Bugun...



“Çınar İrfan Meclisi” mutat toplantısını yaptı.

Müftülüğün bilgisi dahilinde Din Adamlarından oluşan “Çınar İrfan Meclisi” aylık mutat toplantısı yaptı.Bu ayki toplantıya Genel yayın Yönetmenimiz Eyüphan Kaya da davet edilmişti.

facebook-paylas
Tarih: 23-04-2025 18:13

“Çınar İrfan Meclisi” mutat toplantısını yaptı.

Müftülüğün bilgisi dahilinde Din Adamlarından oluşan “Çınar İrfan Meclisi” aylık mutat toplantısı yaptı.

Genelde bir konu üzerinde müzakere edip müşterek bir kanaate varma şeklinde yapılan bu mümtaz aylık toplantı, bazen  de özel  konuk davet ederek bilgi edinme amaçlı yapılmaktadır. Bu ayki konukları; Eğitimci Yazar/İnsan hakları aktivisti Eyüphan Kaya ve Opr.Dr.Taner Kamacı oldu.

Eyüphan Kaya sivil toplum, uluslar arası faaliyetler ve caminin toplum içindeki önemini paylaşırken, Opr. Dr.Taner Kamacı  Gazze izlenimlerini dile getirdi.

Kaya, bir köy imamının köyünde gitmediği tek bir evin dahi kalmamalı gereğini hayatından yaşadığı örneklerle paylaştı.

Çocuklara ders vermek bir din görevlisi için mümin olarak birincil işi olduğunu, “ağaç yaşken eğilir” atasözünün gereği olarak çocuklarımızı İslam terbiyesi üzerinde yetiştirmemizin gereğine işret etti.

Zaman içinde bazı öğrencilerin verilen ders ve nasihatin dışına çıkmasına takılmamak gerektiğini dile getirerek, onlarla da hakkı tebliğ etme gereği olarak zaman zaman uyarma gerektiğini, söyledi.

Cumhurbaşkanı himayesinde Uluslar arası Müslümanlar ve devletler arasında yapılan çalışmalar hakkında bilgi vererek sözlerini tamamladı.

Opr. Dr.Taner Kamacı;   

Gazze halkı gıpta edilecek bir imana sahiptir.

Anlattıklarına göre, 1970’li yıllarda Gazze’nin çarşı pazarında tesettürlü bayan yokken, bu gün açık saçık gezen bir bayan göremezsiniz. Şehit Ahmet Yasin’nin alt yapısını hazırladığı Mescit merkezli verilen talim terbiye ile bu insanlar 50 yılda bu hale gelmişler.

Bizim Cuma namazına gittiğimizden çok onlar vakit namazlarına gidiyorlar hem de çoluk çocuklarıyla gidiyorlar.

Kendisi bir meslektaşına soyuyor, “Gazze’de namaz kılmayan var mı?” Gazze’li Doktor soruyu tuhaf karşılayarak, “namaz kılmayan bir Müslüman olabilir mi?” diyerek  hayretini beyan ediyor.

Biri anlatıyor, yanı başlarındaki bir binaya bomba düşüyor, diğer binaya da başka bir bomba düşüyor, orta binada kalan ailelerden 14-15 yaşındaki kız çocuğu diyor ki “galiba sıra bize geldi, ya Rebbi ben daha senin dinine bir hizmet etmedim, böyle mi sana geleceğim Allah’ım” diyor. Bu kızımızın aklına ölüm gelmiyor, İslam için bir hizmet etmemenin eksikliği var, işte Gazze’li evlatlarımızın imanına bir örnek.

Demek ki ahir zaman garipleri bunlar, peygamberin müjdeler olsun dedikleri kimseler bunlar.

Hz.Mahemmed(sav); “Din garip geldi, gün gelecek garip olacak, sonra ilk başta geldiği gibi tekrar gelecek, o gün dine sahip çıkan gariplere müjdeler olsun” her halde bu garipler Gazze’li kardeşlerimizdir. Denildi.

Biz de Gazze’de yapılan bu zulmü daima gündemde tutacağız, İsrail malı ürünleri daima boykot edeceğiz, onun dışında elimizden ne geliyorsa onu yapacağız.

Bu gün ABD, İsrail Lübnan’ı bombalıyorsa, Yemeni Bombalıyorsa, İran’ın Şam konsolosluğunu bombalayarak İran Generalini öldürüyorsa niye bize karşı sessizdir sorusunun cevabı ortaya çıkıyor, çünkü biz bu zulüm karşısında ona karşı kayda değer bir duruş sergileyemiyoruz da ondan. Başka bir ifadeyle “rızayı kabahat aynı kabahattir” grubundayız.

Bizim İsmaillerimizden vazgeçmemiz lazım, herkesin kendince bir İsmail’i var, kimisinin makam, kimisinin para pul, kimisinin dünya sevgisi, yada başka bir şey herkes kendini biliyor.

İlahiyat fakültesinde Filistin’e destek faaliyetleri oluyor, bakıyoruz Dekan hoca yok, bir çok akademisyen yok, hepsinin aynı anda işleri mi çıktı? elbette ki değil, ama her birinin kendince kaygıları var, acaba yarın bana bir sıkıntı olur mu? Diye.

Kalbi, kavli Duamızla, Malımızla, Canımızla Gazze’li kardeşlerimizin yanında olacağız.

Netice olarak mescidin İslam dünyasındaki yeri ve önemi ön plana çıktı.

Birilerinin şer cephesi olarak yaptıklarını eleştirmekten vazgeçilerek sorumluluğumuzu yerine getirme adına  bir çalışma ve çaba içinde olmamız gerektiği kanaatine varıldı.

Siyasilerin yaptıklarından şikayet ederek vakit kaybetmekten vazgeçilmesi tavsiyesi edildi.   

Bir mümin olarak yarın yeşermesi için şimdiden fidanlar dikmemizin gereği üzerinde duruldu.

Bunun dışında, başta 23 Nisan 1920 tarihinde açılan meclisin ruhu olmak üzere, talim terbiyenin durumu olmak üzere, başka konular üzerinde de duruldu, bilgi alış verişinde bulunuldu.

İlçe Müftümüz Abdulxalıq Ocakxanoğlu’nın genel bir değerlendirme ve duasıyla toplantı sona erdi.




Kaynak: müslüman dünya

Editör: Editör

Bu haber 368 defa okunmuştur.


Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER DİYANET Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HAVA DURUMU

Web sitemize nasıl ulaştınız?


NAMAZ VAKİTLERİ
nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI