Bugun...


Suna İlhan

facebook-paylas
NİKÂH KIYIMLARI
Tarih: 13-09-2025 14:45:00 Güncelleme: 13-09-2025 14:45:00


Seneler evvel bir cuma günü yaptığım otobüs yolculuğunda, kapalı genç bir bayan yanıma oturmuştu. 

Tanışma ilerledi ve sohbet muhabbet derken, kızla aramızda şöyle bir diyalog oldu:

- Ben, filan köyde öğretmenim. Nişanlım da filan yerde görevli. Haftasonunu beraber geçirmemiz için beni çağırdı. Onun yanına gidiyorum. 
- Ama nasıl olur? Nişanlı da olsanız siz iki yabancısınız.
- Dinî nikâhımız var. O yüzden, neredeyse her haftasonu gidiyorum. Gitmesem kırılıyor. Dinen kocam olduğu için ben de gitmek zorunda hissediyorum. 
- Ailenin bundan haberi var mı?
- Yok. Ama içim rahat değil. 
- Düğünü hemen yapsanız!
- Maddî olarak hazır değiliz.

Karşımda, evli ama bunun farkında olmayan biri vardı. Nişanlısı(!), aslında  kocasıydı ve adam nikahın verdiği haklardan istifade etmek istiyordu. İslamî olarak bir sakınca yok lâkin toplum bunu böyle görmüyor. Karı koca olmaları için düğünü beklemeleri gerekiyor. 

Geçenlerde duyduğum bir başka durum beni daha çok hayrete düşürdü.

Taraflar nişanlanınca hemen dinî nikâh kıyılıyormuş. Fakat bu, görüşmeleri ve el ele tutuşmaları haram olmasın diye.  İkincisi de düğün öncesi kıyılıyormuş. Bu da muhabbetin daha fazlası için.

İnsanın sorası geliyor: "Ya hu! Siz neyin kafasını yaşıyorsunuz?" diye...

İslam'da muteber bir nikâh bir kere olur, onda da bütün haklar taraflara verilir. Taksit taksit nikâh mı olur? Bu helâllığı hangi hüküm koyucu tahsis ediyor?

Nişanlılık, tarafları evlenmeye götüren veya vaz geçiren bir tanıma sürecidir. Gençler bu dönemde, yanlarında aileleri olduğu hâlde uygun bir şekilde görüşebilir. Eğer bir iyilik yapacaksanız; birbirinize karşı samimî ve dürüst olun. Hemen bir nikâh peydahlayıp ateşle barutu yalnız bırakıp, sonra da "düğüne kadar..." demeyin. 

Bu dönemde ayrılmak isteyenler için de bu nikâh, ayak bağı oluyor. 

Ayrıca, haddinden fazla yakınlaşan çiftler, ailelerinin iki ayağını bir papuca sokup düğün tarihini öne çekmelerine neden oluyorlar. Sonra da düğünde davetliler, gelinin karnını tahta gibi beklerken "Biraz kilo mu almış o?" dedikodusu yapıyorlar. 

Bir arkadaşım anlatmıştı...

Nişanlıyken, imam nikâhı olduğu için başka bir mevzuya geçen çiftler bir süre sonra evlenmişler. Lâkin aradan seneler geçmesine rağmen koca olacak herifin ağzından karısına karşı hep şu onur kırıcı söz çıkmış: "Sen iffetli biri olaydın, nişanlıyken kendini bana teslim etmezdin." 

Öyle ki bu kavgadan dolayı bir kaç kere  boşanma noktasına gelmişler. 

Bu adamı ıslak sopayla dövmeli. Ortada bir iffetsizlik varsa, kadın bu işi tek başına yapmadı. Yok efendim nikâhın bir icabını yerine getirmişseniz, senin derdin ne?!!

Dolayısıyla, toplum olarak nikâh konusunda bazı çıkmazlarımız var. Nişanlıyken nikâh kıyanlar bir tarafa, "nikah kıyımları" da kulakları tırmalıyor. 

O hâlde bu konudaki eksik bilgilerimizi tamamlayalım:

Nikâh bir akit, sözleşme ve anlaşmadır. Bunun için bazı şartları vardır. Bu şartlardan birisi yerine getirilmezse nikâh sahih olmaz.

-Evlenecek kişilerin veya vekâletlerini verdikleri şahısların hazır bulunması.

- Erkeğin gayr-ı müslim olmaması.

- Tarafların irade beyanı. Evlilik akdini kabul ettiklerine dair eşlerin “kabul ettim” şeklinde ifade etmeleri.

- Nikâhın duyurulması. Gizli bırakılmaması. Bu şart Maliki mezheplere göredir.

- Kızın velisinin izninin olması. Bu hüküm Hanefi mezhebi hariç diğer mezheplere göredir.

- Şahitlerin hazır olması. Bu şahitler, ergenlik çağına ermiş, aklı başında iki erkek veya bir erkekle iki kadın olmalıdır. Yani şahitlikte mutlaka bir erkeğin bulunması icap eder. Şahitler, gençlerin evliliğini topluma duyuran, onları sû-i zanndan koruyan kimselerdir.

Sonrasında yapılan düğün ve "story"ler sayesinde, zaten sağır sultan da onların evliliğinden haberdar olacaktır.

Bunların oluştuğu bir nikâh, dinen geçerlidir ve taraflara evlilikle ilgili her hakkı verir. Sonrasında düğün olacak mı olmayacak mı, onunla ilgilenmez. Milletin keyfine göre tavrını değiştirmez. Yalnız, hukuksal hakların elde edilmesi için de, devlet tarafından geçerli sayılması gerekir. Dolayısıyla öncesinde resmi nikâh zorunluğu vardır.

Konuyla ilgili diyanetin verdiği cevap şu şekildedir:

"Evlenmeyi diğer akitlerden ayıran özelliklerden biri bu akitten önce genellikle bir nişanlanma döneminin geçirilmesidir. Taraflar bu süreç içinde birbirlerini daha iyi tanımakta, karşılıklı hediyeler alınıp verilmektedir.
Bu dönemde nişanlıların mahremiyet ölçülerini gözetmek kaydıyla birbirlerini daha yakından tanımak amacıyla görüşüp konuşmalarında bir sakınca yoktur. Fakat nişanlıların dost hayatı yaşamaları, dedikoduya mahal verecek şekilde baş başa kalmaları ve benzeri İslâm’ın onaylamadığı davranışlardan uzak durmaları gerekir (Tirmizî, Fiten, 7 [2165]).
Günümüzde gençler, gerek velilerinden izinsiz olarak gerekse velilerin bilgisi dâhilinde nişanlılık döneminde güya dinî hassasiyetleri gözetmek amacıyla halk arasında “dinî nikâh” olarak bilinen merasimi yapmakta ve sonuçta hiç de arzu edilmeyen üzücü hadiseler meydana gelmektedir. Bu tür olayların yaşanmaması için yapılan nikâh akitlerinin mutlaka kayıt altına alınıp hukuki güvenceye kavuşturulması, yani resmî olması gerekir. Çünkü dindar olduğunu söyleyen gençler veya aileleri, resmî tescilin olmadığı durumlarda çok kere, aralarında akdedildiği ifade edilen akitlerin gereğini yerine getirmemekte, taraflardan biri ve genellikle kız tarafı mağdur duruma düşmektedir. Böylece, dinimizin nikâh akdinden gözettiği ulvi gaye gerçekleşmek şöyle dursun, insanlar din adına birbirlerine zulmeder hâle gelmektedirler.
Nikâh kıyıldığında dinen evlilik hayatı başlar ve karı-koca arasında mehir, nafaka, miras gibi birtakım haklar ve sorumluluklar tahakkuk eder. Günümüzde bu haklar, evlilik resmen tescil ettirilmeksizin korunamadığından, evlenecek kişilerin “resmî nikâh” kıyılmadan halk arasında “dinî nikâh” ya da “imam nikâhı” olarak bilinen geleneksel merasimi yapmaları uygun değildir."

Rabbim bize hakkı hak, bâtılı batıl göstersin. Zira bazen biz, burnumuzun ucunu göremeyecek kadar körüz!..



Bu yazı 260 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HAVA DURUMU

Web sitemize nasıl ulaştınız?


NAMAZ VAKİTLERİ
nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI