Beytüllah’ın birer şubesi ve Kur’an’ın ifadesiyle Allah’ın evleri olan camilerimiz/mescitlerimiz namazdan namaza değil daima ihtiyaç duyduğumuz birer kutsal mekanlardır.  Muhtelif programlarla camilerimiz hayatın odak noktası haline getirmemiz lazımdır. Camiler üzerindeki kısıtlama ruhumuzu bunalıma sokmuş, haberimiz yok!

Camiler/mescitler, Müslümanlar için birer istişare yerleridir,

Sulh ve selamet yerleridir,

Sosyal yardımlaşma ve dayanışma yerleridir,

Talim ve Terbiye yerleridir,

İbadet, tefekkür ve huzur yerleridir.

Kısacası Sürekli Eğitim Merkezleri şeklinde camilerden faydalanmasını bilmeliyiz.

Bir cami düşünün ki bu konularda hayata katkı veriyor, vatandaş kendi evinde çıkar çıkmaz gideceği yer olarak ilk akla gelen cami/mescit olma mı? Bu haliyle, İmam ve Müezzinlerin katkılarıyla bu işler yapılabilir desek inandırıcı olmaz herhalde.

Bunun için bir teklifim var, Diyanet İşleri Başkanlığında Sivil Toplum Dairesi Başkanlığı adında bir daire kurulsun ve bu daire vasıtasıyla camiler İl Müftülükleri bünyesinde kurulan STK birimi marifetiyle bir yıllığına proje karşılığı müracaat eden bir STK’ya tahsis edilsin. Bu uygulamanın hayata katkı vereceğine candan inanıyorum.

Bir cami düşünün, Sulh komisyonu var, caminin havalisinden haberdar, dargınları barıştırıyor, aile huzuru için manevi danışmalık yapıyor, iki kişi arasında bir sıkıntı olursa karakol yerine buraya müracaat ediliyor.

Bir cami düşünün, nüfuz alanında fakir olan kimselerin listesi var, caminin gıda bankasında kendilerine gerekli destek veriliyor, bankayı aşan bir durum olursa ilgili yerlere bildiriyor, haklarını arıyor.

Bir cami düşünün, maddi manevi açıdan talim terbiye vermek için kendine özgü programları var, caminin kendisi bizzat konferanslar, paneller, sohbetler için kullanılıyor. Yediden yetmişe herkese hitap eden programları var.

Bir cami düşünün, orada günün beş vaktinde en az birer saat ibadete ayrılıyor, orada tespihat ve dualar yapılıyor, itikaf niyetine tüm vakti değerlendirilebiliyor, kısacası günün tüm vakitlerinde kullanılabiliyor.

Kim diyebilir ki bir camiden bu kadar hizmet beklenemez, bu sayılanlar her camide yapılması gereken faaliyetlerdir, hiç biri cami için tali bir görev değildir. Ancak bu tür çalışmalar cevval Müslümanların eli üzerinde yapılabilir. Onun için birer şahsi manevi olan Dernekler, Vakıflar, Cemaatler gibi oluşumlar bu rolü üstlenirlerse bu vazifeler daha kolay icra edilir. Burada iş Diyanet İşleri Başkanlığına düşer, çünkü organize onun gözetiminde olmalıdır. Müslümanlar da bu konuda sınav verirler, bakalım Allah rızası için kimler “ben varım” diyebilir. İleri geri konuşup tabir yerindeyse “havanda su dövmek” kolay, ama zaman çalışma ve çaba zamanı Allah için yukarıda saydığım konularda varlığımızı ortaya koyma zamanıdır.

İmam ile iş birliği içinde çalışabilmek için STK tercihi yapan komisyonda ilgili cami imamının da onayını almak lazım. İmam bu komisyon çalışmalarının birer aktif elemanı olarak da çalışmalıdır. Bu STK yönetiminde imam-müezzin vazifesini eda edebilen kimseler de olmalıdır.Bazen imam ya da müezzin hazır değilse rahatlıkla bu vazifeyi eda edebilmelidir.

Birileri diyebilir ki, bu çalışmalar parasız pulsuz olmaz, buna kaynak lazım

Buyur bu konuda da bir yol göstereyim, elimde bir Norveç örneği var, orada Cami veya Kilise derneklerine üye olanlar için üye başına devlet aylık 20 ouro destek veriyor,  bu tür çalışmalar için bizde de aylık 100 lira ödenirse bu çalışmalar daha kolay yapılır. Yıl sonunda arta kalan paralar olursa özellikle o yıl evlenenlere eşit bir tarzda bölüşerek her yıl bütçe sıfırlanır. Çünkü bir yerde paralar birikirse orada yolsuzlukların kapısı açılır. Ayrıca köyler için orada 18 yaş ve üstü herkes cami derneğine üye statüsünde kabul edilebilir.

Ben fikir ortaya atıyorum, artık ilgililer artı eksisini tamamlasın, ama bu konuda muhakkak bir açılım yapılmalıdır. Camileri sadece ibadet için kullanmak cami için bir hak ihlalidir.

Şimdiden kolay gelsin, bakalım bu konuda ilgili paydaşlar olarak sınavımızı başara bilecek miyiz?

Unutmayalım cennetin yolu camiden geçiyor, hayatın içinde ne kadar cami ile iş birliğimiz olursa o kadar cennete daha yakın oluruz diye düşünüyorum.

Selam ve selametle kalın.

Eyüphan Kaya

muslumandunya.com.tr Genel Yayın Yönetmeni