Hac ibadeti, hicretin dokuzuncu yılında farz kılınmıştır.
Fakat, Peygamber Efendimiz (sav), hemen hac yapmamıştır.
Bu yılda, civardan yeni müslüman olan kabilelerin elçileri yoğun şekilde ziyaretine geliyolardı. Diplomasi alanında bereketli bir yıldı yâni. Onların kabulü vs. gibi nedenlerden dolayı, Efendimiz (sav), bu ibadeti bir sonraki yıla tehir etti. Hacı olmak isteyen Müslümanların başına Ebu Bekir (Ra)'ı "hac emiri" olarak görevlendirdi.
Bir de ondan isteği vardı. Kâbe'yi putlardan temizlemesi...
Akabinde inen Tevbe suresinin ilk ayetlerini de Hz. Ali (ra), yolda onlara yetiştirivermişti.
Hac usullerinin de anlatıldığı bu sûrenin başında besmele yoktur. Çünkü müşriklere ültimatom niteliği taşır. Onları, özellikle Kâbe'ye karşı bazı çirkin fiillerden men eder. Tövbe etmeleri ve kendilerini temizlemeleri için fırsat verir.
Aksi takdirde yolun sonu gelmiştir.
Mescid-i Haram, artık bütün pisliklerden arındırılmaya başlanmıştır.
Büyük misafire hazırlık vardır.
Ve bir sonraki sene de Rasülullah efendimiz (sav), çevre kabilelerden de katılanlarla birlikte yaklaşık yüz bin müslümanla Kâbe'ye varmıştır.
Müşriklerin, büyük-küçük, gıldırgıcık ne kadar putları varsa hepsini dışarı atmış, Allah'ın evini tertemiz yapmıştır.
İşte o zaman, ilk ve son haccı olan "veda haccını" ifa etmiştir.
Tasavvufta, insan gönlü de Allah'ın evi olarak kabul edilir.
Hatta denir ki: "Kâbe kul yapısıdır, kalp Allah yapısıdır."
Kul yapısı olan Kâbe'yi, Rasülullah efendimiz, her türlü pislikten temizlendikten sonra ziyaret etmiştir.
Senin gönlünde; bu kadar kin, nefret, dedikodu-gıybet, haset, fesat, dünyaya tamah, makam sevgisi, merhametsizlik, iffetsiz haller, "elalem ne der" ilahları, devirdiğin çamlar, yaktığın canlar, aldığın beddualar, duymazdan geldiğin ah'lar, yediğin haklar gibi nice pis huylar varken...
Rasülullah efendimiz (sav), yanına yaklaşır, o gönle misafir olur mu?
Bu kadar dağınık bir gönülde, hangi misafir ağırlanır?
Anan-baban, evlad-ı iyalin zor dayanır.
Sözüm önce nefsime...
Ayrıca;
Hani müslüman bir vücut gibiydi?!!
Filistin'deki katilam nedeniyle, bazı hristiyanlar yılbaşı kutlamasını iptal ederken,
Bizim kraldan çok kralcılar çam ağaçlarını süslemeye başladı bile...
Yılbaşında onun tepesine ineceğini düşündüğünüz İsa (as), keşke inse...
İnse de devirdiğiniz çamlar dolayısıyla size çatsa!..
"Ben Filistin'liyim bre gafil! Bana zülmeden, beni çarmıha gerdiğini zanneden Yahudi soysuzlar, bugün aynı şeyi kardeşim Muhammed'in ümmetine yapıyor, siz de seyrediyorsunuz ha! Sözde benim doğumgünümü kutluyorsunuz. Ben böyle bir şey mi istedim? Hem, siz Hristiyan mısınız? Size ne!!! Ben sizden uzağım, siz Muhammed (sav)'den uzaksınız...Nereye giderseniz gidin be!.." dese.
Ah, bir gelse!..
Neyse...
Herkes, nasibi olanı alsın.
Diyeceklerim bu kadar...