Bugun...


Suna İlhan

facebook-paylas
KULLUK BİLİNCİ
Tarih: 18-12-2025 15:06:00 Güncelleme: 18-12-2025 15:06:00


Şahsım, yaklaşık on yıl boyunca fahri/geçici Kur'an kursu hocası olarak çalıştım. 

Şu an başka alandaki meşguliyetim dolayısıyla bu göreve ara verdim.

Bizler bu dönemde, ders saatine göre ücret alıyorduk ki bu, asgari ücret ve 30 günlük sigortanın da yaklaşık 1/3'üne tekabül eder.

Tahsil durumuna göre her sene veya iki senede bir kpss sınavına, alan bilgisi sınavına ve senelik mülakat sınavlarına girer, yeri gelir bazı kadrolulardan daha fazla özveriyle çalışırdık. 

Ara ve resmî tatillerde, mazeret izinlerinde, bir saat de olsa derse giremediğimizde ve tâbiki yaz tatilinde bizim ücretler kesilirdi. Dönem başında görevlendirme olursa imza atarak işe başlar, sonunda ise yine imzayla istifa ederdik ve sigortamız da kesilirdi. 

Mesai, kadrolu olanlarla başlar, onlarla biterdi ancak maaş günü onlar bizim yaklaşık beş-altı katı fazlamızı alırlardı. Niye? Çünkü onlar kadroluydu. Çünkü onların evlerinde geçirdikleri vakitler, hafta sonu, resmî, mazeret, ara veya ana tatilleri bile hep çalışıyor görünüyor, sigortaları tam ve maaşları devletin memuruna belirlediği ölçekte eksiksiz ödeniyordu. Ayrıca emekli olunca ikramiye ve emekli maaşı gibi ayrıcalıkları da vardı. Kadrolu olmanın, devletin tüm zamanlı memuru olmanın avantajları...

Bu süre zarfında, fahri de kadrolu da olsanız, devletin memuru için yasak ettiği şeyleri yapamazsınız. Aksi takdirde, yasaklı amelin şiddetine göre kınama, disiplin veya işten atılma ile karşı karşıya kalırsınız. 

Gelelim sadede...

Bazı kullar var ki, biz fahri görevliler gibi. Allah'a ibadeti beş vakit namaz ve ramazan orucundan ibaret sanıyorlar. Maddî durumu iyi değilse, hac ve zekâttan da kurtulmuş oluyorlar. Yâni, zannediyorlar ki, Allah'ın rızası sadece bu ibadetlere mahsus. Seccadeden kalktı mı ubûdiyet de bitiyor. Allah diğer zamanlarda ona şahit değilmiş gibi davranıyor. Fahri kul tipi. 

Ama bazı kullar da var ki, ibâdetleri beş vakit namaz, oruç veya hacla sınırlı değil. Onlar, 7/24 her an Allah'a kul olduklarının farkındalar. Dolayısıyla bunlar seccadeden kalkınca, ramazan bitince, hacdan gelince de ibadetlerine devam ediyorlar. Nasıl? Her an Allah'ın razı olduğu işleri yapmaya niyet ederek, O'nun kontrol ve murakabesinde olduğunu düşünerek. Böylece o, tam zamanlı yani kadrolu kul hükmündedir. Onun evinde geçirdiği zamanı, yemesi, içmesi, hastalığı, sağlığı, varlığı, yokluğu hep ibâdet olur. Misal, devamlı abdestlidir, her ne iş yaparsa Allah rızasına niyet eder. Çocuklarının nafakasını temin ederken ibâdet ettiğinin farkındadır, eşinin elini muhabbetle tuttuğunda, küçük günahlarının akıp gittiğinin şuuruyla hareket eder, misafire ikram ederken riyaya kaçmaz ve sünnet işlemenin sevincini yaşar, anne-babasına iyilik etmenin de farz olduğunu bilir, yoldan bir taşı kenara iterken sünnet işlemenin sevinci yüreğini doldurur, gece uykuya çekilirken ve uykudan çekilirken ruhunun ve bedenin ihtiyacını karşıladığı için Allah'ın emanetine sahip çıkmanın huzuruna erer, başına güzel bir şey gelirse şükürle, belâ ve sıkıntı gelirse sabırla karşılayacağı için yine Allah’ın rızasına muttali olur.

Yâni kulluğun, belirli zamanlarda değil tüm zamanları kapsadığını bilir ve bu şuurla yaşar. Kadrolu kul tipi. 

Bu durumda, bir ayın sonunda (veya ömür bitince), iki kulun yaşadığı zaman dilimi aynı olsa da ecir veya ücret aynı olabilir mi?

Çözüm ne?

İslam kadrosuna tam anlamıyla girmek, Allah'ın her tarafta kamerası olduğuna, 24 saat izlendiğine inanarak her şeyi, yeri ve zamanı geldiğinde usûl dairesinde ve kontrollü yapmak. Aksi takdirde nefis taşkın veya şaşkın olursa, duruma göre kınama, tazir, disiplin veya kulluktan ihraç cezalarıyla karşı karşıya kalınabilir. 

Yaşlanma olmayan ama bir nev'i emeklilik sayılan sonsuz âhiret aleminde güzel ikramiyelerle karşılaşmanın bedeli, geçici dünyadaki ubûdiyet hayatını kadrolu ve dolu dolu yaşamaktır.

Her hayrın başlangıcı olan "bismillah" ile, niyet edelim bugünün işlerine. Rotamız Allah rızası...

​"De ki: Şüphesiz benim namazım, kurbanım, hayatım ve ölümüm âlemlerin Rabbi olan Allah içindir." (En'âm, 162)



Bu yazı 13 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HAVA DURUMU

Web sitemize nasıl ulaştınız?


NAMAZ VAKİTLERİ
nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI