Hulusi Paşam sahada da siz neredesiniz beyler?

Biraz sağduyu sahibi olan bir insan ülkenin girmiş olduğu şu bunalım haline karşı elinde ne geliyorsa onu yapar, üstüne de dua ve niyazda bulunarak cenabı Allah’a yalvarır. Çünkü mesele ağırdır, bunun karşısında kitlenin bir kısmı lal, diğeri sağırdır, kimisi sulhtan yana, kimisi de muzırdır.

Peki ne yapmak lazım?

*Televizyon film, dizi ve reklamlarını düzene sokacaksınız,

*Öğretmeni muallim, eğitim öğretimi talim terbiye, öğrenciyi talebe yapacaksınız,

*Sürekli malumat için birikimli, sevilen, olgunluk yaşında olup derdini dile getirebilecek insanların tecrübe paylaşımından faydalanacaksınız.

Birincisinde maalesef RTÜK sınıfta kalıyor, o çok maaşlıların aldıkları para onlar için helal mı? haram mı? artık kendileri düşünsün!

İkincisi ağır mesele öğretmenleri de müfredatı da düzeltmek bizi aşıyor, inşallah bir gün öğretmenlik mesleği sözleşmeli hale gelir de işini yapamayan, toplumun değerlerini ayaklarının altına alan kimselere yol verilir.

*Bağımsız ülke ülke diyoruz daha Amerikan gözetiminde işlev gören Fullbright  sözleşmesinden kurtulamadık,  gariban halk bu tür uluslararası oyunları bilmiyor ki yetkililerin yakasına yapışsın.

Üçüncüsünü ise nispeten daha kolay yerine getirebiliriz diye düşünüyorum.

Bazı dertli memleket evlatları bir sorumluluk edasıyla sahada çalışıyorlar ama yeterli değil tabi.

Mesela Selamet Akıncıları hareketinin istişaresinde olup, onun aracılığıyla Anadolu gençliğine seslenen, bazen de yetişkin eğitiminde bulunan, 15 Temmuz darbe girişimine onay vermeyen, iki dönem Milli Savunma Bakanlığımızı yapan, Cumhurbaşkanımızın hayranlarından  Orgeneral Hulusi Akar, diyar diyar gezerek milletimize moral ve motivasyon veriyor. Peki binlerce bu memleketin ekmeğini suyunu yiyen birileri nerede ?

Neredesiniz? Emekli Generaller, Genel Müdürler Emekli Valiler, Eski Bakanlar, Eski Vekiller… aldığınız maaş boğazınızdan nasıl geçiyor?

Yoksa siz lokallerde pinekliyenlerden misiniz? Ayıptır, ayıp bizim bu memlekete bu millete karşı sorumluluğumuz var, daha önemlisi de Allah’a karşı hilafet mesuliyyetimiz var. Bakınız ben Emekli Kimya öğretmeni, medrese menşeli bir imam-hatibim, sivil toplumcuyum ve gazetecilik yapıyorum, halkıma güzel haberleri bulup, beğenip, takdir edip paylaşıyorum. Demek ki her insan istese hayata pozitif katkı verebilir.

Bakınız Hulusi paşa ne tür mesajlar veriyor?

Ülkemizde ve dünyada güvenlik politikalarını anlatıp, Hamas’ı verdiği mücadele münasebetiyle takdir ederken, İsrail’e karşı nasıl bir tutum takınmamız gerektiğini tavsiye edip, iç barışımızın, iç huzurumuzun güçlenmesi için gerekli bilgileri paylaşırken, bir de fert ve cemiyet açısından bazı hakikatleri paylaşıyor.

Bir toplum için üç değer lazımdır diyor; Din, Tarih ve Yaşama biçimi deyip izah ederken Dinimiz İslam onunla iftihar ediyoruz, Tarihimizden utanmamamız gerektiğini örneklerle ortaya koyarken, yaşama biçimi için neyi yiyip neyi içtiğimizi, neyi giydiğimizi, hangi müziği dinlediğimizi iyi düşünelim diyerek bir milletin değerlerinin bu üç şeye bağlı olduğunu ortaya koyuyor.

Toplumun fertlerini frenleyen üç değer var; ayıp, günah ve suç. Ayıp ve günahın polisi vicdandır, bu ikisi kişide yoksa geriye suç kalır, ne yazık ki kişi polise yakalanmayacağını bilirse suç işler ve toplumda sıkıntı üzerinde sıkıntı başlar.

Hulasayı kelam bu topluma karşı sorumluluğumuz var, üçer, beşer kişi olarak Anadolu’ya yayılıp halk ile selamlaşmamız lazım, hakkı hakikati anlatmamız lazım. Hulusi Paşa hem geçen sene Bolu’daki Selamet Akıncıları istişare toplantısında, hem Fırat Üniversitesinde üniversite gençliğine hitaben verdiği konferansta, hem de bu seneki Bolu Hayrettin Tokadi hazretleri mesire alanındaki istişare toplantımızda bu hakikatlere işaret ederek yüzlerce nitelikli Selamet Akıncıları üyelerini uyardı.

Huzurunuzda Selamet Akıncıları Güneydoğu Bölge Başkanı sıfatıyla kendisini tebrik ederken bu konuda “benim de söyleyeceklerim” diyen herkesi sahaya davet ediyorum.

Selamet Akıncılarını iki yıl kadardır verdiği mücadeleyle ülke genelinde toparlayan; Genel başkanımız Ahmet Tanrıverdi ve toplantıya onlarca kıymetli kimselere de müteşekkirim.

Konya’nın emektar Eski Belediye Başkanı muhterem Halil Ürün ağabeyimiz,

Eski Bakanlarımızdan Teoman Rıza Güneri,

Merhum Adnan Tanrıverdi Paşamızın yol arkadaşları,

Cumhurbaşkanımızın Başdanışmanlarından Binali Ağaç…

Her biri varlığıyla istişare toplantımıza değer kattılar diyebilirim.

Duyarlılıklarından dolayı hepsine müteşekkirim, 40 ilden toplantıya teşrif edip, isimleri bilemediğim o gizli kahramanlardan da helallik diliyorum.

Bu ülke bizim, sahiplenmek de boyun borcumuzdur.

Selam ve selametle kalın.