Elinizdeki bu kitap müstakil bir çalışma değildir. Beş alanda birer büyük barış için 35 yılda hazırladığım 500 makale ve 38 kitabımdan, Ateist kardeşlerim için topladığım bir seçkidir. Bu barış çalışmaları şu savaşlara çare olacak niteliktedirler.

A) Din-Bilim Savaşı.

B) Doğu-Batı Savaşı.

C) Hristiyan- İslam Savaşı.

D) Yahudi-Arap Savaşı.

E) Kürt-Türk Savaşı.

Ateist kardeşlerim için hazırladım. Çünkü onların dinlere inanmamaları için beş büyük ve nispeten haklı gerekçeleri vardır.

1) Bütün dinlerin literatürleri mecaz, alegorik ve hermenötik diller olduğundan, bu çağımızdaki bilimlerle özellikle fen bilimleri ile on bin meselede çelişiyorlar. Çünkü o dil kayboldu ve maalesef günümüzde sokak diliyle tercüme edilip okunuyorlar.

2) İşte gerek bu özellikten ve gerek maddi kafa ile anlaşılmaları zor olan dinin sonsuzluk gibi soyut değerleri nesnel birer konu olarak algılandığından, inanç meseleleri İrrasyonel olarak kabul ediliyor. Halbuki sorumlu olmanın birinci şartı akıl ve ilimlerdir.

3) Maalesef bu iki yapısal sıkıntıdan dolayı çağımızda dinler, güven ve ahlaka dönüşmüyorlar. Dolayısıyla haklı olarak insanlar özellikle aydın kesim ateist oluyor.

4) Ve çok acıdır ki bu haldeki dinler, cayır cayır ve ahlaki yönleri yaşanmadan siyasete ve çıkarlara alet ediliyor. Haliyle Ateistler haklı oluyor. Dindarlar ise, sahtekârlar olarak kalıyorlar.

5) Kilise ve Diyanet, dini literatürü Orta Çağ seviyesinde anlatıyorlar. Demek çağımıza uygun ve bilimlere göre yorumlanmış dini bir öğreti henüz yoktur. Demek imtihan tahakkuk etmiyor.

Sonsuz bir şekilde şükrediyorum: Benim kitaplar bu beş badireyi de atlatıyor. Ama siyaset ve çıkarlar onların yayılmasına müsaade etmiyor.

Evet, sözde ifade özgürlüğü var. Ama, devletin resmi yaklaşımı ve cemaatlerin taassubu tekel oluşturdukları için pratikte başarılı olamıyorum. Ayrıca benim kitaplarımın anlaşılması için kitap yazacak seviyede dilbilgisi, tıp amfisinde dersleri takip edecek seviyede fen bilgisi ve özgür düşünce yani aklını kimsenin cebine koymadan okuyabilecek bir kafa gerektiği için ve maalesef insanlarımızda bu üç şart ancak yüzde onda var olduğundan haliyle yetim kalıyorum. İşin acı tarafı bu üçlü sistemden yalnızca birinin varlığı yetmiyor. Üçünün de beraber olması lazım geliyor. Bu ise oranı yüzde bire indiriyor.

Bu sunuşta konu ile ilgili bir özet yazmıyorum. Çünkü kitaptaki her bir yazı, başlı başına bir özettir zaten. Bütün insanlığa bütün alanlarda artık barışın gelmesi için Hümanist değerlere sahip herkesi yardıma çağırıyorum.

25.03.2024

Bahaeddin Sağlam