Malumunuz yapılan bir yasal düzenlemeyle 65 yaşın üstü olan bay-bayan vatandaşlarımız belediye otobüslerine ve belediyeye bağlı halk Minübüs/otobüslerine ücretsiz kartını okutarak binebiliyorlar. Aslında tam ücretsiz de değil, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bir miktar halk otobüslerine destek veriyor, yetkililerden aldığım bilgiye göre vasıta başına aylık 3.700 lira destek veriyormuş.

Ne yazık ki bu konuda hem yaşlılar halk otobüsleri şoförlerinden, hem de halk otobüsleri yaşlılardan karşılıklı sitem ediyor ve çoğu halk otobüsü yaşlı karta sahip olanları bindirmiyor.

Kulağıma bu şikayetler gelince ben de bir durakta özellikle halk otobüslerine binmek için bekledim ve otobüse yaklaşınca şoför dedi ki; “parasız kartlıysan bindirmem”  ben de dedim ki; “anlayamadım o nasıl oluyor?” sonra jeton düştü, beni aksakallı görünce 65 yaş üstü olduğunu zan etmiş.

Ben şoförün arka koltuğuna bindim ve bu meseleyi açtım, “neden siz ücretsiz katlıları bindirmiyorsunuz?” dedim. Adam dedi ki; “saat 14-16 arası çok müşteri oluyor, bu süre içinde almam, bizim de arabanın sahibine karşı bir sorumluluğumuz var,  ama  diğer vakitlerde bindiriyorum,  ayrıca kuytu güzergahlarda da daima bindiriyorum, arabaların pek geçmediği semtler  var mesela. Belediye araba başına 2500  lira veriyor, (galiba şofördeki bu bilgi yanlıştır, en son aylık ödenen kısmı yukarıda belirtmiştim) bu aylık katkının artırılmasında fayda var, ayrıca bazı yaşlılar da çok indi bindi yapıyorlar, halbuki onların ayda 60 biniş hakkı varmış, maalesef bazıları bir günde on defa biniyor böyle de olmaz ki? İstersen internete bak şikayet üzerine yapılan bir tespitte adam bir günde 40 defa binmiş bu doğru bir şey mi?” dedi.

Adamı dinledim bana haklı gibi geldi. O zaman bu sorunun üç boyutu var, birincisi gerçekten bazı şoförler yaşlıları almıyor,  öyle ki durakta yaşlıları görünce onları almamak için durup diğerlerini de almıyor, alsana başka  bir sorun. Halbuki yaşlıları yolda bırakmak toplumsal kültürümüzün müktesebatında yok, ama özümüzden uzaklaşmışız galiba.

İkincisi bazı yaşlılarımız gereğinden fazla gezip tozuyorlar, mümkünse 60 binişlerini dahi hepsini kullanmasınlar,  imkanları  varsa bazen para da versinler.

Üçüncüsü vasıta başına şartlı olarak verilen miktar da arttırılabilir diye düşünüyorum, şayet o da olmazsa yaşlılar için %50 indirimli tarif getiririm yaşılar her halde öğrencilerden daha çok indirimli kartı hak ediyorlar.

Malum her geçen yıl daha çok yaşlı toplumumuz artıyor buna bir çare, çözüm bulmak lazımdır.

Şoför o yaşlının anne ya da babası olabileceği, kendinin de yarın o yaşa geldiğinde yerde bırakıldığı zamanki halini düşünmesi gerektiğine inanıyorum, bu gün yaşlılara karşı soğuk davranan kimselere yarın onların da toplum tarafından sıcak karşılanmayacaklarını unutmamalıdırlar.

Yaşlılarımız da su-i misal olacak tarzda canı istediği zaman sağa sola gitmemesi gerektiğine inanlardanım, ben de emekliyim bu genç halimle ayda 40 defa arabaya binmem, birçok yakın mesafeleri de yaya gidiyorum. Sağlığım için de daha iyi oluyor. Tabi bunu kişi kendisi biliyor onun vicdanına kalmış. Ama bir yaşlı 60 biniş hakkını kullanıyorsa gereğinden fazla dışarıya çıktığına inanıyorum.Fakkat %3-5 bu durumda yaşlılar vardır diye yaşlılıyı bindirmemek ciddi bir kusurdur. Belki o yaşlılın ciddi bir sorunu, acil bir işi var değil mi? Yani sorun çok yönlü olsa da en masumu yine yaşlı cenahıdır.

Belediye de vasıta başına verdiği payı bir miktar katkı verebilmeli ve halk otobüsleri ve yaşlılar arasında hakem rolünü üstlenmelidir. Almayan şoför hakkında caydırıcı bir ceza vermeli, gereğinden fala binen kimseleri de yaşlıların mürüvvetine halel getiriyor diye kartlarını kısa bir süre için bloke etmelidir.

Bir günde beş kere binecekseniz buyur iki binişin parasının da verin bir zahmet derim, Allah o yaşa kadar bana ömür verirse belki de ücretsiz kartı hiç kullanmam. Varsın üç kuruş yardımım çalışanın cebine gitsin dilenciye verilen paradan daha hayırlıdır bence.

Yani bu sorun yukarıda belirttiğim gibi üç boyutludur, her kes kendine düşeni yapmalıdır, bununla birlikte hayat sorunsuz olmaz, bir az da sabır ve sevgi ile birbirimizi tolere etmeliyiz diye düşünüyorum. Bence yaşlılarımıza hürmet etmek üzerimize vaciptir.

Siz siz olun yaşlıların duasından mahrum kalmayın, gördünüz işte Ak Parti dahi yaşlı grubu olan emeklilere yanlış yaptı, ilk defa yerel yönetimler seçiminde ikinci parti durumuna düştü. Biz de birey olarak yaşlılarımızın dualarından mahrum kalırsak hayatın içinde ikinci plana düşebiliriz.

Benden söylemesi. 

Eyüphan Kaya