Bugun...


Prof Dr Mirzahan Hızal

facebook-paylas
NEDEN MUTLU DEĞİLLER?
Tarih: 27-07-2025 18:22:00 Güncelleme: 27-07-2025 18:22:00


►   Dünyadaki  Müslümanlar neden mutlu değiller?  Bu  soru  sık  sık  sorulur.   Madem  müslümanlık  en  mükemmel  dindir,  bu  dinin  mensupları  neden   geri  kalmış,  ezik  ve  sömürgeleşmişlerdir?

 
Neden sürekli  karışıklık,   yoksulluk,  savaş   vb.  ile uğraşıyor,   yabancıların  fitne ve saldırılarına maruz  kalıyorlar?  Birbirleriyle  savaşıyor,   kendi içlerinden çıkan güvendikleri insanlar  bile onlara zulmediyor,   aldatıyor,    ihanet ediyor?
    Bu  durum  son derece  bariz  olmasına  rağmen,  bazıları   bu  görüşe  katılmayabilir,    müslümanların   en  azından  bir  kısmının   halinden  memnun, iyimser,   mutlu  ve  gelecekten  umutlu  olduklarını  ileriye  sürebilirler.  Elbette  gelecekten,   Allahın CC  rahmet  ve  kereminden  ümidi  kesmek  çok  yanlıştır. 
    Ancak    halinden  memnun  ve  mutlu   olmak  başka,  geleceğe  ümitle  bakmak  başka  şeydir.
Mahallede  yangın  çıkmışsa  mutlu  olmazsınız  ama  yangını  söndürme  ümidiyle  çalışır,  çabalarsınız.    Biz  yangını  görmemek  veya  görmezden  gelmekten bahsediyoruz. 
    Geleceğe  ümitle  bakmak,   geleceğin  iyi  olması  için  çalışmak  ve  tedbirler  almaktır.  Yoksa  akılsız  umutlar  değildir.
 
►   Bazı  insanlar  yangını  neden   görmezler  veya  görmezden  gelirler?
 
a)      Cahil  ve  gafil  oldukları  için,  yangının  kapsamını,  ciddiyetini,  yayılma  istidadını, sebep  olabileceği  zararları  v.b  idrak  edemezler.  Olayı  basit  ve   önemsiz  görür    zamanında  gereken  önlemleri  almazlar,  alınmasını istemezler hatta isteyemezler.  Yangını  ihbar  etmekten,  birilerini   rahatsız  etmekten,   yanlış  alarm  verip  ceza  almaktan  ve  zaten   yangınları  önlemekle  görevli  olanların  kibir  ve  hışmından    korkarlar.    “Neme   lazım?  Yetkililer  var  onlar  söndürsün,  durup   dururken   ortalığı  ayağa  kaldırmanın     lüzumu  yok”  derler.  Adeta    yangının   büyüyüp,  artık  körlerin  bile  göreceği  hale gelmesini  beklerler.  Ama  o  zaman  artık  çok  geçtir.  Herkesle  beraber  kendileri  de  yanar.
b)     Bazılarının yangından    çıkarları  vardır.  Hatta  bazen   yangını  kendileri  çıkarırlar.  Toplumda  ortaya  çıkarılan,  karışıklık,   isyanlar,  darbeler hatta  savaşlardan  bile   menfaat   devşiren,  itibar,  şöhret  ve  siyasi  ikbal  kazananlar  vardır.  Bu  tür  hainler  çoğunlukla  ülkenin   parçalanması  ve  sömürgeleştirilmesini  amaçlayan  dış  güçler  ve  düşmanlarla   işbirliği  yapan  ajanlar  ve  onlara  hizmet  eden,  satılık  yerli  hainlerdir.  Özellikle,  cahil,  okumayan,  düşünmeyen,  anlamayan,   kandırılmaya  müsait toplumlarda   bunlardan  şaşılacak  kadar  çok vardır.
c)     Bir  kısım   insanlar  ise   kendileri düşünmeyi   zor,  hatta  tehlikeli (!)  gördükleri  için,  onların  yerine  düşünen   önderlerine  tabi  olurlar.  Böylece   ortaya  çıkacak  sonuçların  sorumluluğundan  da  kurtulduklarını  zannederler.  Halbuki  insanlar  Allahın CC  onlara  yüklediği  sorumlulukları  başkasına  devredemezler,   herkes hesabını  kendisi  verir.
 
