Bugun...


Mehmet Nuri Bingöl

facebook-paylas
İmamoğlu ve Trump Üzerine
Tarih: 07-08-2025 10:46:00 Güncelleme: 07-08-2025 11:33:00


Siyaset, sadece konuşma sanatı değildir; icraatın, planlamanın ve sorumluluk almanın da sahnesidir. Fakat son yıllarda hem Türkiye’de hem dünyada öne çıkan bazı liderler, bu sahneyi daha çok bir mikrofon kürsüsüne çevirmiş gibi görünüyor.
     İstanbul’da Sabık Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, seçildiği günden bu yana dikkatleri üzerine çekmeyi seven biri. 
     Meydanlarda, sosyal medyada, televizyonlarda konuşmayı çok seviyor. Her kriz anında ya da gündem değiştiğinde uzun açıklamalar yapıyor; kimi zaman mizahi, kimi zaman meydan okuyan cümleler kuruyor. 
     Ancak sokaktaki vatandaşın dilinde hep aynı soru: “Peki, İstanbul’da iş nerede?” Trafik yine duruyor, altyapı sorunları devam ediyor, mega projeler yok denecek kadar az. Eleştirenler, “Konuşuyor ama şehir bekliyor” diyor.
     Bu tablo, insana uzak kıtadaki bir başka ismi hatırlatıyor: Donald Trump. ABD’nin başkanı, sosyal medyanın ve kameraların yıldızıydı. Tweetleri sabah akşam dünyayı sallıyordu. 
     Güçlü cümleler, sert çıkışlar, sık sık gündemi değiştiren açıklamalar… Ama dönüp bakıldığında, dört yıllık başkanlık döneminin ardından birçok Amerikalı, “Peki vaat edilen işler nerede?” sorusunu sormadan edemedi. Duvar projesi yarım kaldı, altyapı yatırımları kağıt üstünde kaldı, küresel siyasette bolca gürültü ama az iş üretildi.
     Benzerlik dikkat çekici: İmamoğlu da Trump da konuşmayı, gündem yaratmayı, eleştirilere cevap vermeyi çok iyi biliyor. İkisi de taraftarları tarafından sosyal medyada kahraman gibi parlatılıyor. Ancak şehirler ve ülkeler sosyal medya paylaşımlarıyla değil, yapılan yollarla, çözülen sorunlarla, üretilen hizmetlerle kalkınıyor.
**
     Siyasette bazı liderler vardır ki, onları gördüğünüz anda içinizden “Eyvah, şimdi uzun bir konuşma geliyor” dersiniz. İşte İstanbul’un Sabık Bld. başkanı Ekrem İmamoğlu ve Amerika’nın başkanı Donald Trump, bu kategoriye giren iki “mikrofon dostu” lider.
     İmamoğlu, sabah güne kahveyle başlamaz; kamerayla başlar. Ya deniz kenarında bir yürüyüş yaparken, ya metrobüste ayakta giderken, ya da bir açılışta elinde mikrofon vardır. Sanki İstanbul’un bütün sorunları çözülmüş de tek eksik vatandaşa uzun uzun açıklama yapmak gibi…
     Oysa İstanbullu hâlâ trafikte bekliyor, yağmurda yollar göle dönüyor, metro hatları “gelecek yıllar”da hizmete girecek. Ama ne gam! Sosyal medyada video var, duygu var, müzik var.
     Trump da Beyaz Saray’da benzerdi. Amerika’da işlerin yolunda gitmesi onun için ikinci plandaydı; asıl önemli olan “bugün kaç tweet attık, dünyayı kaç kez şaşırttık”tı. Hatta Twitter olmasa Trump’ın siyaseti belki yarı yarıya eksik olurdu. Ülke yönetmek mi? O da arada sırada…
İkisini yan yana düşününce ortaya şu tablo çıkıyor:
İş: Az
Konuşma: Çok
Sosyal medya: Tavan
Vatandaşın sabrı: …(bağlantı koptu)
     Siyasetin altın kuralı şudur: Mikrofon dostluğu geçici, eser kalıcıdır. Ama belli ki bu iki lider, “Söz uçar, tweet kalır” prensibine inanıyor.



Bu yazı 224 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HAVA DURUMU

Web sitemize nasıl ulaştınız?


NAMAZ VAKİTLERİ
nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI