Sayın Başkanımız ve Milletvekillerimiz:
Ak Partinin kuruluşundan bu yana aktif bir şekilde oy verdik ve her platformda destekledik. Hatta Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Başkanlığım döneminde, size ve partinize olan desteğimiz nedeniyle, rakip sendikaların mensupları tarafından sözlü hakaretler ve tehditler aldık. Terör dönemlerinde dahi inandığımız değerlerden taviz vermedik. Büyük riskler aldık, bedel ödedik, ama inandığımız Hak davamızdan vazgeçmedik, siyasi olarak ta Sizlerden desteğimizi çekmedik.
Sayın Başkanım, zatı alinize olan desteğimiz ve sevgimiz “inanç değerlerimize olan bağlılık” ölçüsüdür. Hatta yaşanan ekonomik sıkıntı ve adil olmayan gelir dağılımına rağmen; Size olan hüsnü niyetimizi korumaya çalıştık. Ancak gelinen süreçte “Gazze Dramı” aramızdaki turnusol kâğıdı gibi bir belirginliğe yol açacaktır. Çünkü yüz bini aşkın masum kardeşimizin hunharca katledilmesi karşısında; caydırıcı yaptırımları almadığınız gibi, dolaylı yollardan ülkemizden Siyonist zalimlere lojistik destek maalesef devam etmektedir.
Sayın Başkanım, değerli Milletvekillerimiz: Elbette devleti idare etmenin ve ayakta tutmanın zorluğunu tahmin edebiliyoruz. Bir ateş çemberinin içinde olduğumuzun da farkındayız. Ancak Siyonistlerin bu vahşi katliamını durduracak yaptırımlarda yok değildir. Gerek ulusal ve gerekse uluslararası mekanizmalarla bir takım caydırıcı yaptırımlar uygulanabilir. Mesela:
Yukarıda saydığımız önlemlerin çok daha farklı söylem ve eylemlerini zatı alinizin malumudur. Artık bıçak kemiğe dayanmıştır. Bir Müslüman olarak; bu mezalime dayanacak tahammülümüz kalmamıştır. Sizler üzerinize düşen sorumlulukları yapmaktan imtina ederseniz, bir kanaat insanı olarak şu andaki mevcut durum karşısında şahsınıza muharsır bu davaya kamuoyu nezdinde açık destek veremiyoruz. Çünkü vatandaşlarımızdan haklı eleştiriler alıyoruz.
Unutulmamalıdır ki; sefer bizden, zafer Kadir-i zül Celal’dendir…
03.06.2025 Yasin YILDIZ