Tweet |
15 Temmuz Hain Darbe Girişiminin Canlı Tanığıyım:
Türkiye'de çok partili dönem, 1945 yılında Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) dışında ikinci bir partinin -Nuri Demirağ liderliğindeki Millî Kalkınma Partisi (MKP)- kurularak 1946 genel seçimlerine çok partili sistemle gidilmesi ile başlamıştır.
7 Ocak 1946'da kurulan ve kurulduğu yıl yapılan seçimlerde azınlıkta kalan Demokrat Parti, 4 yıl sonra yapılan seçimlerde (14 Mayıs 1950) 27 yıllık tek parti dönemini sona erdiren Türk siyasi partisi olarak bilinir. Sırasıyla 1950, 1954 ve 1957 seçimlerini kazanmış ve 10 yıl boyunca iktidar olmuştur.
27 Mayıs, (1960) Türkiye Cumhuriyeti tarihinde gerçekleşen ilk askerî darbedir. Bu darbesonucunda: 16 Eylül 1961'de Dışişleri bakanı Fatin Rüştü ZORLU ve maliye bakanı Hasan POLATKAN, 17 Eylül’de Başbakan Adnan MENDERES idam edildi.
Türk siyasi tarihinde, "sivil siyasete ikinci müdahale" 12 Mart 1971 Muhtırası ile olmuştur. Daha sonra 12 Eylül 1980 darbesi ile her on yılda vuku bulan “Geleneksel Darbe Süreçleri” yaşanmıştır. Bütün bu darbe süreçlerinde halkın ciddi bir tepkisi olmamakla birlikte, darbecilerin yaptığı anayasa da halktan büyük bir destekle onaylanmıştır.
Türkiye’de 6 Kasım 1983'te yapılan genel seçimlerde; Anavatan Partisi tek başına iktidara gelmiştir. Başbakan Mahmut Turgut ÖZAL, askeri darbelerin etkilerini ortadan kaldırmak için ekonomik kalkınma ile beraber, “Sivil Tolumu” güçlendirecek bir takım reformları hayata geçirdi. 90’lı yıllarda itibaren kurulan Sendikalar, Vakıflar ve Dernekler ile “Sivil ToplumunBilinçlenme” sürecine ivme kazandırmıştır.
28 Şubat 1997 yılında Refah-Yol Hükümetine karşı “Post Modern Darbe”yapılmıştır. Bu süreçte; siyasi yasaklar ve baskılara verilen tepkiler cılız kalmış ve kamuoyunda kitlesel bir tepkiye dönüşmemiştir.
15 Temmuz, 15-16 Temmuz 2016 tarihleri arasında Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde kendilerini “Yurtta Sulh Konseyi” olarak tanımlayan bir grup asker tarafından Türkiye'de yaşanan askerî darbe girişimidir.
Ancak diğer darbe süreçlerinden farklı olarak, bu darbe girişimine gerek mevcut hükümetin ve gerekse halkımızın kararlı ve destansı tepkisi, darbe girişimini başarısız kılmıştır. Dolayısıyla 15 Temmuz“Demokrasi ve Milli Birlik”adına önemli bir tarih olmuştur. Dedi ve kendisine ait bir şiir okuyarak konuşmasını tamamladı.
Sen emret başkomutanım; biz nöbetteyiz.
Çocuk, genç,erkek ve kadın; görevlerdeyiz.
Haince kurulan tuzakları,
Sinsice yapılan planları,
İrademize vurulan prangaları,
Bir bir kıracağız; yeter ki Sen emret.
Kendi milletine silah sıkanları,
Milletin meclisine bomba atanları,
Emperyalizmin piyonu bedbahtları,
Topunu sileceğiz; yeter ki Sen emret.
Yiğit erler diyarı Anadolu’da,
Satılık uşaklar barınmaz burada,
Yediden yetmişe herkes alanda,
Zulme direneceğiz; yeter ki Sen emret.
Türk, Kürt, Arap, Zaza ve Çerkes,
Reisin emriyle toplandı herkes,
Hak yolunda verilen her nefes,
Helal olsun; yeter ki Sen emret.
Millet darbecilerden çok zulüm gördü,
Sabırla zalimleri toprağa gömdü,
Tevhit sancağını aldı yürüdü,
Serhatlara dikeceğiz; yeter ki Sen emret.
Anadolu’muzun dört bir yanında,
Yiğitler kıyamda, bayrak havada,
Diriliş muştusu, zafer yakında,
Tekbirlerle yürürüz; yeter ki Sen emret.
Şair Yasin haykırır; Allahu Ekber,
Minareler süngü, kubbeler miğfer,
Şehadete susamış müminler asker,
Emrine amadedir; yeter ki Sen emret.
Sen emret başkomutanım; biz nöbetteyiz.
Çocuk, genç,erkek ve kadın; görevlerdeyiz.