Dört bir yandan aileye yapılan hücumun vahametini dile getirmek için düzenlenen konferansta konuşan Hukukçu/Sosyolog/İş adamı Av.İlhami Sayan Ailenin maruz kaldığı vahameti açık bir dille ifade ederek bu yanlışın paydaşlarına haklı bir sitemde bulundu.

Sayan şunları dile getirdi;

“Nesillerin ölümü için bir toplantı yapılıyor, geleceğimiz kararıyor, salon %90 boş durumda, bu salonun dopdolu olması lazımdı, benim bu toplumdan umudum kalmadı, bu yöneticiler arkalarında gidilecek kimseler değil. Bir cenaze için binler bir araya geliyor, burada nesillerin ölümünü konuşuyoruz, toplum ilgi göstermiyor.

ÖKÜZ KADAR DUYARLI OLAMIYORUZ!

Allah’a karşı sorumluluğumu yerine getirmek için mücadele ediyorum. Allah neslimi bu sapık akımlardan korusun diye gayret gösteriyorum. Gençlerimiz cinsiyet bozukluğu yaşıyor, kötü tuzaklara düşüyor, insanlığın temel değerleri yerle bir oldu, ama toplumun umurunda değil.

Köy hayatını bilenler bilir, bir öküz bir yerde ölmüşse birkaç gün diğer öküzler oraya gelip böğürüyorlar, toplum o kadar vurdum duymaz olmuş ki, o öküzler kadar bile duyarlılığı kalmamış, bence helak cezası Ümmet-i Muhammed’den kalktığı için bu toplum helak edilmiyor. Yoksa bu cezayı çoktan hak etmişiz.

ÜLKEDE TÜRK NÜFUSU BİTMEKLE BAŞBAŞADIR!

Nüfus artış hızı bizde düşüyor, neslimiz tükeniyor, yetmiyor bir de cinsiyetsiz akımlara meydan veriyorlar, düşmanın saldırısı değil, dostlarımızın ihaneti bizi yıkıyor. Batının 60 yılda düştüğü duruma bizi 10 yılda getirdiler. 

Bir hatırlatmada bulunmak istiyorum, Türkler bu ülkede bitiyor! çünkü anne başına çocuk oranı bazı illerimizde 1’in altına düştü, uyanık olun. Bir Arap ve Kürt bana anneden doğma bir vatandaş olarak size hatırlatıyorum.

Yetkili etkili kimseler bunun farkındalar, olup biten hadiselerin ucu nereye dokunduğunu iyi biliyorlar, ama sürüye saldıran kurtla oynaşıyorlar, kurtlarla gülüp, bizimle ağlıyorlar, uyanık olmamız lazım.

*Köpeğiniz Kurt ile oynaşıyorsa sürünüz tehlikededir bilesiniz!

Bu tehlike karşısında sabretmemizi tavsiye ediyorlar. Belediyeler ağız birliği yapmışcasına “Akran zorbalığı” adı altında konferanslar veriyor, her türlü yaramazlık karşısında çocuklarımızı sessiz kalmaya  alıştırıyorlar.

Bu talimatı hangi akıl size veriyor?

Bu toplumda ahlaksızlığa karşı sessiz kalmayı kim size öğretti?

Siz nasıl oldu da aslan yavrusuyken tilki gibi davranmaya başladınız, kaplanken çakkal oldunuz?

Kendinize gelin! Allah’tan korkun, Allah’tan!

KÖTÜLÜK ÜZERİNE İTTİFAK ETMEK DOĞRU DEĞİLDİR!

Birlik hak adına olsa iyidir, ne hikmetse bizim siyasetçilerimiz toplumun aleyhine olan meselelerde ittifak ediyorlar

Buyur ittifak ettikleri meselelere kabın;

İstanbul Sözleşmesinin kabulü oy birliğiyle,

6284 numaralı yasa oy birliğiyle,

Hayvanları koruma yasası oy birliğiyle,

Ekolojik denge sözleşmesinin kabulü oy birliğiyle onaylandı!

Bir de tutturmuşlar yeni anayasa için bir uyum, bir birlik aranıyor. Doğrusu bu siyasi yumuşamadan da korkuyorum, çünkü yine yanlış bir Anayasa üzerinde anlaşırlarsa vay bu milletin haline!

Duyduğum kadarıyla yeni yüzyıl diye çıkarılan anayasada uluslararası sözleşmeler için anayasa mahkemesine müracaat yolu kapanacakmış. Bu durum ülkenin bağımsızlığını tartışmalı hale getiriyor.

TERBİYE HAKKI OLMALI!

Bu ifsada karşı durmak için hak edene “Terbiye hakkı”, “uyarı hakkı” verilmelidir.

Anne, babaya terbiye hakkı verilmelidir.

Öğrenci için Öğretmene terbiye hakkı verilmelidir,

Çırağın yetişmesi için Ustasına terbiye hakkı verilmelidir.

Çocuğum üzerinde hiçbir hakkı olmayan polise verilen yetki anne babaya muhakkak verilmelidir.

İşimiz zor ama kaçacak yerimiz de yok, mücadele etmeye devam edeceğiz.” Dedi.

Kaynak:Müslüman Dünya