Hesap  gününde  aklını  kullanmayan  ve   başkalarına  tabi  olarak   sapanların  durumu  şöyle    anlatılır:
 
“Biri diğerine yönelir, karşılıklı birbirini sorumlu tutup suçlarlar. Derler ki: “Siz, evet siz, bize iyi niyetliymiş gibi görünerek gelirdiniz.” Diğerleri, “Aksine” derler, “Siz inanmış kimseler değildiniz. Bizim, sizin üzerinizde hiçbir etkili baskımız olmamıştı; bilâkis siz azgın bir topluluktunuz. Sonuçta rabbimizin hükmünü hepimiz hak ettik; artık (gerekli cezayı) mutlaka tadacağız. Evet, sizi saptırdık, çünkü biz kendimiz sapmıştık.” O gün onlar azap görmede ortaktırlar. İşte biz suçlulara böyle yaparız!” (Saffat, 27-34)

 
►   Sonuç  olarak,  insan  toplumları  tarihin  başından  itibaren   problemler,  krizler   ve  karışıklıklar  içinde  olmuşlar  ve  hep  olacaklardır.    Dünya  rahatlık  yeri  değildir.
 
Cenab-ı Hak  buyurdu ki: “ hadi bakalım birbirinize düşman olarak inin aşağıya (yeryüzüne) " dedi ve devam etti: Artık yeryüzünde bir süre yerleşim ve geçim derdiniz olacak.”  (Araf,24)
 
Bu  ayet  ne  kadar  manidardır.   Cennette  çalışmadan,  emek  ve  zahmet  çekmeden  her türlü  nimetlerden  yararlanmaya  alışan  insan,  yeryüzünde  geçim  derdi,   yerleşim  sıkıntıları, sınırlı imkanlar, hastalıklar,   yaşlanma,  tabiat  şartları,   doğal  kaynakların  paylaşımı  v.b   problemler  ve  ayrıca    kendi  nefsi,  hırs, tamahkarlık,   şeytanın  düşmanlık  ve  hileleri  ve şeytana  uyan  kendi   hemcinslerinin  düşmanlığı  ile   sınanmaktadır.
Bu  itibarla  insanların   dünyada   gerçek anlamda rahat  ve  mutlu  olmaları  boş  bir  hayalden  başka  bir şey  değildir.    Savaş  anında  nasıl  bir  asker  rahat  ve  keyifli  olamazsa,  yukarıda  zikredilen   problemler  ve  düşmanlarla  savaşmak  zorunda  olan  bir  insan da  rahat  olamaz. Olanlar  ve  olmak  isteyenler,  nöbette  iken  uyuyan  asker  gibi  gaflet  içinde  olanlardır.
 
