İsrail ve avaneleri öyle rezil işler yaptılar ki buna karşı artık insanlık vicdanı isyan ediyor. Bu zulümle tarihe şu metni not ettiler; “Biz Siyonistleri iyi tanıyın, kanımız iki kuruş etmiyor” bu ifadenin ne anlama geldiğini zaman gösterecek. Bunlar Yahudilere dünyayı dar ettiler. Demek ki bu kadarına layıktılar.

Ne hikmetse sözde 57 İslam ülkesi var, hop toplanıp, hop dağılıyorlar ama ortada bir şey yok, yularları başkalarının elinde, iç cepheleri zayıf, biri diğerinden emin değil, dolayısıyla İsrail’in aleyhine karar verme cesaretleri yok.  

Evet dünyada iki milyar Müslüman var, ama devlet dediğimiz aygıtların direksiyonları ellerinde değil, üstelik İsrail korkusu İslam devletlerini sarmış, sadece İsrail’in nüfuzuna göre tavır alıyorlar. Üstelik İsrail’i sınır bariyerleriyle koruyorlar.

Halbuki 57 ülke bir araya gelecekti, madem alimlerin fetvasına göre “İsrail’le karşı cihad etmek farzdır” katılan katılmayan oylamasından sonra, katılmayanların yöneticilerini de düşman kabul edip harekete geçmeleri ve “sefer bizden, zafer Allah’tandır” demeleri lazımdı, evet belki birkaç yüz bin Mücahit/Müslüman şehit olacaktı, ama dünya pislik bir halktan da kurtulmuş olacaktı. İyi işlerin bedeli pahallı olur, ama pahallı da olsa yapmak lazım.

Gariban Yemen halkı o kısıtlı imkanlarıyla arada bir ses verse de bu savaşı durdurmak boyunu aşıyor, İran iki bin kilometre öteden yüzlerce füze attı da ne oldu? Gariban Lübnan ne yerin altı, ne de üstü ona güvenilirdir.

Suudi ve Mısır, o geveze Birleşik Arap Emirlikleri ve Bahreyn zaten zulmün baş aktörleri olup, bu zülme alkış tutarken, Türkiye gibi ülkeler de sadece eleştiriyor, o kadar.

Türkiye ne yapabilir diyenlere soruyorum, hiçbir şey yapamıyorsa;

Tanıma kararını geri alamaz mı? Sınırı beli olmayan ikinci bir devlet dünyada var mı?

İsrail’i yok sayıp, İsrail’den bütün ilişkilerini koparmak bu kadar mı zor?

Sağından solunda mavi vatandan İsrail’e giden gemilere “dur” diyemez mi?

Çifte vatandaş olup İsrail’e askerlik yapmaya, Gazze halkına alanen zulüm etmeye giden sözde vatandaşlarımıza bir müeyyide uygulayamaz mı?

Bırakın böyle layt yönetimleri Çin’in Gazze’ye nasıl yardım gönderdiğini gözümüzün önünde gördük, gönderdiği kargo uçakları beraberinde jet uçaklarını muhafız maksadıyla gönderdi, ayrıca müdahale menzilinde uçak gemileri  duruyor, sıkıysa İsrail bir şey desin’ bir de ne demiş; “o hayalet devletin hayalini yok ederim, o kadar!”

Ya bir araya gelip İsrail’e karşı harekete geçmeyi oy birliği ile kararlaştıran 22 ülkeye ne demeli? Üstelik İngiltere, Fransa ve Kanada böyle giderse fiili müdahaleyi dahi ajandalarına alacaklarını beyan ettiler.

Bu ülkeler; Avustralya, Kanada, Danimarka, Estonya, Finlandiya, Fransa, Almanya, İzlanda, İrlanda, İtalya, Japonya, Letonya, Litvanya, Lüksemburg, Hollanda, Yeni Zelanda, Norveç, Portekiz, Slovenya, İspanya, İsveç ve İngiltere dışişleri bakanları ile AB Yüksek Temsilcisi Kallas, AB Komisyonunun Kriz Yönetiminden Sorumlu Üyesi Hadja Lahbib ve AB Komisyonunun Akdeniz’den Sorumlu Üyesi Dubravka Suica da imza attı.
Bu ilkeler İsrail zulmüne karşı dikkat çekici açıklama yapıp,

İNGİLTERE, FRANSA VE KANADA BU ZULÜM BÖYLE DEVAM EDERSE İSRAİL KARŞISINDA BİZİ BULUR, ŞEKLİNDE BİR BEYANATLA “SOMUT ADIMLAR ATARIZ” DEDİLER.

Bu açıklama ve cesur tavır bana “galiba dünyada erkeklik bitmemiş” dedirtti.

Çin yönetimini ayakta alkışlıyorum, şu mezkur devletleri aldığı kararın gereğini yerine getirmeye davet ediyor, istikametiniz doğrudur, yola devam diyorum.

Haydi ya Allah.