Bugun...


Nüsret Çiçek

facebook-paylas
ASGARİ ÜCRET EKMEK KARNESİ!
Tarih: 27-12-2024 16:28:00 Güncelleme: 27-12-2024 16:36:00


Mezhep imamlarımızın görüşüne göre yardım, ihtiyaç sahibinin ihtiyacı kadardır.

Diğer gramajı düşük ara yardımlar dilenci savmaya yarar.

İktidarların belirlemiş oldukları asgari ücret ne yardım yerine geçer ne de sadaka sayılır.

 22100 TL ancak bir hanenin ekmek karnesidir.

Bu ülkede etiketler saatte bir değiştiği sürece 30 bin de olsa yetmez.

Bir düzen ki Allah’ın hükümlerine yaslanmıyorsa onda adalet olmaz.

Hep banadır…

Bir oturuşta deveyi amutla yutanlar mal varlıklarının kırk da biri ile kazalardan belalardan korunma adına sadakalarını vermiş olsalar yardım edecek adam bulamazsınız.

İktidarlar dar gelirlisine 22 bin liradan fazla veremiyorsa o halde soralım.

Paralar nereye gidiyor?

İlk başta belediyeler arpalık.

Borçların toplamı devletin borcundan fazla.

Yaptıkları hizmet ise devede kulak.

İşte gündemim ana başlığı.

Çalışanların prim borçlarını SGK’una ödemekten aciz olan belediyeler kutlama adı altında çıplağına şarapçısına milyon dolarları akıtıyor.

Eli titremiyor, vicdanı da sızlamıyor.

Getir Allahın(cc) hükümlerini sokakta ne bir tane aç kalır ne de muhtaç.

Yüz elli sene öncesine gidelim.

Halife yönetimi zamanında zekât ve sadaka verecek aile bulamıyorlardı.

Halife Ömer bin Abdülaziz vefat ettiğinde iç gömleğinin yeni olmadığını gören sahabe hanımına çıkışmıştı. “İslam halifesinin gömleği böyle mi olmalıydı?”

Hanımı da, “Halifenin giyecek  başka  gömleği yoktur” demişti.

Materyalist laik düzenin öyle bir derdi yok.

Nefesi olan zurnacı başı oluyor.

Dar gelirlinin de nefes borusuna kaçıyor.

Önümüzde miladi yılbaşı var…

Hem de bir gecede…

Kutlama adı altında sarhoş ve çıplaklara milyonlar akacak.

Ona parayı bulurlar fakat işçinin primini ödemezler.

Bir kısımları da uyduruk tarihi dizilerine hazineden akıtılan paralardan servet sahibi oluyorlar. Her gece bir yatak değiştiren sanatçı kazığı.

Tarihi hem saptırıyorlar hem zengin oluyorlar.

Karne meselesi, aslında 1950 öncesine aittir.

Ben o yıllarda altı yaşlarındaydım.

Piyasa diye bir şey yoktu, çarık bulup giysek mutlu olacağız.

Şeker, çay İsmet paşanın memuruna has bir keyfiyet.

Şimdilerde uyuşturucu ham maddesi diye yasaklanan kendirden analarımız evdeki tezgahlarda dokuduklarını gömlek, ceket diye giyerdik.

Amma Demokrat parti iktidara geldiğinde fırınlardan çıkan buğday ekmeği ile tanıştık.

Ayaklarımız lastik ayakkabı gördü.

Cebimiz para…

Piyasalar açıldı, yollar köprüler inşa edildi.

Şimdi de sokaklarda bile park edecek yer bulunmuyor.

Yine de ülkenin yüzde onu dar gelirli.

Eskilerle mukayese edilmez amma bu kesimin ekmek karnesi zihniyetinden kurtarılması gerekiyor, değilse yas tutan Esad yanlıları pusuda.

İktidarın CHP zihniyeti adına el değiştirmesi halinde Suriye elden gider, güneyimizde Ermeni Kürt devleti kurularak İsrail’in Dicle Fırat yolu açılmış olur.

Haberiniz olsun…

27. 12. 2024 Emekli Hakim Nusret Çiçek



Bu yazı 33 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HAVA DURUMU

Web sitemize nasıl ulaştınız?


NAMAZ VAKİTLERİ
nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI