Devletin ve milletin birlik ve beraberliğine yönelik yıkıcı faaliyetlerin adresi ikinci kanaldır.
Beşinci kol...
Dün de öyle bugün de öyle.
Sarsıntısı nükleer silahlardan daha da tehlikeli.
Bombaların tahribati maddi anlamda eski haline getirilir de yıkıcılık bozgunculuk damardan olduğundan tamiri oldukça güçtür.
Daha açıkçası...
Toprak geri alınır asimile olmuş bir millet eski haline dönemez.
Deveyi kuyruğundan tut çevir bakalım döner mi!
Aynısı, kimilerinde deve inadı.
...
Tarihi bilgilerimizi yokladığımızda karşımıza yedi yüz yıl hakimiyetini sürdüren Endülüs Emevi devleti ile Rum Pontus çıkar.
İkisi de asimile edilince tarihten silinmişler.
Üçüncüsü biziz.
...
İkinci kanal dedik...
Ta bin dört yüz lerde Osmanlı devleti gücüne dayanarak İspanya'dan gemilerle Osmanlı topraklarına taşımış olduğu binlerce Yahudi daha sonra Genç Türkler, İttihatçılar adı altında örgütlenerek devletin temeline dinamit koyarken Osmanlı yönetimi maalesef uykuya dalmıştır.
Yaşı müsait olanlar bilirler, cumhuriyetin ilk yıllarında okullarda okutulan alfabenin başında, “Uyu uyu yat uyu, Ali sen de uyu” yazıyordu.
Eskiden gelme bir asırdır uyuttular bizi.
İşte şimdi ballandıra ballandıra o uykuyu kutluyoruz.
Başı “Türklük” adı altında Sabetayistler çekiyor.
Diğer kavimler; Kürtleri, Arapları, Lazları, Arnavutları yok sayıyorlar.
Bu da bal gibi bölücülüktür.
O zaman aklımıza şu soru geliyor.
Osmanlı devletini kuranlar kavim olarak Türk oldukları halde devletin adını neden Osmanlı koydular?
Türk koymadılar...
Demek ki kavim isminden devlet olmaz, olursa fazla uzağa gidemeyecek demektir.
...
Adını Halaskar Asker koymuşlardı.
Aslında Ermeni, Rum, Yahudi, ve de dağa kaçan devlet düşmanı haydutlar sürüsü.
Birleşerek 11. Abdülhamit’i tahtan indirdiler.
Devamında beş milyon kare toprak parçalanarak yerine sınırlarını İngiliz’in belirlemiş olduğu Suriye, Irak, Mısır, Türkiye gibi devletler kuruldu.
Hanı yedi düvele karşı savaştık dedikleri balon.
Anadolu'nun dörtte üçünü İngilizlerle müttefikleri işgal etmişti, Ege'ye de Yunan gavurunu çıkardılar.
Hadi Yunanlıları ciddiye almış olalım, İngilizlerle nerede savaştığımızı bilen varsa söylesin.
Milli Mücadele deyince, herhalde ilk savaşacağımız düvel İngiliz olmalıydı.
Çünkü işgalın büyüğü onda.
Haydi Anadolu’yu birisi kurtardı diyelim.
Suriye, Irak gibi devletler de Osmanlı toprağıdır onları kim kurtardı?
İngiliz, “Burası senin burası onun” diyerek harıtayı attı önümüze.
İşte Lozan onun ifadesidir.
...
Ateist olduğu bilinen Profesör Celal Şengör, “Cumhuriyeti sizin Türk diye bildiğiniz ama Türk olmayan bizler (Sabetayist dönmeler) kurduk” demiş.
Yanı süreci doğrulamış.
Doğru değil diyeceğim de gele gele baktık ki ülkenin Genelkurmay Başkanlığını yapan şahıs Yahudilerin ağlama duvarında ibadet yapıyor.
Şengör demek ki doğru söylemiş.
1927 yılında iki yüz bin Yahudi, Sekiz yüz bin Ermeni soy isimleri değiştirilerek ülkeye ithal edilmiştir.
Eden etmiştir!..
Ege, Marmara, Trakya, Boğazlar gibi en kıymetli yerlerden bunlara bedavadan topraklar verildi.
Ülkenin en yetkili yerlerine yerleştirildiler.
İşte şimdi...
Nereye elini atsan altından Sabetayist veya İsrail çıkıyor.
Piyasalar hala İsrail mallarının işgali altında.
...
Bir ülkenin genelkurmay başkanı Yahudi olunca gerisi ne olur?
Yıllarca Kandil dağlarını bombaladığımız halde PKK’nin kılı bile kımıldamamıştır.
Çünkü örgütü besleyen, ikmal eden İsrail Yahudisi.
Hala da o...
İçimizdeki hainler de destekçileri.
Şu anda PKK dağılma aşamasında, çünkü başta Yahudiler yok.
...
Dikkat edin; Sabetayistler Türklüğü savunur, Ermeniler de Kürtçülüğü.
Bu havada bazı belediyeler cumhuriyet şölenleri kutlayarak ünlü dedikleri baldırı çıplaklara paraları yağdırdırmışlar.
Yağma Hasan'ın böreği.
Kimin parasını kime veriyorsun be adam?
Su parası, emlak vergileri...
Vatandaştan topla ünlülere yağdır.
Dedim hala da aynı şeyi söylüyorum.
Belediyeler ile muhtarlıkları lağv edin ki hazine nefes alsın.
...
İşin garibi, her birisi Kemalizm’ın kazanımları.
O sahaya kimseler dokunamıyor.
Öyle bir baskı var ki önüne gelen korkudan Kemalist oluyor.
Yayınlar da öylesine, birinci kanaldan ikinci kanala geçmiştir.
Müslüman aileler bile kazanım dolmaları etkisinde...
İşte asıl soracağımız soru...
İyiye değil hep yanlış yola gidiyor...
Aslımıza ne zaman döneceğiz?
12.11.2024 Nusret Çiçek