►   Peki  müslümanların  çoğu  neden  böyle  düşünmezler.
Çünkü  onlara  verilen  eğitimde,  
1)     Allahtan CC  başka  hiçbir  şeyin, kişi, kurum veya  otoritenin  kutsal  olmadığı  ve  olamayacağı,
2)     Allahın CC  mutlak  güç  ve  kuvvet  sahibi  olduğu,   hiçbir  şeyin,  hiçbir kişi  veya  kurumun herhangi  bir  şeyi  yapmaya  ve  gerçekleştirmeye  gücü  olmadığı,
3)     İnsanların ve toplumların  sadece  layık oldukları ve hak ettikleri  sonuçlara  Allahın CC yaratmasıyla  kavuştukları,
4)     Müslümanların  tedbir ve çalışma ile  yükümlü  oldukları,  takdirin  ve  gelecekte  olacak  işlerin  Allahın CC  elinde  olduğu,  geleceğin  sadece  Allahın CC  bildiği  gayb olduğu,
5)     Helal  ve  haramları,  emir  ve  yasakları  Allahtan CC  başka  hiç  kimsenin  koyma  yetkisi  olmadığı,  böyle  yapanların  zalim  ve  fitneci  oldukları,
6)     İnsanların  yaşadıkları  hayat  tarzının  onların   gerçek dini  olduğu,
7)     İlim  ve  Ahlaktan  başka   hiçbir  yol gösterici  ve  mürşit  olmadığı,
8)     Ahlakın  Allaha CC  saygı  demek  olduğu, “ yaratılış  amacına yani Allahın CC  rızasına  uygun” anlamına geldiği,
9)     İnsanların yeryüzündeki  asli  görevlerinin  İmar  ve  islah  olduğu,   
10) İslamiyetin  cami  ve  namaz kılmaktan  ibaret  olmayıp,  ilim,  Ahlak, tefekkür (düşünce), dürüstlük,  adalet  ve  haksızlıklara  karşı  çıkmak  olduğu, yoksa  kılınan  namazın  namaz  olmadığı,
11) Bunları anlamazlarsa, İslamiyetin  ne  olduğunu, Allahın CC kendilerine hangi görevleri verdiğini, onlardan ne istediğini  anlamamış  olacakları gibi  temel  iman  gerçekleri  anlatılıp   öğretilmiyor.
 
►   Ahlaksız  müslümanlık  diye  bir  din  olur mu?  Bugün   görülüyor ki,   birçok  müslüman İslamı yanlış anlamışlar, yanlış uygulamışlar  ve uygulamaktadırlar.  Evet, maalesef böyle  bir  din  ve  bunun  milyonlarca  mensubu  vardır.  Nasıl  yani  mi?
Hem  müslüman  hem  kalpazan.  Müslüman  karşılıksız  para  basar mı?
Hem  müslüman  hem  putperest, hem  müşrik.  Allahın CC  yanında,  maddi, manevi, kişisel ve kurumsal  putları,  ilahları var.
Hem  müslüman  hem  dolandırıcı.
Hem  müslüman  hem  yalancı, iftiracı, emanete  ihanet  eden,  verdiği  sözde  durmayan,
Hem  müslüman,  hem  emanetleri  ehline  vermeyen,
Hem   müslüman  hem  hırsız,  rüşvetci,   faizci,
Hem  müslüman,  hem haksızlıklar  karşısında   susan dilsiz  şeytan.
Hem  müslüman  hem,  kendi  yapabileceği,  yapması  gereken  malzemeyi  ehli  küfürden  satın  alan    hain.
Hem  müslüman  hem  kafirlere  dost,  zalimlere  yardımcı,  müslümanlara  düşman.
Hem  müslüman  hem  münafık.  Müslümanlığın  yanında  yapılan  ve  hergün  gözlerimizin  önünde  gerçekleşen  bu  işler  ahlaksızlık  değil midir?  Bunları  yapanlar ahlaksız müslümanlar  değil midir?
 
►    Toplum  olarak,  dürüstlüğe,  adalete, özgürlüğe  önem  veren  İsveçte   her yıl  islam  dinine  girenlerin  sayısı  artarken   (geçen yıl  40 bin),  Türkiyede  neden  her  yıl  dinden  çıkanların  sayısı  artıyor?  İsveçtekiler  gerçek  müslümanlığa  giriyor,  Türkiyedekiler  Ahlaksız  Müslümanlık tan  çıkıyor  olabilirler mi?



Bu yazı 35 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HAVA DURUMU

Web sitemize nasıl ulaştınız?


NAMAZ VAKİTLERİ
nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI