Bugun...


Yaşar Değirmenci

facebook-paylas
Peygamberimiz ve gençler
Tarih: 25-07-2025 14:06:00 Güncelleme: 25-07-2025 14:06:00


https://www.yeniakit.com.tr

Gençlere küçükken kazandırılan ve gençliklerinden kaynaklanan hasletleri, gelecekteki hayatlarında önemli bir yer tutar. Bu sayededir ki tarih boyunca peygamberler ve toplumun ıslah ve irşadında vazife alan her ‘irşad erbabı’nın büyük bir kısmını gençler teşkil etmiştir.

Peygamberimiz, İslâm toplumunun şekillenmesinde ve İslami değerlerin yaşanmasında ve yayılmasında gençlere büyük görevler vermiştir. Onların cesaret ve enerjilerinden gereği gibi yararlanmak için, her şeyden önce gençlerin kendine güvenli, sağlam bir kişilik geliştirmelerine imkân sağlanmasının önemini çok iyi biliyordu.

Sorumluluk gerektiren en yüksek görevlere hazırlanmalarını gençliğin tabiî hakkı ve amme menfaatlerinin bir gereği olarak görüyordu. Bundan dolayı gençlere özel ilgi gösteriyor ve onları devamlı teşvik ediyordu. Eğer görev ve sorumluluklarının bilincinde olan kumandanlar, alimler ve hakimler yetişmişse bu ancak Peygamberimizin yardımı ve teşviki sayesinde olmuştur. Bu yardım ve teşvik olmasaydı dünyanın dört bir yanında büyük yankılar uyandıran büyük İslami gelişme hamlesinden bahsedilemezdi. Rasulullah, insanın en sağlam ve sistemli bir şekilde eğitilmesine yarayacak temel ilke ve metodlara başvuruyordu. Bu uygulama hem teorik hem de pratik alanda kesin sonuçlara ulaştırabilen, güçlü ve şaşmaz prensipleri de beraberinde getiriyordu. 

Rasûlullah, yapılması gereken bir işle birini görevlendirmeden önce, onu cesaretlendirmek suretiyle yolunu açar, daha sonra da ilgi ve desteğini sürdürürdü. Askerlik, eğitim-öğretim ve yargı alanlarında bunun açık örneklerini görmek mümkündür. 

Allah Resulü, gençlerin ilim alanında yetişmesine de büyük ilgi ve dikkat göstermiştir. Zekâ ve kabiliyetine güvendiği gençlerin ilimde uzmanlaşmaları için bütün engelleri kaldırmış, başkalarına göstermediği müsamahayı gençlere göstermiştir. Peygamberimiz, vahiy kâtiplerini genellikle gençler arasından seçmiştir. İslâm’a davet mektuplarını da gençlere yazdırmıştır. Bazı gençleri de Süryanice ve İbranice gibi, o gün için çok ihtiyaç duyulan yabancı dilleri öğrenmeye teşvik etmiştir. Kendisi henüz hayatta iken bulunduğu çevrede gençlerin fetva vermesine izin vermiş olması, Peygamberimizin gençleri ilme nasıl teşvik ettiğinin açık bir göstergesidir.

İlimde en yüksek dereceye ulaşmış olanların gençler olması, Allah Resulünün bu yaklaşımının tesiridir. Gelişim özellikleri itibariyle gençlerde bazı aşırı eğilimlerin kendisini göstermesi, sıkça rastlanan bir durumdur. Peygamberimizin çevresinde yer alan gençler içerisinde de aşırı eğilimleri olan kimselere rastlanıyordu. Dinî hassasiyetleri son derece güçlü olan bu genç insanlar, aşırı zühde varan dinî yorum ve uygulamalar içerisinde bulunuyorlardı. Peygamberimiz, bunlarla yakından ilgilenmiş, onları kırıp gücendirmeden, anlayış ve hoşgörü içerisinde, bu tutumlarından vazgeçmeleri hususunda kendilerini uyarmıştır.

Peygamberimizin gençlerle alakası, onları kabiliyetleri doğrultusunda istihdamı, yeteneklerini ortaya koyacak serbestlik ortamını hazırlaması, zaaflarından kaynaklanacak zeminden onları uzak tutup rehberlik etmesi, yaptığı her talim ve terbiye usulünde fıtrata uygunluğu esas alması, bugün bütün toplumla ilgilenen zümreleri uyarmalıdır. 

Siyasiler de yol, köprü, teknolojik çalışmalardan önce ‘gençlik meselesi’ni en baş mesele olarak ele almalıdır. Gençlere kısaca şöyle hitap ederek yazımı bitireyim. 

Müslüman Gençler! 

Mücadelenizi sosyal medya ve YouTube kanallarına hapsetmeyin! Tüm sermayenizi siyasi tartışmalarla tüketmeyin! Vaktinizi başkalarının yaptığı işleri eleştirerek, ona buna laf yetiştirerek çürütmeyin! Güzel bir iş yapmak ve bir hayır işlemek için kimseden bir emir ve talimat gelmesini de beklemeyin! Önce imanınızın emir ve talimatlarını yerine getirin. Allah için bir hayal kurun ve gece gündüz o hayalin peşine düşün!

Kendi derneğinizin, vakfınızın, cemaatinizin sınırlarına hapsolmayın! Hep aynı insanlarla hep aynı şeyleri yapanlardan olmayın! Bu dini asıl ulaşması gereken kitlelere ulaştırmak için gayret edin! Birkaç mahalleyi ziyaret edin! Mahalle parkındaki gençlerle tanışın! Bir okulu ziyaret edin! Oradaki gençlerle bir kitap halkası kurun! Bir öğrenci yurdunu ziyaret edin! Yeni insanlarla tanışın! Haftada bir gün akrabalarınızla bir araya gelin! Anne-babalarınızı ve kardeşlerinizi ihmal etmeyin!

Hayatın tam ortasında olun! İnsanların gerçek dertlerinden haberdar olun!

Bir yetimin başını okşayın! Bir garibin derdiyle ilgilenin! Bir işçiyle konuşun! Bir pazarcıyla sohbet edin! Ekmek kuyruğundaki bir amcayla dertleşin! Bir akraba ziyareti yapın! Hayatın tam ortasında olun! İnsanların gerçek dertlerinden haberdar olun! “Ümmetin derdiyle dertlenmeyen bizden değildir” hadis-i Şerifi unutmayın!

İyiliği, güzellikleri yayın. Erteleyenlerden, hep uygun zamanı bekleyenlerden olmayın! 

 Okuduğunuz kitap, dinlediğiniz sohbet, öğrendiğiniz ilim; bu zor günlerde bile bir garibe yardıma dönüşmeyecekse, sizi bir Müslüman’ın derdiyle dertlendirmeyecekse, bir iyiliği tavsiye etmenize ve bir kötülüğü önleminize sebep olmayacaksa yani sizi harekete geçirmeyecekse ne işe yarayacak ki?

Sakın hep uygun zamanı bekleyenlerden olmayın! Okulum bitsin, ilim tahsilim bitsin, kendimi iyice yetiştireyim, henüz vakti gelmedi diyerek hayatını ve gençliğini ıskalayanlardan olmayın! Hem unutmayın! Su gibi akıp geçen hayat, asla sizin bir şeyleri bitirmenizi ve hazır hale gelmenizi bekleyecek değildir.

 



Bu yazı 18 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HAVA DURUMU

Web sitemize nasıl ulaştınız?


NAMAZ VAKİTLERİ
nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI