Bugun...


Nüsret Çiçek

facebook-paylas
BATAKLIKLAR SİVRİSİNEK BELEDİYELR HIRSIZ ÜRETİYOR
Tarih: 04-08-2025 16:03:00 Güncelleme: 04-08-2025 16:08:00


Eğrisinden doğrusu çıkmayacağına göre, imanı ve inancı törpülenmiş laik bir düzenden ne beklenir? Demek istediğim, sıtmanın nedeni sivrisinekler ise onları da üreten bataklıklar değil midir?  

İdeoloji bataklığı…

 Yapısıyla duruşuyla belediyeler, her türlü kirliliğe hürriyet tanıyan demokrasilerin hırsız yetiştiren bataklıkları sayılır.

Asgari ücretli garibim geçinemezken bu bataklıklar ha bire sivri sineklere para basıyor. Sandık sandık deste deste paralar.

İşte büyük şehirlerdeki rezaletleri görüyoruz.

Asrın en büyük hırsızlığı…

Rüşvet vermiş ihale almış.

Rüşvet vermiş ruhsat almış.

Rüşvet vermiş tarlasından imar geçirmiş.

Rüşvet vermiş seçimi kazanmış…

Bu aynı zamanda kirli demokrasi oyunudur.

Her türlü kirliliğe hürriyet tanıyan demokrasinin deterjanı parlatmaz kirletir. Altta kalanın canı çıkacak.

Neyzen Tevfik de bu sistemden yakınıyordu:

 “Ekmek herkese yetecekti aslında, tarlaya karga dadandı ambara fare, fırına hırsız memlekete harami”

İşin aslı…

Belediyelerin kamu yararına yapmış oldukları işler devede kulak.

Yapmamış olsalar hazine daha karlı çıkar.

Münferit olarak dürüst çalışkan belediye başkanlarımız da mutlaka vardır, ancak sistem çoğunu sabaha çıkarmadan dışlıyor.

Belediye deyince kendi koşullarında devlet akla gelir.

Devlet içinde devlet.

Sadece büyük şehir belediyelerin harcamaları devletin giderlerinden fazla.

Borçları dudak uçurtuyor.

 İzmir belediyesinin 2024 yılı borcu 12 milyar lira ile ifade ediliyor.

Gider bütçesi 91 milyar 300 milyon, geliri ise 74 milyar 500 milyon.

91 milyar harcayacak, 74 milyar elde edecek.

İstanbul’un 20024 bütçesi ise 516 milyar.

Şu paralara bakın!

İzmir mezbelelik, hiçbir hizmet yok.

İstanbul belediyesinin ise borcu, 264 milyar 916 milyon.

Ankara, İstanbul, İzmir’in borçlarını toplayın hazineye denk, diğerlerini de hesap ettiğimizde farklı müsrif bir devlet ortaya çıkıyor.

Bu paralarla kaç tane uçak fabrikası yapılır, fakir fukaranın karnı doyar.

Bu kadar yükü bu millete yükleyen bir rejim iflah olamaz.

İllaki batacak.

İşte karşımızda bir avuç Siyonist İsrail, canice katliam yapar biz de elimizdeki imkânlarla dur diyemeyiz.  Bakar ağlarız, sebebi israf ekonomisi.

İyi ki İstanbul Başsavcısı vardır.

Bir dalışta İmamoğlu ile şürekasını ortaya çıktı.

Diğerlerinde de ne imamoğlular var.

Bu soygunun iktidarı muhalefeti olmaz,

Belediyecilik çalmaya çırpmaya müsait.

Sağlam çark da bozuluyor.

Şu anda muhalefetin belediyeleri hedefte, zannetmeyin ki diğerleri onlardan aşağıya kalır. Görevde olmuş olsaydım hiç bakmaz onları da elekten geçirirdim. Zamanla geçecekler diye düşünüyorum.

O yedi bu yedi derken kaybeden ülkemiz oluyor.

Adam meteliksiz giriyor, zengin çıkıyor.

Fakirini bulamazsınız…

Artık bıçak kemiğe dayandı, bu kadar yolsuzluktan sonra belediyeler acilen genel idareye devredilmelidir.

Kaymakamlıklar valilikler var.

Bölge müdürlükleri var…

Daha iyisini yapacaklarından eminim.

Bu arada ihaleleri de kaldırırsak devlet eliyle beslenen mafya olayına son vermiş oluruz.  Geçmişte Trabzon havalesinde ihalelerle ilgili bir soruşturmayı hatırlıyorum. Adamlar öyle tezgâh kurmuşlar ki bakanlıktan gelen işi kimin alacağını mafya lideri belirliyordu. O kime derse onda kalıyordu.

Diğerleri ihaleye usulen girer fakat düşük vermek zorundalar.

Görünüşte gayet yasal, fakat işi organize eden mafya.

İhale olayı mutlaka kaldırılmalı.

Kepçe almak, dozer almak, harç garmak zor bir iş değildir.

Devletin mühendisi, teknikeri bizzat işin başına geçerek hizmeti tek elden yürütmüş olsa maliyetler yarı katına düşer. Altı yedilik depremde yıkılacak diye de endişemiz olmaz.  

Roketi, tankı, uçağı, gemiyi ihale ile mi yapıyoruz?

Tecrübeme istinaden söylüyorum.

Mesleğim inşaatçılık olmadığı halde Ankara da Hakimler Köyünün 150 villalık inşaatında müteahhit kullanmadım. İmarından alt yapısına kadar tek elden.

İlk başta müteahhide verdik, baktım ki oldukça pahalıya mal olacak, kalfa kullanarak yarı yarıya mal ettim. Bir mühendis bir tekniker yeterli oldu.

Demek ki oluyormuş…

Adalet Bakanlığında iken lojman alımlarında hazır binaları alma yerine, ben yapayım demiştim. Kendimiz yapmış olsaydık yarı fiyatına mal olacaktı, hem de bakanlık iki kat lojmana sahip olurdu.

Olmuyor işte, çark başka türlü dönüyor.

Hazır bina alımlarında iktidarların adamları var.

Müteahhit çürük binayı hem kazık fiyatına kime satacak?

Devlete satacak…

Devletin malı deniz…,

Sürekli hırsız kovalama yerine oturup da şu belediyeleri genel idareye Devretsek, ihaleleri kaldırsak, muhtarlık denilen gereksiz kuruma son versek, ballı börekli görevleri yeniden ayarlasak ülkeye hizmet etmiş oluruz.

 İktidar yapar, millet kazanır…

27.7.2025 E. Hakim Nusret Çiçek



Bu yazı 389 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HAVA DURUMU

Web sitemize nasıl ulaştınız?


NAMAZ VAKİTLERİ
nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI