►    Nifak,   münafıklık  nedir?  
İçi başka  dışı  başka  olmak,   iki yüzlülük,    olduğu  gibi  görünmemek,  göründüğü  gibi  olmamak,  insanları  hatta  hayvanları  aldatmak,   insanlara  yalan  söylemek,       verdiği  sözleri  tutmamak,    tutmayacağı  sözleri  vermek,  yapmayacağı  şeyleri  vaad  etmek,  vaadından  dönmek,   kendisine  emanet  edilen  şeyleri  muhafaza  etmemek,  emanetleri  ehline vermemek,  insanların  güvenini  boşa  çıkarmak,  özellikle  Müslümanlar  için   Allaha CC  ve  Resulüne  SAS  verdiği  sözleri  tutmamak,  Onların  emanetine  riayet  etmemek,  İslam  dinini  temsil  etmek  sorumluluğu    olduğu  halde    ahlâka  aykırı  işler  ve  sözlerle    onu  kötü  tanıtmak,  su-i temsil  etmek,  onun  ruhuna  ihanet  etmek,  insanlara  kötü  örnek  olmak,    İmandan  sonra  ve  Müslüman  olma  iddiasında  iken   bunları  yapmak,    bir  müslümanın   düşebileceği  en  kötü,  aşağının  aşağısı  bir  haldir.   Esfele  safilîndir.

Bu  nedenle  Allah CC  kitabında  ve  Resulunün SAS  sünnetiyle  nifak  ve  münafıklık  konusunda  Müslümanları    çok  kuvvetle  uyarmış  ve  sakındırmıştır.   Münafıklık   aslında  gizli  küfürdür.
Allah  Resulü  SAS,  Rabbinin  bildirmesiyle  münafıkları  bilir  ve  tanırdı.   Ancak,    onlara  güvenmemekle  birlikte,   ümit  kapısını  kapatmamak  ve  tövbe  ederek   yeniden  iman  etmelerine   fırsat  vermek ve toplum içinde  huzursuzluk  çıkmaması   için  açığa  vurmaz,   sabrederdi.

  ►    Nifak  ve   münafıklığın  zıddı  ihlastır.   Yani  yaptıklarını   sadece  Allah CC  rızası  için  yapmak,
Hiçbir  zaman  gösterişci  ve  art  niyetli  olmamak.   Nifak  ve  ihlasın   iman  ile  çok   yakından  ilişkisi  vardır.  Allaha CC  gerçekten  inanan  ve   her zaman  ve  her yerde  O’ nun  rızasını  gözeten  bir  kişi,  onun  her şeyi,  açıkta  olanı da  ve  kalplerde  gizli  olanı da   bildiğini  idrak  ederken,  asla  yalan  söyleyemez,   asla  yukarıda  sıralanan    fiilleri  işleyemez.  Bir  hırsız, gizlice  girdiği  evde   ansızın  ışıklar  yansa,  alarmlar  çalmaya  başlasa  ve  bütün   kameralar  onu  kaydederken  ve  polisler  geldikten  sonra  hala   hırsızlığa  devam  edebilir mi?
►    Nifak,  genellikle   dışarıdan  açıkça  belli    olmamakla  beraber  yapılan  işler  o  kadar  kötü  ve  çirkindir  ki  kaçınılmaz  olarak    dışarıya  vuran  emareleri  vardır.  Allah CC  mümin  kullarını  uyarmak  ve   onların  şerrinden  korumak  için  nifaklarını  yeri  gelince  açığa  vurur,  emarelerini  gösterir.  Kimya  derslerinde  öğretilen  turnusol  kağıdı  diye   bir şey  vardır.  Bir  kimyevi  maddenin     ne  olduğunu  anlamak  için   kullanılan  hızlı  ve  kesin  sonuç  veren  bir  test  aracıdır.  Bu  kağıda  değen  madde  onu  beyazdan  kırmızıya  veya  maviye  çevirir,  böylece  maddenin  cinsi  anlaşılır.  İşte  nifakı  ve  münafıklığı  da  ortaya  çıkaran  böyle  göstergeler  vardır.  Bunlar  münafığın  turnusol  kağıtlarıdır.   Bir  insan  ne  kadar  çok  hayırlı  işler  ve  eserler   yaparsa  yapsın   ihlas  olmadığı  sürece  bunların  zerre  kadar   değeri  yoktur.    “Yaptığı  iyilikler,  onun  kötülüklerini  affettirir”   mantığı  burada  geçerli  değildir.    Affedilenler,  hasbel  beşer    yanılarak  yaptığı  ve  tevbe  ettiği  hatalardır.  Yoksa  bile  isteye,   sistematik,  planlı,  programlı ve  sürekli   yapılan   haramlar,    şirk  ve   küfür  niteliğindeki  işler  değil.   Kul  hakkı  yiyerek,  insanları  aldatıp,  yalan,   hırsızlık,  faiz,  dolandırıcılık  v.b  haram  yollarla  elde  ettiği  paralarla  hacca,  umreye  giden,   cami  hastane  v.b  yaptıran  kişi  cennette  bir  köşk  sahibi  olabilir  mi?  “Efendim  bunları  taktik  icabı  konjektürel  olarak,  düşmanları  şaşırtmak   için yapıyoruz,  aslında  bizim  niyetimiz  halistir  v.s”  gibi  söz  ve  mazeretler    şeytanidir ,  hiçbir  geçerliliği  yoktur.   Düşmanları  değil Müslümanları  şaşırtırsınız.   Allah CC  sevgili  peygamberine  vermediği  ruhsatı  size  mi  vermiştir?   “Ameller  niyetlere  göredir “ - Hadis-i şerif. Haramı  ve  helali  bir  arada  yapmak,  haramı  meşru  göstermek  ve  reklamını  yapmaktır.  İnsanlar  sizin  amellerinize  bakar,   kalbindekileri  bilemez,  size  amellerinize  göre  not  verir,   söz ve fiillerinize  göre  güvenir  veya  güvenmez.   “Din muamelattır (kişinin diğer bireyler ve toplumla  ilişkilerini düzenleyen kurallar)” Hadis-i şerifini  unutmayalım.  Dininiz,  yaptıklarınız  ve  yaşadıklarınızdır.
 ► “Münafığın alâmeti üçtür: Konuşunca yalan söyler, söz verince sözünden cayar, kendisine bir şey emanet edildiğinde hıyanet eder.”  (Buhârî, Îmân 24; Müslim, Îmân 107-108)
Bunlar   münafığın    en  belirgin  ve  ayırt edici    alametleridir.  Bazı  insanlar,    toplum  içinde  itibar,  makam  ve  mal  kazanmak  için   hayırlı  ve  faydalı  işler  yapabilirler.  Ancak  bunları  ihlas  ile  ve  sadece  Allahın CC  rızasını  kazanmak   için  yapmazlar.   İşte  bu   tür   münafık  kişileri  tanımak  ve  iç yüzlerini  anlamak  için   yukarıda  belirtilen  alametler   onların   turnusol  kağıtlarıdır.   Yaptığı  işlere,  hizmetlere  ve   hayırlara   bakılmaksızın,  bu  alametleri  gösteren,  yalanlar  söyleyen,  bunlardan  vazgeçmeyen,  kamu,  kul  ve  yetim  hakkı  yiyen,  israf  ve  gösteriş  yapan, emanetlere  riayet  etmeyen,  onları  ehline  vermeyen,  insanları  aldatan,  sözünde  durmayan,  vaadinden  dönen  kişiler    tarifen  ve  aynen  münafıktırlar.
Allah CC  her şeyin  en  doğrusunu  bilirken   yalan  söylemek  ve  İnsanları   kandırmak  neredeyse  Allahı CC  inkar  etmek  gibidir.

"Müslüman yalan söylemez. Yalanı ancak iman etmeyen kimse uydurur." Hadis-i şerif  (Ebu Derda)
“Münafıkların kalplerinde hastalık vardır. Allah da onların hastalıklarını arttırmıştır. Yalan söyledikleri için, onlar için acı bir azap vardır” (Bakara 2/10)

Mirzahan HIZAL