çevre köylerde dahi ağırlıkları hissedilir. Ben de diyorum ki, bu vasıfları taşıyan kimselerden bir meclis kuralım ve adına “Ülema meclisi” diyelim, bu meclise üye olanlar tek tek alim olmasa da bunlardan oluşan şahsi manevi tarzındaki meclisin “ülema meclisi” unvanını taşıyabileceğine inanıyorum.

Bu meclis,

1-Türkçe, Kürtçe, Arapça bilen kimselerden oluşmalı, paragrafta sıralanan vasıflara sahip olmalı.

2-Her ayın belli bir günü bir araya gelip bazı toplumsal meseleler üzerinde değerlendirme yapmalı ve kamuoyunu bu konuda aydınlatmalıdır.

*Olağan üstü bir durum yoksa Temmuz, Ağustos aylarında şehrin sıcak iklimi göz önünde tutularak toplantı olmaz.

3-Zaman zaman yetkili etkili kimseleri huzuruna davet edip sahasına giren konularda düşüncelerini ona aktarmalıdır. Şayet ilgili gelmezse koltuğu boş kalır ve basınla paylaşılır.

4-Meclise her ay biri başkanlık eder, o ayın masrafı başkana aittir. Yani dört yılda bir.

5-Aralarında görüş farklılığı olsa da müşterek meseleler üzerinde ittifak ederler velev ki bir madde de olsa.

6-Şehrin irşad faaliyetleri alanında çalışmalar gösterirler.

7-Şehirde olup biten hadisleri olumlu ve olumsuz olarak tasnif edip halkın reyine sunarlar.

8-Şehrin geleceği için görüş ve düşüncelerini kamuoyuyla paylaşırlar.

9-Varsa dargınları barıştırırlar, evlenme işlerinin kolaylaştırılması için çare/çözüm ararlar.

10-Meclis üyeleri isteyen bir konuda ülema meclisine sunum yapar.

11-Meclisin tüm üyeleri toplantı esnasında aynı kumaştan yapılmış cübbe giyerek eşitlik sağlanır …vs.

Her ne kadar bu maddeleri ben dile getirsem de meclis aralarında neyi yapabileceğini ortaya koyarak, özgürce bu maddeleri zenginleştirebilir diye düşünüyorum.

An itibariyle 40 Mele’ye gönderdiğim mesajda bu meclisin kurulması için onlardan destek istedim. Bakalım neticesi inşallah hayırlı olur.

Ufuk açıcı olması bakımından bu kadarlık bir yazının yeterli olduğuna inanıyorum.

Ülema Meclisinde buluşmak üzere.

Eyüphan Kaya

Ülema Meclisin’nin Kurucu üyesi.