Bugun...


Suna İlhan

facebook-paylas
EVDEKI HIRSIZLAR
Tarih: 19-09-2025 11:26:00 Güncelleme: 19-09-2025 11:26:00


"Çöpte bulduğum fişleri kocama gösteriyorum, alışveriş yapmışım gibi davranıp, o paraları biriktiriyorum."

"Çocuğu özel kreşe yazdırmış gibi yapıp devlet okuluna verdim, kreş parası cebe iniyor."

"Spor salonuna yazıldığımı söyleyip aylık salon parası alıyorum. Mahallenin parkındaki spor aletlerinde çalışıyorum."

"Yaptığım alışverişler 100 ₺ ise 200, 400 ise 800 diyorum ve kalanını biriktiriyorum."

"Eşimin verdiği paranın yarısını eve harcıyorum yarısını kendime ayırıyorum."

Şeytanın bile aklına gelmeyen yalancılık ve dolandırıcılık hikâyeleri, eşlerinden habersiz sözde birikim yapan hırslı/hırsız kadınların kendi tecrübeleri ve tavsiyelerini marifet gibi anlattığı ve birbirlerine kötü örnek olduğu, yalana teşvik ettiği bir sayfadan alıntılar yaptım. 

Kimileri, yaptığı birikimle bilezik veya ev alınca eşinin şok olduğundan bahsediyor. Peki bundan sonra o eşin güvenini nasıl kazanacak? Eşinden çaldığı paralarla aldığı mallar onlara ne kadar huzur verecek? Çocuklar bu gerçeği öğrenince potansiyel yalancılar yetişmeyecek mi? Bu çocuğun o anneye hangi yalanlarla geleceği hesap edebilir mi?

Kadınların bazıları da, eşi kendisini aldatıp giderse diye birikim yapıyormuş. E kendini çok akıllı zanneden kadın! Sen çoktan onu aldatmaya başlamışsın bile. Başkasına yaptığın şeyin başına gelmesinden niye bu kadar korkuyorsun? Yalan konuşmak da (bazı istisnalar hariç) bir aldatma biçimidir. Ayrıca, nikâh sırasında akıllı davranıp mihrine sahip çıksaydın, ayrıldığında onu alır ve helâlinden kullanırdın. Seni yaratan, senden evvel seni koruyor da farkında değilsin. Bugün senin rızkını veren Allah, yarın da vermeye kefil. Ancak gözün daha fazlasında olduğu için yalan konuşarak kazanç biriktirmeyi hak zannedersin.

Oysa sadakat ve doğruluğu zıddı olan  yalancılık çok çirkin bir huydur. Dinimiz haram kılmış ve şiddetle yasaklamıştır. Rûhî bir hastalıktır, samimî müslümanların kendilerini bundan korumaları gerekir. İnsan vicdanını tahrip eden, kendisine ve topluma saygısını yok eden çirkin bir davranıştır. Mümin yalan konuşmaz, zira mümin, güvenilir kimsedir.

Atalarımız: “Yalancının mumu yatsıya kadar yanar” derken önemli bir gerçeğe işaret etmişlerdir. Yalan, sahibini utandırır, rezil eder. Kişinin yalancı olduğu bir kere anlaşıldı mı, söylediği doğru sözlere de inanılmaz.

Ebu Hüreyre r.a. den rivayete göre Peygamberimiz s.a.v. şöyle buyurmuştur: “Münafığın belirtisi üçtür: Konuştuğu zaman yalan söyler, söz verdiği zaman sözünde durmaz, kendisine bir şey emanet edildiği zaman hıyanet eder.” 

Maneviyat güçlü olan bir kadın böyle alavere işlere girmeye tenezzül bile etmez. Çünkü o bilir ki, eşi bilmezse de onu bir gören, yaptıklarını kayeden ve hesaba çekecek olan biri var. 

Evin geçimi ve kadının nafakasıyla sorumlu olan erkek, bu konuda cimrilik eder ve olduğu hâlde "param yok" diyerek evini ihmal ederse bu durumda  izlenecek yol sünnette belirlenmiştir:

Ebu Süfyan’ın karısı Hind, Resulüllah’ın (s.a.s.) huzuruna gelerek “Ey Allah’ın Resulü! Ebu Süfyan cimri bir adamdır, ne bana ne de çocuklarına yeterli harcamada bulunmuyor. O görmeden malından alabilir miyim?” diye sorduğunda Allah Resulü (s.a.s.); “Kendine ve çocuklarına yetecek kadarını alabilirsin.” buyurmuştur. Buna göre koca, eşinin normal şahsi ihtiyaçlarını karşılamayı ihmal ederse kadın ihtiyacı kadarını alabilir."

Bir başka örnek, koca bir ihtiyaç için para verir ama üstünü sormaz. Bunda birikim yapılabilir. Çünkü bazı erkekler böyle olduğunu bildiği ve eşine güvendiği için fazla verir veya verdiğinin peşine düşmez. Bilir ki eşi onu yine evine veya hayra akıtacak. 

Bazı kadınların, eşlerini bu şekilde aldatmaları, neticesi dünya ve ahirette ziyan olan hastalıklı bir davranıştır. Evlilik kurumu yalanı asla kaldırmaz ve önünde veya sonunda bir yerde patlak veren bir ruhsal bir zayiat oluşturur ve bazı olumsuz  sonuçlar doğurur:

Güvensizlik: Yalan söyleyen eşe karşı güvensizlik oluşur. Eşinizin size gerçekleri söylemediğini, sizi aldattığını düşünmeye başlarsınız. Bu da ilişkinizde güven bunalımı yaratır.


İletişimsizlik: Yalan söyleme alışkanlığı zamanla iletişimi zedeler. Gerçekleri paylaşmak yerine yalan söylemeyi tercih eden eşle sağlıklı iletişim kurmak zorlaşır.

Saygısızlık: Eşinize yalan söylemek ona saygısızlık anlamına gelir. Onu aldatarak kandırmaya çalışmak eşinize değer vermediğinizi gösterir. Oysa evlilik sevgi, saygı ve dürüstlük temelinde yürür.

Evlilik için güven esastır, yalan ise güveni yok eder. Bu nedenlerle Türk Hukuku’nda yalan söyleyen eşe karşı boşanma davası açarak tazminat istemek mümkündür.

Meşru olan bir hedefe gayr-i meşru yollardan gidilmesi uygun değildir. Helâl yoldan birikim yapan (veya düğün takıları olan) bir kadının da elindekini onun rızası dışında, biyolojik veya psikolojik şiddet göstererek almak da caiz değildir. 

"Birbirinizin malını haksız yollarla yemeyin." (Bakara/188)

"Bizi aldatan bizden değildir." (Hadis-i Şerif)

Allah, herbirimizi iyi insanlarla karşılaştırsın. İyilere eş etsin ve bizi de iyilerden etsin. 



Bu yazı 159 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HAVA DURUMU

Web sitemize nasıl ulaştınız?


NAMAZ VAKİTLERİ
nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI