![]() |
Tweet |
Terörsüz Türkiye sürecinin paydaşlarına sesleniyorum!
Terörsüz Türkiye sürecini Devlet Bahçeli’nin seslendirmesiyle başlatan, başında Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın olduğu devletin insani ve İslami duyarlılığı olan ekibi tebrik ediyorum. Bundan üç yıl önceydi, bir medya mensubu bana "MHP Ak Partiyle birlikte hareket edince işiniz zora girmedi mi?" sorusunu yöneltti, ben ona cevaben dedim ki; "hayır tam tersine işimiz kolaylaştı, eğer bu memlekete huzur ve selamet gelecekse MHP de projenin içinde olmalı" şükürler olsun bu gün süreç oraya doğru eviriliyor.
Gerçekten bu iç boğuşma 86 milyon vatandaşa sıkıntıdan başka bir şey kazandırmıyordu. Üstelik başta siyaset olmak üzere, iç huzurumuzu ve ekonomimizi olumsuz etkiliyordu. Bu 40 yıllık belalı sürecin ne Kürd’e ne de Türk’e bir faydası olmadı. Dolayısıyla yeni yüzyılı bu sıkıntıyla yürütemezdik. Başlatılan bu süreci içini doldurarak devam etmelerini bekliyorum.
DEM cenahına da şunları söylemek istiyorum, eski çözüm sürecini iyi analiz edin, sakın ola ki orada yapılan yanlışlardan bir tanesini dahi yapmayın. Hatırlarsanız 80 vekille Meclise gittiniz ama Kandil’in vesayetinde kaldınız, sulh ve selamet adına bir şey yapamadınız. Eğer o gün Genel başkanınız kandile dönerek “oturun oturduğunuz yerde, biz sulh ve selamet için ne yapılması gerekiyorsa yapmaya hazırız” deselerdi belki bu gün Cumhurbaşkanı yardımcılarından biri o olurdu, ülke bu kadar zaman kaybetmezdi. Dolayısıyla bu süreçten siyaseten bir şey beklemeyin şunu içtenlikle dile getirin; “bu ülkeye huzur gelsin biz evimizde oturmaya razıyız, bize vekillik falan lazım değil” Ayrıca sakın ola Abdullah Öcalan’ı sürecin aktörü haline getirmek için uğraşmayın, onu Anadolu insanına kabul ettiremezsiniz! Kürdü de Türkü de ondan nefret ediyor. Hem de haklı olarak çünkü Din ve namus anlayışı insanımızın hassasiyetine uymuyor.
PKK militanlarına gelince tereddütsüz silah bırakın ister Türkiye’ye teslim olun, isterseniz vatandaşı olduğunuz ülkenin kapısını çalın, artık bu kritik bölgede sorunun bir parçası olmaktan vazgeçin, şunu bilin ki, öldürmek de öldürülmek de bir kazanım değildir, esas olan insanı güven ve huzur içinde yaşatmaktır. Bu dünyada hepimize yetecek kadar ekmek de suda var, zaten fazlası kavga ve kargaşa sebebidir. Toplum size de merhamet kollarını açar ve devlet size de bir rol biçer, ben bu kanaatteyim.
Şehit ailelerine özellikle annelerine sesleniyorum siz bu toplumun el üstünde tutulması gereken imtiyazlı insanlarısınız, bu ülkenin tapusu sizin elinizdedir. Annelerin göz yaşlarının ne kadar müessir/elem verici olduğunu en iyi siz bilirsiniz, o zaman başka anneler ağlamasın düşüncesiyle bu sürece katkı vermek sizden olan beklentimizdir. Her zamanki metanetinizi koruyacağınıza inananlardanım.
Topluma sesleniyorum, eğer birileri adına burada faaliyet göstermiyorsanız, eğer bu milletin huzur ve selametini istiyorsanız, eğer insanlık karakterini taşıyorsanız, hele ki Müslüman’sanız kalbi, kavli ve fiili dualarınızla bu sürecin hayırla neticelenmesi için gayret sarf edin.
Umarım bu süreç hayırla neticelenir, bu dünya cenneti, yer altı, yer üstü zenginlikleriyle göz dolduran, dört mevsimin yaşadığı, Asya ve Avrupa’yı birbirine bağlayan bu ülkede daha huzurlu, daha zengin daha güçlü yaşayabilir hale gelir, ülkenin tüm paydaşlarını sağduyulu düşünmeye davet ediyorum.
Bunu nasıl yapacağız?
1-1920 23 Nisan günü dualarla açılan ve “ve emruhun şura beynehüm (onların işleri aralarında istişareyledir)” ayeti kerimesinden ilham alan meclisin ruhu,
2-41 Mısralık istiklal marşının tamamı,
3-Veda hutbesinden esinlenerek böyle bir hayat tarzı oluşturulabilir.
Bu üç değere bağlı olarak;
Adaletimizi,
Ekonomimizi,
Talim terbiyemizi düzenleyebiliriz diye düşünüyorum.
Ömrüm boyunca ülkemde huzur ve selamet olsun, kimse kimseye gözdağı vermesin, bir vatandaş tok yatarken diğeri aç yatmasın,
Hülasay-i kelam; kimse aç ve açıkta kalmasın diye mücadele ettim, galiba o günler yaklaşıyor.
Selam ve selametle kalın.
Eyüphan Kaya
muslumandunya.com.tr genel yayın yönetmeni