Sayın cumhurbaşkanı başta olmak üzere birçok yetkililer nüfus azalmasının tehlikesine dikkat çektiler ve çekiyorlar. Aile ve genç nüfusun ülkemiz için bir beka meselesi olduğunu tekrarlayıp duruyorlar. Ancak diğer yandan aileyi yıkma ve nüfusu azaltmaya sebep olan uygulamalar da tüm hızıyla devam ediyor. Evlenip yuva kurmak alabildiğine zorlaştırılırken, zinaya giden yollar tam tersine genişletilip özendirilmeye devam ediyor. Pembe diziler, sosyal medya, basın ve televizyon kısaca her vesileyle evlilikten uzaklaştırıp zinaya teşvik etme her gün biraz daha hızlandırılarak devam ediyor.
Bazen düşünüyorum da biz sıradan insanların taşradan gördüklerini işin tam merkezinde olan yetkililerimiz görmüyor ve bilmiyorlar mı? Bir yandan aile ve evlenme ve çocuk yapmanın ülkemiz ve bekamız için hayati önemde olduğunu söylüyorlar. Diğer yandan kadını anne olmaktan ve yuva kurup aile olmaktan uzaklaştırmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Ülkenin tüm birimlerinin kadın istihdamını artırmak için seferber edilmesi bizzat aileyi yok etme ameliyesidir. Bunu görüp bilmek için uzman, bilgin veya akademisyen olmaya gerek yok.
Çalışan kadın gereği gibi çocuk yapamaz. Yaptığı çocuğa gereği gibi bakamaz. Kadınları çalışan bir milletin çocukları kreş nesli olur. Hiç kimse bir bebeğe, çocuğa annesinin baktığı gibi bakamaz ve onu anne sevgisiyle sevemez. Sonuç; baba disiplini ve anne şefkatinden yoksun yığınlar… Serseri mayın misali; kendisi, ailesi, toplum ve insanlık için tehlike arz eden zombi misali çocuklar… İşte konuyla ilgili güncel bir haber.
“Türkiye'de gençler artık evlenmiyor: Artan maliyetler yuva kurmaya engel oldu!
Ekol TV'den Melisa Yasemin'in haberine göre, Türkiye’de evlilik çağında olmasına rağmen yuva kurmayı düşünmeyenlerin sayısı 19 milyon 485 bine ulaştı. TÜİK verilerine göre her geçen yıl evlilik kararı alan çiftlerin sayısı azalırken, gençler evlilikten giderek uzaklaşıyor.
Artan Maliyetler Evliliğe Engel!
Düğün salonu masrafları, takı borçları ve yüksek yaşam maliyetleri (lüks, konfor, israf ve savurganlık, gösteriş, şatafat vb. fuzuli masraflar.) gençlerin en çok dile getirdiği sebepler arasında. Aşk, güven ve sadakatin resmileştiği kurum olarak tanımlanan evlilik, artık birçok kişi için cazibesini yitirdi.
Hayat Şartları Çok Zor
Bazı gençler ise "Ekonomiden dolayı, doğru aşkı bulamadığımız için evlenmek istemiyoruz" derken, başka bir görüş ise geçim sıkıntısına dikkat çekerek “Hayat şartları çok zor, insanlar korkuyor" diyerek evlilikten kaçış nedenlerini açıkladı.” (https://www.ekoltv.com.tr/56673h 27 Ağustos 2025)
Bu habere göre Türkiye’nin dörtte biri evlenme yaşını geçtiği halde evlenmiyor veya evlenemiyorlar. Gerekçelerin hemen hepsi, basit ve aklıselimin kabul etmeyeceği bahanelerdir. Şaşaalı ve gösterişli kıyafetler, bir o kadar gösterişli nişanlar, kına geceleri ve düğünler… Tabi, tüm bunlar için de olabildiğince gösterişli ve pahalı mekânlar. İç ve dış video çekimleri ve fotoğraflar…
Daha bir de evlilik teklifi için akla hayale gelmedik, daha önce denenmiş bir ortamda ve bilinmedik bir model bulunup uygulanması. Sadece bir evlilik teklifi için bile büyük masraflara girilmesi. Bazen su altına dalış yapılarak, bazen özel jet kiralanıp havada veya bir balonda evlenme teklifinin yapılması. Tanışma anından itibaren her yıl sevgililer gününde olabildiğince pahalı hediyeler alınması. Öyle ki, bir yıl bu seronaminin aksaması veya hediyenin ucuz olması veya beğenilmemesi, boşanma sebebi olabilmektedir. Şayet evlenme teklifi kazasız belasız tamamlanırsa uygun bir zamanda, binlerce dolar masrafla beş yıldızlı ve şu kadar gösterişle bekârlığa veda partisi adı altında günahlara imza atılması ve daha neler…
En tehlikeli tarafı ise, evlenme yaşına gelmiş insanların yalnız kalmayı evlenip yuva kurmaya tercih etmeleridir. Bir de “ömür boyu bir kişiye mahkûm olmayıp istediği zaman istediğiyle beraber olma” denilen bir musîbet var ki, düşman başına. “Beraber yaşama” “seviyeli beraberlik” “dost hayatı” adı altında masum gösterilmeye çalışan bu günahlar, hayvanlar âlemine mahsustur. Fıtratı bozulmamış bir insan, bu gayrı meşru hallere tevessül dahi edemez. Evlilik yaşı gelen evlatlarımızı bu vebalden kurtarmanın yolu, evlilikleri kolaylaştırarak olabilecek en erken zamanda evlendirmektir. Subhaneke... Bi-hamdike... Esteğfiruke...