Tweet |
İttifakta hayır, ittihatta kuvvet ve teavünde başarı/bereket var derler. İnanç ve kültürümüzün bir özeti olan bu ifadeye baktığımız zaman bir an evvel halkının çoğunluğu Müslüman olan ülkeler arasında Avrupa Biriliğinin de üstünde bir kalitede birliğin oluşması lazımdır.
Neredeyse yarım asırdır AB ‘ye girmek için pencereden, bacadan yol arayanlar İslam Birliğinden bahsedince yüzünü ekşitmeleri onların kalitesini ortaya koyuyor, bunlar kendilerine özgüveni olmayan şapşal kimselerdir.
Sen AB’den ne aldın/alacaksın?
Allah’a karşı özgürlük, kendini başkasına beğendirme kompleksliği, bu münasebetle genelde kadınlarımız estetik, moda ve kozmetik sanayi müşterileri olmuş, şurasını nasıl boyarsam, burasını nasıl düzeltsem derdiyle meşgul duruma geldiler.
Evlenme oranlarında düşme, boşanma oranlarında artma, ortada sosyal yetim durumunda olan boynu bükük çocuklar, meydana gelen cinnet hadiseleri ve işlenen cinayetler. Hepsi özünden kopmuş kimselerin marifetleri.
O Bilim ve Fendeki ilerlemeyi devletlerimizin direksiyonunu elinde tutan kimseler tarafından engellendiğini biliyor muydunuz? Ülkemiz için “uzarsa budayın, kurusa sulayın” sözünü layık gördüklerini hatırlayın.
Bilim ve Fende terakki etmememizin sebebi bu halk değil, devlet erkini eline alan kimselerdir. Bilim ve Fen devletlerin himayesinde gelişir. Baksanıza son çeyrek yüzyıldır ülkemizde başta savunma sanayi olmak üzere birçok alanda ilerleme oldu. Yani o Müslümanlara uzun yıllar gerici diyen kimseler aslında düşman devletlerinin azı dişleriydi.
28 Şubat post modern müdahaleyi hatırlayın, nasıl da Meslek okullarını katsayı engeli hilesiyle kapatarak bir milletin çocuklarını mesleksiz ve mesnetsiz bıraktılar, Allah da onların dünya ve ahiretlerini karartsın, e mi?
Neyse olanla ölen geri gelmezmiş, bunu bir kenara bırakalım, bugün artık uyanmanın zamanı, geleceğimize bakma zamanıdır.
D-8 ile başlayan, İslam Birliği macerası ile devam etti, ASRİKA(*) çalışmalarıyla kat kat gelişti, İslam Dünyası STK’lar Birliği(İDSB)(*) ile pekişti. Her geçen gün olgunlaşıyor.
Belki fark ettiniz, geçende Müslüman Dünya inisiyatifinde 57 İslam ülkesine bir çağrı geldi, ”Artık İslam Birliği Parlamentosu kurulmalıdır” diye.
Bu mezkur çalışmalar ışığında bugünden tez yok, çalışmalarımızı başlatıp hızlandırmalıyız. Allah’ın verdiği nimetleri insanlar arasında bölüştürerek, hamd ve şükür ile her geçen gün olgunlaşan manevi bir hayatla, huzurlu bir yaşamla tanışmalıyız.
Başka bir ifadeyle İslam Birliği Parlamentosu olarak sadece İslam dünyasına değil dünya yönetimine bir ayar vermeliyiz. İlahi Öğretiyi unutan dünya basit seküler değerleriyle hayata bir maya katamadığı gibi, arkasında kan ve göz yaşı bıraktı. Artık buna dur demenin vakti gelmiştir. Ya İslam Birliği Parlamentosunu kurup İstişareyle hayatı anlamlı kılacaksınız ya da Batının batıl değerlerinin arkasında koşacaksınız.
İslam Birliği Parlamentosunda şu anda yönetici durumunda olan hokkabaz, cambaz, hilebaz kimseler bulunamayacağından dolayı, korkmayın işler her geçen gün iyiye doğru gidecek.
Benden söylemesi.
*ASRİKA, 7 yıldır ASSAM Konfederal İslam Devleti çalışmalarını yürüten oluşum.
*İDSB, 6 kıta 61 Ülkede faaliyet gösteren 447 Sivil Toplum Kuruluşlarının kısa adıdır
Eyüphan Kaya
muslumandunya.com.tr genel yayın yönetmeni