Fırat Üniversitesi 50.yıl faaliyetleri münasebetiyle gençlere hitaben konferans veren TBMM Milli Savunma ve Güvenlik Komisyonu Başkanı Hulusi Akar özetle şunları dile getirdi.

“Sevgili gençler, mümkün olduğu kadar size destek verip yanınızda durmaya çalışacağız, bu ülkenin geleceği sizlersiniz. En büyük yatırım nitelikli bir gençlik yetiştirmek için yapılan yatırımdır.

Size tavsiyem Türk büyüklerinin, İslam büyüklerinin ve Dünya büyüklerinin hayatlarına bakın, CV’lerini iyice okuyun, neler yaptıklarını göreceksiniz, size ilhan verir.

Geleceğe dair net bir şey söylemek çok zor, Dünyada bazı gerilimler var, bazı çatışmalar var.

Hukuk, insanlık Filistin’de kayboldu,

Ukranya-Rusya savaşı hala devam ediyor,

Yemen’de, Pakistan’da, Hindistan’da bir hareketlilik var ….

Kuantum Fiziğiyle başlayan bir süreç şu anda “yapay zeka”  ile sonuçlandı. Çin 50 milyar dolar Yapay Zeka için AR-GE’ye ayırmış gerisini düşünün, sizin gibi gençler de bu projede yer alabilmelidir.

Artık devletler savaşmıyor, bir terör icat ederek istediği devletin üzerine saldırıyorlar.

Sosyal medya iyi insanların elinde olursa iyi olur, kötü insanlara kalsa kötü olur. O sahada da etkin olmak gerek.

İslami terör diye bir şey yoktur

Ne yazık ki İslamafobiya(İslam düşmanlığı) diye bir kavram ürettiler. Hiç Musevi terör, Ortodoks terör, Katolik terör diye bir terör çeşidi duydunuz mu?

Cumhurbaşkanımızın “Dünya 5’ten büyüktür” ifadesi altı dolu bir tespittir, görüyorsunuz Birleşmiş Milletler İsrail gibi bir devletçiği dahi durduramadı,  ve yeni bir dünya düzeni oluşuyor/oluşmalı.

BM, Filistin’de yapılan zulmü engellemeyi bırak oraya insani yardımların ulaşılması sağlamayı dahi başaramadı.

Söz dinleyen ülke değil, sözü dikkate alınan bir devlet olduk.

Ülke olarak yeni dünya düzeni içinde yerimizi almak için Anavatan, Yavru vatan, Mavi vatan, Gök vatan…  diyerek kendimizi muhafaza ediyoruz.

İç cephemizi tahkim ettik mi varlığımız daha da kuvvetli his edilir.

Ülkemiz artık söz dinleyen değil sözü dinlenen ülke haline geldik geliyoruz.

Tarihimizde eziklik yok, 2500 yıllık bir tarihimiz var, tarihin bir yerinde bu millet İslam ile müşerref oluyor. Tarih bir nehir gibi akıyor, son yüz yılı Cumhuriyetle şekillendi, daha iyi bir yönetim için yolumuza devam ediyoruz.Buna “Türkiye’nin yeni Yüzyılı” diyoruz.

İnşallah terörsüz Türkiye ile daha güçlü bir devlet haline geleceğiz, buna millet olarak destek vermeye gayret edelim, burada bir taviz falan yok, pazarlık yok “Örgüt silahı bırakıp, kendini feshedecek” o kadar.

Suriye vatandaşlarıyla gönül bağı kurduk

Esad ailesinin başında olduğu Baas rejimi utanmadan sıkılmadan insanına sıkıntı verdi ve garip gureba göç etmek durumunda kaldı, Suriye’den gelen komşularımıza o gün kapımızı açtık, bu gün onurlu bir şekilde vatanlarına dönüyorlar. O milyonlarca insan artık ülkemizin dostu, seveni oldular, Suriye sınırımız artık güvende. Suriye’deki yeni yönetime yol gösteriyor, olgunlaşması için ağabeylik yapıyoruz, bizim kimsenin toprağında gözümüz yok, ama onlar iyi idare edilirse biz de rahat ederiz. Bizim de kırmızı çizgilerimiz var, mesela Suriye’de illegal silahlı örgütlere müsaade edilmemesi bizim şartlarımızdan biridir.

Kürtler terörist değildir

Sınır ötesi harekatlarda bir algı oluşturmak istediler Türker Kürtleri katlediyor diye bir yaygara çıkarmak istediler.Ama şükürler olsun yalanları ortaya çıktı.

Kürtler, Türkler, Zazalar, Araplar kardeştir. Kürtler terörist değildir, Terörist olan PKK’dir. Bu mücadele esnasında şehit düşen askerlerimiz, korucularımız oldu, onlara da yakınlarına da minnettarız.

Biz ne yapıyorsak millet memleket menfaati için yapıyoruz. Bu konuda müsterih olun, inşallah geleceğimiz daha iyi olacak.

Savunma sanayimizin güçlü olması lazım

Adalar konusunda menfaatlerimizi korumaya çalışıyoruz. Bir ata sözü var “Alet yapar el övünür” bunun için savunma sanayimizin güçlü olması lazım. Bu gün elhamdulillah her türlü hafif silahlarımızı biz yapıyoruz, hatta ihraç ediyoruz. İHA, SİHA, TİHA, ANKA’lar, Uçak gemisi dahi yaptık.

*Bir zamanlar parasını verdiğimiz halde alamadığımız savaş uçaklarını şimdi kendimiz yapıyoruz.

Biz dünya mazlumlarının sığınağıyız.

Bizden beklentisi olan devletler var, onların da güvenini boşuna çıkaramayız. Onlara da destek vermemiz lazım.

Unutmayın Osmanlı Sarayının kapısında “Ya valiyete küllü mezlumin(Ey bütün mazlumların sığınağı)” yazıyordu, dolayısıyla kimse bize şurada burada ne işimi var diyemez. Kıbrıs konusunda haklı durumdayız, Kıbrıs Türk Cumhuriyetine doğru gidiyoruz. Süreç için de biz hep haklı durumda olduk. Kofi Annan planını dahi biz kabul ettik, Rum kesimi reddetti.

Artık dünya yeni bir yapılanmaya gidiyor, kendi başımızın çaresine bakmalıyız.

Pakistan Hindistan arasında sıkıntı var, Cumhurbaşkanımız Pakistan’ı ziyaret ederken diplomatik bir dil kullanarak şöyle bir ifade kullandı. “Hindistan’la dostuz, ama Pakistan’la kardeşiz.” Dedi.

Hulusi Paşamızı tebrik ediyorum, kendisi bu yoğunluk içinde diyar diyar geziyor da başkaları niye köşklerde dinleniyor acaba? Bu gün moral ve motivasyon günüdür, selamlaşma günüdür. Kimin elinde ne geliyorsa ardına bırakmamalıdır. Mesela ben bir vatandaş olarak konferansı dinledim, bu üçüncü yazıdır yazıyorum, bu düşünceleri toplumla paylaşmaya devam edeceğim. “Söz uçar yazı kalır” diye bir atasözü var değil mi?

Selam ve selametle kalın.

Eyüphan Kaya

Selamet Akıncıları Diyarbakır ili Yönetim Kurulu Üyesi.