Işık, karanlık, zulmet aydınlık, yanlışlar ve doğrular,

Her şey zıddı ile var yaşadığımız alemde varlık ‘Camiül ezdad’dırlar,

Her şeyin zıddı ile kaim olduğu, var olduğu bir dünyada yaşıyoruz,

Hayatın kendisi bizzat var edenini anlatıyor seyredip duruyoruz,

Bir avuç toprakta koskoca medeniyetler gizli binlerce yıllık mazi,

Masiva anlatabilse insanlara Allah’a olan yakarış dua ve niyazı,

Yazılıp, çizilenler şimdilik, satır aralarında beklesinler,

Toz taneleri tarihe baş müverrih olarak tereddütsüz seçilecekler,

İnsanoğlundan gayrisinde ne yalan, ne iftira, ne de unutkanlık,

Tek toz tanesi huzuru hakta mahşerde olacak en büyük tanık,

İnsan istemese de eller konuşacak ayaklar şehadet edecek,

Ruhlar alemi, ana rahmi, dünya, berzah, mahşer ile bu serüven bitecek,

Kimlerle neleri, neleri paylaşmış sayısını Allah’ın bildiği her bir toz tanesi,

Dağlara taşa tarlalara sokaklara serilmiş çoluk çocuk ve ailesi,

Tozlar mütebessim yüzlerde şebnem taneleri gibi açmış güller olmuş,

Bir damla su, bir tek toz tanesi Allahu Azimuş Şan’nın sanatına ayna olmuş,

Pabuçlarının üstünü kirletti diye biz tozlara kızan zavallı insanoğlu,

Silip attığın toz tanesinin nereden bileceksin kime âşık olduğunu,

Madde olan cisimler insandan hayvandan, masivadan,

Ağırlığı ve hacmi vardır bütün cisimler meydana getirilmiştir atomdan,

Atomlar birleştiğinde, çekirdek aile, molekül olur,

Kaynama erime sıcaklık derecesinde ne yok olur ne de kaybolur,

Cisimler yok olmaz, katı sıvı gaz halinde bulunabilirler,

Buzken katı suyken mayi buhar olduğunda gaz olabilirler,

İnanmazsınız belki bir toz tanesi milyonlarca atomdan meydana gelir,

Elinizin tersi ile ittiğiniz bir toz tanesinin sevgilisinin adını kim bilebilir,

Düşünmemiz için eşya bize yalvar, yakar bir şeyler anlatmaya çalışıyor,

Ne olur bir durun, dinleyin o toz tanesi bakın ne söylüyor,

Ey Beni Âdem, benim yaratılışımı perdeler arasından görüp bir bilebilsen,

Ne kadar az düşünüyorsun oysa, senin hayatından da bir parçayım ben,

Beni toz olarak yaratan Allah seni insan olarak yarattı bile bildin mi,

Seni benim yerime beni de senin yerine koysaydı bunu hiç düşündün mü,

Benim uğradığım işkenceleri çektiğim azapları anlatmaya kelime yetmez,

Başıma getirmediğiniz mi kaldı tekme tokat güya toz alışınız ise hiç bitmez,

Temizlik yapıyorum efendim, mecburum deyip başımızdan aşağı ensemize,

Kaynar suları döken yine sen değil misin bu mu teşekkürün bize,

Bizler toz taneleri ana, baba, bacı, kardeş, hısım, akrabalarız,

Sayısını yalnızca Allah’ın bildiği akrabayı taallukatı olan varlıklarız,

Büyüklerimiz fi tarihinde bir araya gelip tozlar meclisinde toplanmışlar,

Bir tek toz tanesinin hikayesini ciltler dolusu eserlerle anlatmışlar,

Balkondan silkelediğin çarşaftan, halıdan, çamaşırlardan,

Elbisemi temizliyorum dediğin o varlıklardan, Hallak’ın yarattıklarından,

Yuttuğun, ezdiğin, süpürüp işe yaramaz diye, diye çöpe attığın,

Allah’ın özene bezene bir yarattığıdır, bunun farkında mısın?

Bütün insanlık Allah’a karşı edep nasıl olur diye çalışsa çabalasa,

Bir toz tanesini anlamak ve tanımak için faraza fakülteler kurulsa,

Ve o, toz taneleri gezip, gördüklerini, tozduklarını bir, bir anlatsalar,

Adam olmanın nasıl olabileceğini toz profesörler ders yapsalar,

Konuştuğum bir toz tanesi rüzgarlarla nerelere kadar savrulmuş,

Yazın sıcağında kavrulup, kışın soğuğunda edebini bozmadan donmuş,

Bazı toz taneleri bir ömür insanoğlu ile hem dem sırdaş olmuş,

Ve kimseye görünmeden sevdiği insanla beraber mezara bile gömülmüş,

Bazılarının yolu da uğramıştı fi tarihinde bir akarsuda, denizde,

Neler, neler söylemişti boğulmadan önce acaba son nefesinde,

‘Ettehiyyatu lillah’ile yazılmış olan ömür, hikaye burada bitmişmiş,

Toz tanesi, ‘Ey Yüce Rabbim, beni anlamazlarla anma’ deyivermiş,

Sellerin dünyamızı bastığı o çileli, meşakkatli, tozsuz, ıslak çamur günler,

Tozlar aleminin alayı hicret edip suyun çekilmesini beklemişler,

O günlerden kalan hatıralarda tozlar alemini anlatırken ermişler,

Toz tanesinin hikayesini ‘Ettehiyyatu lillah’ı Hüseyni makamında bestelemişler,

Söyle sevgili söyle, varlık sebebimiz sen, Zat’i Ecelle’sin, anlayana,

Neyi nasıl yarattınsa, yarattığın varlıklar sayısınca, hamd olsun sana.

Zekeriyya İYİLİK