Bugun...


Prof Dr Mirzahan Hızal

facebook-paylas
BİLEN YÖNETİR
Tarih: 11-07-2025 15:59:00 Güncelleme: 11-07-2025 15:59:00



►  Daha önce bir çok  defa,  her  projenin  dört  adımda   yapılabileceği  ifade  edilmişti.

Hatırlarsak  bunlar  sıra  ile,      şuur,      irade,       ilim  ve      çalışma     olarak   belirtilmişti.

►  Ülkelerin  yönetilmesi de  çok  önemli  bir  projedir.   Her  proje gibi  bu  da    dört  adımda  gerçekleştirilebilir.

1)      Öncelikle,   ülkede  yaşayan  toplumun   yaşadığı  ülkeyi  yönetmek  gibi  bir   projesi  olmalıdır.  Hiç olmaz  olur mu?  demeyin.  Bazı  toplumlar,   özellikle,  yenik,   ezik,  kültür  emperyalizmine  ve  travmasına  uğramış,  kimlik  ve  özgüven   sorunu  yaşayan,    siyasi,  ekonomik  ve  kültürel  bağımsızlığını  kaybetmiş,  kolonileşmiş  toplumlar,  kendilerinden  daha  üstün  başkaları    tarafından  yönetilmeye   alışmış  durumdadırlar.   Elbetteki  bu  başkaları  söz konusu  ülkeyi  karşılıksız  yönetmezler,   ülkenin  kaynaklarını,  zenginliklerini  sömürürler.   Ayrıca  bu  sömürü  düzenini  sürdürmek  için,  eğitip  yetiştirdikleri  ajanlar ile  ülkeyi  her  kademede  sessiz  bir  işgal  altında  tutarlar.  Halkın  kendi  içinden   seçilip  yetiştirilen  bu  ajanlar  mutlu  bir  gaflet  içinde  tutulan  halkı,  patronlarının  istekleri  doğrultusunda  ustaca  yönetirler.  Halk  herşeyin  yolunda  olduğunu,  herhangi bir  yönetim  sorunu  olmadığını  zanneder.  Asıl  patronlar,  bu  mekanizmanın  bozulmaması  için  özellikle  eğitim  sistemini  yakından  kontrol  ederler,    Onlara  göre  eğitim  sisteminin  iki  ana  görevi  vardır. Birincisi  halkın   sömürüldüğünü  anlamaması için  yeterli  dozda   gaflet  ve  şuursuzluğun   sürekli  olarak  aşılanması,  ikincisi  ise  yeni  ajanların  yetiştirilmesidir.
 
2)      Herşeye  rağmen  halkın  içinden  çıkan   aydınlanmış  bir  grup  yukarıda  bahsedilen  sorunu  farkedip  anlamış  olsa  bile,   onların da   ciddi  ve  samimi  bir  şekilde  bu  projeyi  gerçekleştirmek  istek  ve  iradesinde  olmaları  gerekir.  Bu  uğurda   karşılaşmaları  kaçınılmaz  olan  bela  ve  musibetlere  karşı  koymaya  ve  bedel  ödemeye  hazır  olmaları  lazımdır.   Yoksa  sınıfını  geçmek  isteyen  ama  çalışmak  istemeyen   öğrenciler,  ya da  Kur’an  da  zikredilen,    Hz. Musa  AS’ a   “sen git  Rabbinle  beraber  o  düşmanlarla  savaş”  diye  yan  çizen  yahudilerin  durumuna  düşülür.
 
3)    Bu  samimi  istek  ve  niyetten  sonra,  projenin  yapılabilmesi  için    bilgi  ve  beceri  yani  ilim  lazımdır.  Neyi,  nasıl,  nerede  ve  ne  zaman  yapacağını  bilmeyen  cahil  bir  topluluk  hiçbir  projeyi  gerçekleştiremez.
 
4)     İlk  üç  adımı  tamamlayan,  yani  gerekli  şuur,  irade  ve  ilme  sahip  bir  grubun  sonuç  alabilmesi  için    var  gücüyle  ve  sabırla  çalışması  gerektiği  açıktır.
 

►   Bu  özelliklere  sahip  değilseniz,  hiç  kendinizi  üzmeyin,  siz  yöneten  değil  yönetilen  bir  toplum  olmak  zorundasınız.  Yönetilen  ve  sömürülen.  Çünkü,  siz   nasıl  yöneteceğinizi  bilmiyorsunuz  ama    onlar  sizi  nasıl  yöneteceklerini  biliyorlar.

►   Örnek  vermek gerekirse,  siz   yarı iletken  ve  elektronik  malzeme   tasarlayıp  üretemiyorsanız,  bunu  onlar  biliyorsa,  bu  malzemeleri  onlardan  almak  ve  onlara  bağımlı  olmak  hatta  bir çok  konuda  onlardan  emir  almak  zorundasınız  demektir.  Bu  malzemeler  olmadan  sanayi,   endüstri,  üretim,    bağımsız  bir  ekonomi  ve  siyasi  varlıktan  söz  edilemez.

►   Siz  inanç  ve  kültürel  yapınıza,  milli  menfaatlerinize  uygun  bir   finans  ve  bankacılık  sistemi  kuramazsanız,  bunu  nasıl  yapacağınızı  bilmiyorsanız,   yabancıların  sizin   ülkenizin  finans  ve  ekonomisini   manipule  etmesinden  kurtulamazsınız.

►  Hatta  siz  dininizi  hayatınıza  yansıtırken,  karşılaştığınız  bir  çok  sosyal  ve  ilmi  meseleyi bu  günün  ihtiyaçlarını  dikkate  alarak  çözemezseniz,  bu  konuda  da    ülkenizi  ve  sizi  yöneten  yabancılar  müdahale  eder,   dininizi  kendi  istek  ve  menfaatleri  doğrultusunda   yorumlar,  değiştirir,  sulandırır,  kırpar,  sizin  dininizi  size  öğretirler.  Farkına  varmadan  onların  istediği  farklı  bir  dine   geçersiniz.

►  “Hiç  bilenle  bilmeyen  bir  olur mu?”   Bu  ayet-i  kerimede  bilenin  ve  bilmeyenin  milleti  ve  dini  bahis  konusu  edilmemiştir.  Yani  bilen,    ehli  küfür,  gayrı  müslim  v.b  olabilir.  Bilmeyen  de  müslüman  ve  sizin  milletinizden  olabilir.  

Sonuç  aynıdır.   Bilen  bilmeyeni  yönetir



Bu yazı 18 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HAVA DURUMU

Web sitemize nasıl ulaştınız?


NAMAZ VAKİTLERİ
nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI