İsrail’in Filistin üzerinde uyguladığı zulüm insanlık tarihinde benzeri olmayan bir vahşettir.

Filistinlilere ait bölgeleri kendince imara açıyor, projelendiriyor, daha sonra Filistinlilerin oturduğu evleri önce sözde para teklif ederek almak istiyor, teklif kabul olmayınca da buldozerlerle yıkıyor.

İster inanın ister inanmayın şimdiye kadar çoğu gayri müslümlere ait olmak üzere satılan Filistin toprağı %4 civarındadır.

67 sınırını dahi cebren ve hile ile elde ettiği toprak parçasını az gören İsrail, bu gün sınırı belli olmayan bir terör devleti olarak sağa sola saldırarak alanını genişletmeye çalışıyor. Maalesef sözde medeni dünya devletleri de aval aval bakıyor. Dünya hiç bu kadar vurdum  duymazlığa şahit olmamıştı.

Masa, nisa, kasa yöntemiyle kimi İslam devletlerinin yularını kendine bağlayan tabir yerindeyse “oturun oturduğunuz yerde” diyerek meydanı boş bulan İsrail, şu anda ciddi bir çıkmaza girmiş durumdadır.İki ayda silip süpürmeyi düşündüğü Gazze’yi 12 ayda dahi zapt edemedi.

Bunun yanı sıra, kötülüğünü ispat etti, ahmaklığını ve korkaklığını orta yere serdi, dünyayı Yahudilere daralttı.  Yaptığı tek şey var, havadan bomba yağdırarak, karadan tankla topla ateş ederek kadın, çocuk, yaşlı demeden insan öldürmek, cami, kilise, okul, hastane demeden yakıp yıkmak, sahanın masum insanlarından olan basın/medya mensuplarını öldürmek, açık bir ifadeyle tam bir cinnet hali yaşıyor.

Hamas Aksa Tufanıyla tarih yazdı, yazmaya devam ediyor.  Hamas silahlı gücünden bir şehit olmuşsa, İsrail ordusundan beş asker öldürülmüştür.

Bir atasözü var, diyor ki; “bir yere girmeden oradan nasıl çıkacağınızın hesabını yapın”  Bunun hesabını yapmayan İsrail hükümeti şu anda şaşkın ördek durumuna düştü.

İsrail’in kendisi bilir ya tövbe edip 67 sınırına çekilecek, yıktığı yerlerin hasarını ödeyecek, Netenyahu ve hükümeti yargılanacak, ya da kurda kuşa yem olacak, sakın ola başta bazı Kürtler olmak üzere birilerinin gazına gelmesin, bu savaşın mağlubu İsrail hükümetidir. O Ard-ı mevut hayalleri de, üstün ırk iddiaları da hepsi yalandan ibarettir. Sadece yüzyıllardır yaptığı yatırımın karşılığını aldı ve hikaye sona erdi; Th end!

Daha Türkiye’nin ölümcül bir eylem planı var, her geçen gün işliyor, eğer İsrail kabuğuna çekilmezse yeryüzünden imha da olabilir. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ne demişti? “Aksa Tufanının karşısında eli ayağı titreyen İsrail ordusu ciddi bir orduyla karşılaşırsa o anki durumunu siz düşünün”. Böyle giderse bana göre o gün yaklaşıyor, benden söylemesi.

8.İslam İş Birliği Teşkilatı toplantısında 31 maddelik bir deklarasyon hazırlandı, 57 İslam ülkesinden 53 tanesi onay vermesine rağmen BAE, Suudi Arabistan, Bahreyn ve Ürdün şerh koydu, bunlar da komşu ülkeler olduğu için deklarasyon hayata geçemedi. Son günlerde bu devletler de artık inlemeye başladılar. Yapılacak tek şey kara, hava yolunu İsrail terör devletine kapatmaktır, buyur artık haksız yere zapt ettiği o bir karışlık ininde ne yapacaksa yapsın. Çünkü insanlığa açık kapı bırakmayacak kadar haddini aştı, işi gücü sağa sola saldırmak, topraklarına genişletmek, zulmüne zulüm katmak.

O batının cafcaflı kavramlar da Gazze’de boğuldu;

Demokrasi,

İnsan Hakları,

Çocuk hakları,

Kadın hakları,

Özgürlük kavramları… vs.  Evet bir halk dünyanın gözü önünde soy kırıma uğradı, ama insanlığa unutulmaz bir ders vererek, tabir yerindeyse hicret hadisesi gibi önemli bir tarih yazarak.

Hala bazı izandan yoksun kimseler Haması suçlarcasına yorum ve değerlendirmeler yapıyorlar, o da ayrı bir dert. Sesinizi çıkarmazsanız sizi yavaş yavaş öldüreceğiz, sesinizi çıkarırsanız sizi hızlı öldüreceğiz diyen İsrail’e karşı, birinci ölüm sefil ölüm, ikincisi aziz ölüm olunca Hamas aziz ölmeyi tercih etti, mesele budur dostlar.

Keşke bu kadar zulüm olmasaydı, ama oluyor işte.

İnsanlığın zaferi yakındır, inşallah.

Eyüphan Kaya