Bugun...


Muhammed Özkılınç

facebook-paylas
Ey Batı! Nerede Adaletin?
Tarih: 15-09-2025 12:57:00 Güncelleme: 15-09-2025 12:57:00


Yıllardır özgürlükten, demokrasiden, insan haklarından, kadın ve çocuk haklarından dem
vuran Batı, sıra İslam coğrafyasına geldiğinde neden körleşiyor? Filistin’de, Gazze’de bombalar altında
can veren çocuklar, evleri başına yıkılan kadınlar insan değil mi? İnsanlık tanımı, sadece Batı’nın
sınırları içinde mi geçerli? Batılı insanların canı can da diğer insanları, özellikle mazlum Müslümanların
canları can değil mi?
Bir asrı aşkın süredir İslam dünyasında yaşanan işgaller, katliamlar ve sistematik hak ihlalleri
karşısında susan Batı, kendi değerlerini inkâr etmenin utancını yaşamıyor mu? Demokrasi adına işgal
edilen topraklar, özgürlük adına yakılan evler, gözleri önünde kocaları parçalanıp dul bırakılan
binlerce kadın, insan değil mi? Bir kadın olarak bu cefakâr, fedakâr annelerin de kadın hakları yok
mu? Yine gözleri önünde anne babaları katledilen çocukların hakları yok mu? Yetim ve öksüz kalan on
binlerce masum… Bunları görmezden gelen Batı’nın söylemleri artık samimiyet değil, çıplak bir
ikiyüzlülükten ibarettir.
Batı’nın tarihi kan ve gözyaşıyla yazılmıştır. Afrika’nın yarısını köleleştirip geri kalanını
sömürerek, Asya’yı yağmalayarak, Latin Amerika’yı köleleştirerek yükselen Batı uygarlığı, hâlâ aynı
zihniyetle yaşamaktadır. Bugün Filistin’de yaşananlar, dün Cezayir’de, Hindistan’da, Bosna’da
yaşananlardan farklı değildir. Adalet iddiası, sadece batılılar ve Batı’nın çıkarlarıyla çatışmayan
coğrafyalar için geçerlidir.
Ey Batı! Sizde hukukun, adaletin zerresi yok. Mertlik ise adeta size hiç uğramamış. Namert
karakteriniz gereği, medya gücünüzle katilleri masum, mazlumları suçlu göstermeye çalışıyorsunuz.
“Terör” kavramını kendi çıkarlarınıza göre tanımlıyorsunuz. Sivilleri öldüren İsrail, sizin için “meşru
müdafaa” yaparken; taş atan bir Filistinli çocuk sizin literatürünüzde “terörist” oluyor. Kırk yıldır kendi
ülkesine karşı ihanet edip savaşan PKK, PYD vs. direniş hareketleri. Ölümüne vatanını savunan HAMAZ
ve aline silah almamış olan İHVAN-I MÜSLİMÎN terör örgütüdür. Bu mu sizin adaletiniz? Bu mu sizin
demokrasi anlayışınız?
Yıllarca insanları “Demokrasi” mavalıyla uyuttunuz. Hani demokrasi; halkların kendi
kendilerini yönetmesiydi. Ama siz halkı tarafından seçilen Kur'an hafızı, 7 dil bilen bilge başkan
Muhammed Mursi’yi, zavallı uşağınız olan Sisi’ye devirttiniz. Güç İslam ümmetinden size geçeli
böylesi cürümleri yüzler, hatta binlerce kez işlediniz. Eğer demokrasi iddianızda samimiyseniz, çekin
ellerinizi halkların üzerinden, onlar kendi idare şekillerini belirleyip kendi idarecilerini istedikleri gibi
seçsinler. Ama siz yalan söylüyorsunuz, aldatıyorsunuz. Size itaat eden, kendi halkları yerine sizin
çıkarlarınızı gözeten idareciler istiyorsunuz. “Başkan” “cumhurbaşkanı” “Emir” “sultan” “kral”
“diktatör” fark etmez. Seçimle gelmiş, darbeyle gelmiş, terör örgütü kurup anarşi ve kaosla gelmiş,
fark etmez…
Ey Batı! Siz insan haklarını sadece kendi insanınız için istiyor, kadın haklarını sadece kendi
toplumunuz için savunuyor, çocuk haklarını sadece kendi evlatlarınız için dillendiriyorsunuz. Filistinli
çocukların kanı kırmızı değil mi? Gazze’de yıkıntılar altında kalan annelerin gözyaşları tuzlu değil mi?
Yoksa onların insan sayılabilmesi için Batı pasaportu mu taşıması gerekiyor? Bu gün Gazze’de
Filistin’de yaşananların binde biri sizin şehirlerinizde, ülkelerinizde yaşansaydı, bunu yapan zalimlere
dünyayı dar ederdiniz.
Bugün İslam coğrafyasının her yanında Batı’nın çifte standardı bir çıplak gerçek gibi ortadadır.
Üçüncü dünya ülkeleri dediğiniz coğrafyalar ve onların mazlum halkları, sizin mağdurlarınızdır. Onları
bir lokma ekmeğe, bir su kuyusuna biraz yakıta ve elektriğe siz muhtaç hale getirdiniz. Siz, insanlığı
parçalayan sömürgeci düzenin bekçilerisiniz. Adaletiniz, menfaatlerinizin bittiği yerde sona eriyor.

Demokrasi, sizin için sadece işgalin bir kılıfı. İnsan hakları, yalnızca kendi uluslarınıza tanınmış bir
ayrıcalık.
Ama unutmayın! Tarih, zulmün sonsuz olmadığını defalarca gösterdi. Nerede firavunlar?
Nerede Nemrutlar, Şeddatlar, Karunlar? Tarihin mezbelesi, çöplüğü zalimlerin leşleriyle doludur.
Mazlumun ahı göğe yükseldiğinde, zalimin saltanatı yerle bir olur. Bugün Gazze’de atılan taş, yarının
hesabının işaretidir. Bugün Filistin’de yükselen direniş, sadece bir halkın değil; tüm insanlığın onur
mücadelesidir.
Hesap günü uzak değildir! Siz, Batı’nın ikiyüzlü efendileri, zannettiniz ki mazlumlar ebediyen
susacak, zannettiniz ki adalet toprağa gömülecek… Hayır! Zulüm baki kalmaz, hak er ya da geç galip
gelir. Filistin’in her damla kanı, Gazze’nin her yıkık taşı, bir gün sizin kurduğunuz sahte medeniyetin
duvarlarını yıkacaktır. Ve o gün geldiğinde tarihin önünde yargılanacaksınız. İşte o gün, “insan hakları”
diyerek kandırdığınız halklar bile size sırtını dönecek. Çünkü hakikat, propaganda perdesini delip
geçer.
Ey Batı! Adaletinizin terazisi pas tutmuş, insanlık dersiniz çoktan çökmüştür. Fakat bilin ki;
mazlumun duası, zalimin tankından, uçağından ve propagandasından çok daha güçlüdür. Ve bir gün, o
dua nice zalimler gibi sizi de tarihin çöplüğüne atacaktır. Bekleyin ve görün… Subhaneke... Bi-
hamdike... Esteğfiruke... Muhammed Özkılınç



Bu yazı 617 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HAVA DURUMU

Web sitemize nasıl ulaştınız?


NAMAZ VAKİTLERİ
nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI