Bazı sözler vardır, insanın kanını dondurur...
Aslında, donan sadece sizin kanınız değildir.
O sözü duyduğunuz anda yüreğinizi saran soğuk havayla üşürsünüz. Ve belli belirsiz bir resim, zikretmeyi dahi istemediğiniz bir isim gelir aklınıza...
Fatıma annemiz (ra) öyle güzel bir tesbit yapmış ki!
"Hiç kimseyi, sizi duasına katmayacak kadar kırmayın!"
Bir insana, duaya almayacak kadar kırılmak, onu yok saymaktır. Hiç yaşamamış gibi görmek, sıfır kabul etmektir.
En ağır fiilî bedduadır...
İnsanlar, birbirleri için yeryüzündeki şahitlerdir.
İyilik yapanı her fırsatta duaya, kötülük yapanı, kerhen de olsa bedduaya kararlar.
Dua, kötü de olsa o insanı var ve zülmen de olsa yaşamış kabul ettiğinizin, muhatap gördünüzün alameti.
Hiç bir duaya katmamak nasıl bir kırma ve kırılma ifadesidir?!
Bazı insanlar tanırım...
Hayatının bir yerine dokunmuş birilerini, o yerle birlikte koparıp atarlar...
Söz konusu dosyayı, mahkeme-i kübrâda açılmak üzere kapatır, üzerine mühür basarlar.
Yo, yoo!!!
Şahsen, böyle bir davanın hiç bir tarafında yer almak istemem.
Canlı-kanlı, beraber yaşadığınız bir kimse, üstünüze toprak örtecek, inkâr etmişcesine yok sayacak...
Çevrenize bakın, böyle bir muamele görüyorsanız...
Ne olur...
Çıkın o mezardan!
Hak-hukuk davanızı dünyada çözmeye çalışın.
Biri sizi yok sayıp, dualarına bile katmıyorsa, sevaplarınıza icra gelebilir.
O kişinin paşa gönlü olana kadar cennetin kapısında bekleyebilirsiniz.
Sıcağın alnında...
Stres,
Korku,
İnleyen, ağlayan, gözleri fal taşı gibi açılmış, bacakları birbirine dolaşarak koşuşturan insanların arasında,
Cehennemin fokurtusunu duyarak...
"Doydun mu?" diye sorulduğunda;
"Daha yok mu?" diyecek...
Belki de gözünü size dikecek...
Değmez.
O dehşeti yaşamaya değmez.
Ve bazen;
Güzel ameller yetmez.
Birilerinin duasına tutunup çıkarsınız karanlık dehlizlerden...
İşte o zaman anlarsınız;
"Vadesini doldurmak" ile "yaşamak" arasındaki ince çizgiyi:
"Farkında olmak, şuur"...
Bunu da ancak; duyarlı ve takva sahibi kimseler başarır.
Rabbim, bize de nasip etsin.
Varlığımız, birilerinin göz aydınlığı, gönül sevinci, dualarının "kadrolu sakini" olsun.