Netanyahu canavarı Arap liderlerine ne demişti?

“İktidarınızı korumak istiyorsanız sesinizi kesin.”

Onlar da seslerini kesince orman yangınlarından kurtuldular!

Sesini kesmeyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı da  Saddam olayı ile tehdit etmişti.

Sadece tehdit değil, Türkiye'deki yandaşlarına çağrıda bulundu:

“Bizlerin genişlemesine hiçbir güç engel olamaz. Tek engeli de bugün aşacağız. 

O çılgın adamdan sonunda kurtulacağız. Yerine gelecek kişi ile çok güzel ikili ilişkilerimiz olacak. 

Buradan bizi sevenlere sesleniyorum. kırın şunun kalemini.”

"Kırın şunun kalemini" diyor katil.

İsrail kalem kırma işinde yüklü paralar akıtıyor.

Ormanı ateşi veren haydutlar  kaç para aldılarsa açıklansın.

Mantar gibi yerden biten bazı partilerin genel başkanları geçinmeye muhtaç iken gökdelen binalara yüklü paralar ödüyorlar. Keza bazı etnik bölücü örgüt ve dernekleri destekliyor.

…

Ülkenin Akciğerleri ateşe verildiği halde gözlerinde ağır uykuları olanlar hala uyanamadılar, hala İsrail malı satıyorlar alıyorlar. Harcadıkları paralara acımıyorlar barı gelecek nesillerine acısınlar.

Aynı anda yetmiş yerde orman yangını çıkarmak elbette ki tesadüfi olamaz. 

Bu bir istihbarat işi aynı zamanda büyük savaşın habercisidir. 

İsrail katili, şimdilik iktidarı tehdit ederek yandaşı muhalefete yeşil ışık yakıyor. 

Netanyahu canavarı, “Gelecek kişi” diyor, kim bu kişi acaba?

Kanı sulanmış mı sulanmamış mı?

Anlaşılan sadece piyasalar değil aynı şekilde ülkenin güvenliği de tehlikede. 

Siyasi yapılanmada bile sevenleri varmış. 

Daha geçende DEM partisinin konserinde İsrail bayrağı açmışlar.

Bu işler cumhuriyetin kuruluşu ile başlatıldı. Her ne kadar düşman işgalinden kurtulduk denilse de asıl yerlilerini köşe başlarına yerleştirdiler. O yüzden belimizi bir türlü doğrultamıyoruz.

Düşünün ki ülkenin Genelkurmay Başkanı ağlama duvarında Yahudi gibi ibadet yaparken görüntüleniyor.

 Devamında medya ve siyaset var, eğitim var, istihbarat var. 

Eski Dışişleri Bakanı İhsan Sabri Çağlayangil açıklamıştı. 

1973 yılına kadar MİT'in maaşını CIA veriyormuş. 

Para veren emir da verir demektir.

Geçmişte üst rütbeli subaylar Amerika'da eğitim alarak yurda dönüş yapmalarının ardından darbeler geliyordu.

 12 Eylül CIA destekli darbeyi  CIA’nin Türkiye Şefi Paul Henze ABD Başkanı Carter’a, “Bizim çocuklar başardı” şeklinde duyurmuştu.

…

Kaldırsan her taşın altından MOSSAD ajanı çıkar. 

Yahudilerin bir kolu olan İsrail dünyanın hiçbir ülkesinde barınamadı, ancak dün ve bugün bizim topraklarımızda barınarak hem Osmanlıya hem de Türkiye cumhuriyetine ihanet etti. 

Yapacağını da yapıyor, her gün bir yerde orman yangını.

Bu yangınlar asla tesadüfi olamaz.

…

Tarihi hafızası gereği muhalefetin bir kanadı olanlardan memnun. 

İngilizler Yunan’ı Ege’ye çıkardığında çiçeği burnunda Ankara hükümetinin pek de şikâyeti yoktu. 

İşgali görenler Ankara’nın yanında yerini alıyordu. 

Yunanlılarla savaş göstermelik.  

Şimdi de siyasi piyasalarda aynı havalar esiyor. 

Bir kesim katil İsrail’den ziyade Suriyeliler düşmanlığına soyundu. 

Bir kesim de Gazze katliamını yüzeysel olarak geçiştiriyor. 

Araplardan bize ne diyorlar.

İşte dostumuz Aliyev!

Türkiye Dağlık Karabağ için ne gerekiyorsa yaptı, Aliyev de yangın söndürmeye sadece bir adet uçak göndermekle jestini gösterdi! Bu adamı ben hiç sevemedim, ülkesinde tesettür yasağını sürdüren kalıbının adamı olmayan işte o Aliyev, Araplardan bana ne demişti. O Türk’müş Arap değilmiş…

…

Ne olacak sorusuna cevabımız:

Madem bıçak kemiğe dayandı, öncelikle kurumları iyice taramak lazım.

İsrail sermayesinin teslim aldığı piyasalar yeniden gözden geçirilmeli. 

Ege ve Marmara da yabancılara satılan toprakların sahipleri kimler? 

Pasaportları İngiliz, Alman, İtalyan aslında her birisi gizlenmiş Yahudi. 

Keza siyasette ticarette saklanan sabetayist’ler deşifre edilerek yurt dışı edilmelidir. 

İsrail mallarına gerçek bir boykot vatan sevgisiyle eştir. 

Kasten İsrail malı alanlar hain.

Daha da önemlisi, teröristlerle orman yakanlara uygulanan cezai müeyyidelerin caydırıcı olmayışıdır. 

Giriyor çıkıyor gene terörist. Giriyor çıkıyor yine orman yakıyor. 

Ferdi olarak Ormanı yakana 10 yıl, örgüt halinde yakanlara müebbet hapis teröriste eğlence gibi gelir. 

İnfaz sistemine göre on yılın yarısı beş yıl, üç yıl önce denetimli tahliye.

 Bu devlet, terör hainlerine zaaf gösteriyor. Cezaevlerinde milletin vergileriyle besleniyorlar.

 Hatta örgütler arasında ayrım bile var.

Mesela, FETÖ örgütünde bir telefon dahi silahlı terör örgütü olmak için yeterli görülürken PKK'nın siyasi temsilcileri meclis çatısı altında yüksek maaşlar alabiliyorlar. 

PKK yandaşları seçime girerek belediye başkanı bile olabiliyor. 

Bu işlerin şakası olmaz, madem savaş, savaşın hukuku uygulanır. 

Askere polise silah çeken teröristin boynuna ipi geçireceksin. 

Orman yakanı sen de ormanda yakacaksın vesselam...                                  

  Emekli Hakim Nusret Çiçek