Artık BMM’nin açılışını aslına uygun canlandırma zamanı gelmedi mi?

Ey 85 Milyon vatandaş gerçek tarihine sahip çık, şu yalan dolanla çoluk çocuğumuza yutturulan tarihi bilgileri al çöpe at, aslına yapış, hakikati bul, ve kökün üzerinde ayağa kalk.

23 Nisan 1920 günü açılan meclisin niteliği nasıldı? Sonra ne hale geldi?

Mezkur tarihte açılan mecliste;

Selam ve dua vardı,

İstişare vardı,

Hilafet vardı,

Devletin dini İslam’dı,

Kürdistan mebusları vardı,

En önemlisi de Çanakkale ruhu vardı.

İstiklal Marşını da bu meclis kabul etmişti.

Peki zaman içinde ne oldu? Karar yeter sayısı olmadığı halde bu meclis feshedildi, birilerinin işaret ettiği vekiller meclise getirildi ve yukarıda saydığımız değerlerin tamamı bir bir devre dışı bırakıldı. İstiklal Marşı hariç onu da 10 kıtadan iki kıtaya indirdiler, üstelik “Hakkı’dır Hakka tapan, milletimin istiklal” deyince de yutkunmaya başlıyorlar.

Selamın yerini günaydın aldı, dua ise unutuldu, meclisin gündeminden çıkarıldı.

Tek adam dönemi başladı ve Atatürk ilke ve inkılapları adı altında bir sistem değişikliğine gidilerek toplum mühendisliği yapıldı ve bu gün ne olduğu belirsiz, menfaat ve haz esiri bir vatandaş kitlesi ile baş başa kaldık, ne dünyamız mamur ne de ahiretimiz, tersini iddia eden varsa söylesin.

İstişare mi o da ne? Uzun zaman seçimler bile yapılmadı, ilk yapılan seçim de açık oy gizli tasnif ile yapıldı.

Hilafet İslam dünyasının ittihadı için önemli bir değerdi, bu gün Papanın sesine kulak verilerek 28 Hıristiyan ülke AB adıyla bir birlik kurmuş, 57 İslam ülkesinin her biri bir telden çalıyor, devletler Müslümanların ama devletler İslam’ı tanımıyor. Türkiye’nin haline bakın anlarsınız.

Devletin dini İslam olunca yasama organı ilhamını İslam hukukundan alacaktı, İslam hukuku en medeni ve verimli bir hukuktur, diğerlerinden farkı namussuzluğa fırsat vermez, yalan dolana alan açmaz, hak ve adalette taraf tutmaz. İlhamını ilahi öğretiden aldığı için adil bir yönetim biçimidir. Bu sistemde Kumar, Faiz, Zina, İçki yasaktır, dolayısıyla halk nispeten huzurlu yaşar. Bu dört belanın arkasında durup serbestliğini savunan  varsa yüzüne tükürün, çünkü bu toplumun azılı düşmanıdır.

Kürdistan mebusu vardı, yani insanlar arasında sen ben kavgası yoktu, Kürtmüş, Türkmüş başka bir kökene mensupmuş… olduğu gibi kabul edilir bağrına basıp vatandaş olarak kendisine saygı duyulurdu.

Çanakkale ruhunu taşıyan bir meclisti, düşman Ankara’ya yaklaşırken bazı vekiller meclisi Kayseri’ye taşıma fikrini dile getirirken, Dersim Vekili Kürt Deyab ağa söz ister ve “biz buraya ölmeye geldik” der ve konu kapanır.

Şimdi soruyorum bu değerleri kaybedince adam mı olduk? Zaman zaman bu ruha sahip çıktığımız için adam olduğumuzu dünya fark etti bence. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın başarısı bundan dolayı değil mi?

Öyleyse Büyük Millet Meclisi(BMM)’yi aslına uygun açalım. 23 Nisan günü öğle namazı müteakip Hacı Bayramı Veli camisinden dua ve tekbirlerle ilk meclise gelelim ve o günün şanına uygun bir tarzda Meclisin açılışını canlandıralım, diğer 80 ilimizde de maneviyatı yüksek bir camiden yola çıkılarak daha önce belirlenmiş meydana gelelim ve buralarda da meclisin açılışını aslına uygun canlandıralım.  Atatürk’e methiyeler okuyarak bu halkı artık oyalamayalım.

Sakın ola 23 Nisan onuruna Anıtkabir'e hiç gitmeyelim, bu CHP’nin getirdiği bir oyundur, artık o oyunu bozmanın zamanı gelmiştir bence.

Benden söylemesi.