Bazı insanlara haksızlık yapılabilir mi? Yapılır mı?
1) Bizim inandığımız gibi inanmayanlara haksızlık yapılabilir. Bir kimse bizimle aynı inancı paylaşmıyor, Başka bir inanç ve dine mensupsa, o zaten yanlış yolda ve sapmış olduğu için kötü ve ikinci sınıf bir insandır, adil ve tarafsız muameleyi hak etmiyor, iyiliği hiç hak etmiyor, ona yapacağımız iyilik ve ikramı, bizden olanlara, bizim gibi inananlara yapmamız daha uygun hatta elzemdir. Gerekirse, onun malına, kazancına v.s. el koyabiliriz. Mahkemede bir dava söz konusu olduğu zamanda ona çifte standart uygular, kendi insanımıza vermeyeceğimiz cezayı ona verir, hatta kendimizinkini affeder ona ise ağır cezaları reva görürüz.
2) Bizim gibi düşünmeyenlere haksızlık yapılabilir. Hak ve haklılık dediğimiz şey zaten bize mahsustur. Başkalarının, bizim gibi düşünmeyenlerin ne hakları olabilir ki? Onlar iyi ve haklı olsalardı bizim gibi düşünürlerdi. Herkes gibi bize uymak varken, ne gereği var böyle aykırı düşünceler, farklı fikirler ortaya çıkarmanın? Bu düpedüz fitne çıkarmaktır. Elbette böylelerine farklı muamele edilmelidir. Hemen başlangıçta ezmeli ki ileride güçlenip başımıza dert olmasınlar.
3) Menfaatlarımıza engel olanlara haksızlık yapılabilir. Bu gibi kişiler kim olduklarına, sosyal statülerine bakmadan güç sahiplerinin çıkarlarına hangi hak ve selahiyet ile karşı çıkabilirler? Onlara her türlü kötü muamele reva görülmelidir. Zengin iseler onlara iftira atmak, komplolar ile itibarsızlaştırmak, fakir iseler zaten güçsüz olduklarından hemen ezip, süründürüp hadlerini bildirmek gerekir.
4) Bizimle rekabet etmeye kalkanlara haksızlık yapılabilir. Bizler, üstün, imtiyazlı ve ayrıcalıklı insanlar olduğumuzdan, herhangi bir hayırlı iş yapılacaksa onu ancak ve ancak biz yapabiliriz. Başka birinin böyle bir iş yapmaya kalkışıp bizim kazanmamız gereken itibarı kazanmasına izin verilemez. Bu tür bir işe kalkışanlara, iftira atmak, komplo düzenlemek, çalışmalarını baltalamak, engel olmak gibi girişimlerde bulunmak davamızın başarısı için caiz, hatta gereklidir.
5) Kutsal kişi ve kurumları eleştirenlere haksızlık yapılabilir. Hangi kutsal kurumlar ve kişiler? Tabii ki bizim kurumlarımız, bizim kutsal kişilerimiz. Bunlar bizim olduğu için zaten mükemmel, kusursuz ve kutsaldırlar. Bunları eleştirmek, bunlarda kusur aramak ve bulmak çok büyük bir hadsizlik ve cürümdür. Böylelerinin de zaten hakları falan olmadığı için onlara karşı hertürlü çifte standart, zulüm v.s yapılabilir.
6) Bizi övmeyenlere haksızlık yapılabilir. Yukarıda öenekleriyle detaylı olarak anlatıldığı gibi bizim gibi üstün, asil ve imtiyazlı insanları ve yaptıklarını övmeyenler, beğenmeyenler kötü ve aşağılık insanlardır. Onların bizler gibi hak ve özgürlükleri olamaz. Onlara gerekli olduğu zaman hatta gerekmediği zamanlarda bile haksızlıklar yapılabilir.
7) Fakir ve muhtaçlara haksızlık yapılabilir. Bu tür alt sınıf insanların davamız açısından bir güç ve etkinlikleri olmadığı için, onların hakları gözardı edilebilir. Nasıl olsa onlara
pek ihtiyacımız yoktur. İleride olursa o zaman onları hesaba katabiliriz. Şimdiden onların haklarını gözetirsek şımarırlar, hadlerini aşabilirler.
8) Cahil ve aklını kullanamayanlara da haksızlık yapılabilir.
Bir önceki maddede açıklandığı gibi bu sınıf insanlar da zaten hakkı ve haklıyı idrak etmekten aciz olduklarından onların haklarının pek bir kıymeti harbiyesi yoktur. Onlara yalan söylemek, onları kandırmak, aldatmak, dolandırmak, hem çok kolaydır hem de davamızın selameti açısından gereklidir.
Nedense bu yazıyı şaşılacak derecede kolaylıkla yazdım.