Zaman nehrinde yüzen günler ayları, aylar yılları takip ederler
Kabristanlar geçmişimize ait tapular olarak nöbet yerlerini beklerler

Vakıf insanlar hayatlarını, cennet karşılığı Allah’a satmışlar
Alnından vurulanlarsa bu işten en karlı çıkanlar olmuşlar

Bu nazlı insanların dilekleri kabul edilmiş olmalı ki Rahman’dan
Meleklerle Üsküdar’a taşınan şehitlerin nurları sızar mezarlardan

İstanbul’un fetihten önceki göz ağrısıdır Üsküdar canlar
Ölüsü ile dirisi ile Üsküdar’ı mekân tuttu evladı Fatihanlar

Bu Fatihler ki İslam’ın aziz ve öncü şehitleri Ashabı Bedrin
Niyetleri onlara benzemekti her Müslüman askerin

Üsküdar sokakları Vatan’ın küçük bir numunesidir anadan
Allah için bayrağa renk verdiler şehit oğlu şehitler kanlarından

Anaların ninnilerinde bile şehadet bir türkü olmuştu yanan sinelerde
Ayaklarının altında cennetler serili olduğu söylenen bu masumelerde

Geleceğin Fatihlerini hayata hazırlayan o mübarek analar
Vatan’ın her karış toprağında baş tacıdır bunlar gaziyani bacılar

Toprakları kirleten insan müsveddeleri utanmadan dediler Allah üç HAŞA!
Müslüman Alperenler bu putperest kâfirleri vurdular, taştan taşa

İzzet ve kudret elbette ki Allah’ın, çekilmeli idi sancaklar göndere
Şehit analarının tesellisi göğüslerinde Kuran başları değer göklere

Masum Anadolu toprakları TESLİS kirinden böyle temizlenmişti
Kale burçlarında fetih ezanları ile sancaklar göklere böyle yükseltilmişti

Biz Allah’ın yeryüzündeki kırbacıyız adımız tarihe böyle yazılsın dendi
Fermanı ilahiden Murad, zalim haçlı sürülerinin yerlerde sürünmesiydi

Üsküdar sokaklarını ziyaret Aziz Mahmut’tan başlar
Sırlı kapılardan geçemeyenler Üsküdar sokaklarından bi haberler

Yokuş aşağı inerken Aziz Mahmut geceleri Gizlice Sultan Efendiden
Durur, dinlenir öyle geçer gider, tefekkür edermiş, derinden

Yeşil, beyazlı mezarda bir şehit olduğu söylenir gizlice Sultan efendimiz
Vaadi ilahi mutlaktır hiç ölür mü, Allah için can veren şehitlerimiz

Aziz Mahmut geçerken oradan ayakkabılarını eline alırmış
Soranlara büyük veli, susun dinleyin bu kabirdeki zikri diye açıklarmış

Belki de zikrin en coşkulusu, şu, sizin mezar olarak gördüğünüz yerde
Duyacak kulak, görecek göz olmalı asıl dinleyenlerde

Gündüzleri pisliklerin açıktan açığa aktığını gören gözler 
Geceleri bin bir tesbih ile zakiranlar bu pis havayı temizlerler

Kabristanlar, mezarlar, vatanımızın İslam’a olan tapularıdır
Gün doğmuş, gün batmış zafer elbette ki Allah’a inananlarındır