Yüce Allah, Kur’an-ı Kerimin Bakara suresi 11 ve 12. Ayeti celilerinde şöyle buyurmuştur.
11.Onlara yeryüzünde bozgunculuk yapmayın denildiğinde; biz sadece ıslah edicileriz, derler.
12- Dikkat edin, onlar gerçekten bozguncuların ta kendileridir. Fakat bunun farkında değildirler.
Yukarıdaki ayetlerin günümüze yansımalarını şu şekilde değerlendirebiliriz:
Son yüzyılda gücü eline geçiren AB ve ABD (Haçlı Zihniyeti) sözüm ona; Demokrasi, Özgürlükler ve İnsan Hakları adı altında tüm dünya halklarına her türlü zulmü reva görüyorlar.
Bir(leş!)miş Milletler adı altında kurmuş oldukları teşkilatlar ile; sömürü çarkını devam etmek istiyorlar. İlk zamanlar Afrika, Asya ve Uzakdoğu ülkelerinden köle ticareti yaparak; zulümlerine başladılar. Daha sonra teknolojik üstünlük ile kendi çıkarlarına hizmet etmeyen Kuzey Afrika ülkeleri ve Vietnam’da çok vahşi katliamlara imza attılar.
Birinci Dünya savaşında devre dışı bıraktıkları Osmanlı İmparatorluğunun hâkimiyeti altındaki coğrafyalarda; kendi çıkarlarına hizmet eden devletçikler kurdular. Bu devletlerde var olan yeraltı ve yerüstü kaynaklarını talan etmeye başladılar. Özellikle Ortadoğu ülkelerinde iktidara getirdikleri kukla yönetimler ile; sömürü çarkını iyice pekiştirdiler.
Ortadoğu’da kurdukları sömürü çarkıyla iktifa etmeyen Emperyalistler, 1948 yılında Ortadoğu’nun kalbine İsrail terör şebekesini yerleştirdiler. Kurdurulduğu tarihten bu yana başta Filistin olmak üzere, tüm komşularıyla çatışma halinde olan bu terör devleti, üstün ırk anlayışıyla (Siyonizm) tüm dünya için çok ciddi bir tehdit olmaya devam ediyor.
Bu haçlı zihniyeti kendi çıkarlarını korumak için yakın zamanda Libya, Irak ve Afganistan’da büyük bir yıkım ve kaosa neden oldular. Özellikle Irak işgalinde bir milyonun üzerinde can kaybına neden oldular. İran’da Şah rejimiyle; uzun yıllar ülkenin kaynaklarını sömürdüler. Ancak 1979 yılında İran İslam Cumhuriyetinin kurulup, çıkarları engellenince; on yıl süren İran- Irak savaşı başlatarak bir milyon insanın ölümüne sebep oldular. Ardından günümüze, kadar İran ülkesine uygulanan ambargo ile halkı yokluk ve yoksulluk ile tehdit ettiler.
Siyonistler ve Haçlı ittifakı ile son iki yıldır Filistin halkı üzerindeki şiddetini arttıran terör devleti İtrail, Gazze’de büyük bir katliam ve soykırım süreci başlattılar. Gazze halkına uygulanan bu vahşete karşı seslerini yükselten devletlere karşı tehditler savuran Siyonistler, başta Yemen, Suriye ve Lübnan olmak üzere saldırılarını arttırmaya başladılar. Haçlı ittifakından aldığı destekle şımaran katil Netenyahu, son birkaç gündür İran’ı vurma cesaretini gösterdi. İran’ı, Irak gibi sömürge yapmak isteyen Haçlı zihniyetinim şımarık çocuğu İsrail, bu kez sert kayaya çarpmış görünüyor. Haçlı zihniyetine hizmet etmeyen ülkelerden İran’a ciddi bir destek olmaz ise; İran’ın bu şer ittifakına uzun süre direnemeyeceği aşikârdır.
Haçlı zihniyetinden destek alan katil Siyonistlerin; İran’dan sonra hedefin Türkiye olacağını açıklamaktan çekinmiyorlar. Türkiye, “Sarı öküz meselesi” örneğinde olduğu gibi, sıranın kendisine gelmesini beklemeden ivedilikle harekete geçmelidir. Savunma alt yapısını yerli ve milli imkânlarla daha da güçlü hale getirirken, aynı zamanda D-8 Ülkeleri arasında savunma ve işbirliği çabalarını maksimum seviyeye çıkartmalıdır.
Siyonizmin, dünya barışı için ciddi bir tehdit olduğu gerçeğini tüm dünya liderlerine ve kamuoyuna anlatmak için; yoğun bir propaganda başlatmalıdır. Özellikle Siyonistlerin Gazze halkına uyguladığı vahşeti; batı kamuoyuna duyuracak tüm girişimlere ciddi destek vermelidir. Katil İtrail devletine, Türkiye üzerinden hiçbir ticari faaliyete izin vermemelidir.Unutulmamalıdır ki; Domuzdan post, Siyonist’ten dost olamaz…
19.06.2025 Yasin YILDIZ Selam ve dua ile...