Suriye'de gelişen sürecin sonuçlarının sahaya nasıl yansıyacağı, Uluslararası siyaset arenasında nasıl bir sürece evrileceğinin cevabını zaman gösterecektir.
Bu süreçte yıllarca zülme ve baskıya maruz kalmış bir halkın kendi topraklarına sevinçle dönmesine her ne olursa olsun sevinmeliyiz. Suriye'nin küresel şer güçlerine teslim olmadan kendisini ihya ve inşa edebilmesi için müslümanlar olarak mücadele etmeliyiz.
Suriye'nin üç önemli imtihanı var.
1. Yılların yıpranmış yapısını dogru ve hızlı adımlarla düzeltebilmeli.
2. Mezhebi, etnik çeşitliliği İslami ve adil bir düzende yönetebilmeli.
3. Filistin meselesi üzerinde İsrail'i korumaya çalışan Batının emperyalist politikalarına karşı duruşunu teslimiyetci değil direnişci kılabilmeli
Eger küresel hesaplara teslim olmadan bir gelecek inşa edebilirse hem kendisini hem de müslümanların özlemi olan Filistin'in özgürlüğüne ciddi katkılar sunabilir. Lakin küresel şer hesaplarına teslim olursa veya ettirilirse (duamız olmamasıdır) yeni bir Filistin görebiliriz Suriye'de. Tarih boyunca Filistin Suriye iç içe geçmiş alanlardır. İsrail'in en büyük arzusu Filistin-Suriye hattını birleştirmektir.
Önümüzdeki dönemlerde takip edeceğimiz iki süreç olacak: Ya Suriye üzerinden Filistin'in özgürlüğü ya da Suriye'nin yeni bir Filistin'e dönüşmesi (kalıcı işgal)
Suriye'nin yeni bir Filistin'e dönüşmemesi için Başta İran-Türkiye-Mısır olmak üzere bölge ülkelerin dikkatli bir siyaset izlemeleri gerekir. Bu üçlü arasındaki ittifaksızlık bölgenin batı lehine hesaplarını kolaylaştırıyor. Acıları derinleştiriyor.
Bugün bize düşen, yeni ve kalıcı yaralar açmamak için eski yaraları kaşımak değil yatıştırmaktır. Suriye'nin acılarını hafifletmek, Filistin'in direnişini desteklemek, İran'ı batılı düşmanlara yem edecek siyaset ve söylemlerden kaçınmaktır. Sahanın gerçekliği bütünsel bakışı ve yardımlaşmayı bizi mecbur kılıyor.
Birbirimizin acılarını yarıştırmak yerine birbirimizin acılarını yatıştırmalıyız. Birbirimizi hataya sürükleyecek söylemlerden, eylemlerden kaçınıp birbirimizin hatalarını süpürecek bir sürece yol almalıyız. Ya iyilikte yol alırız ya kötülerce yok oluruz. Tercihlerimiz de yol ayrımındayız.
Yolumuz yardımlaşmaya ve kurtuluşa olsun inşallah...
19.12.2024 Maksut DELİKTAŞ