Bugun...


Mehmet Nuri Bingöl

facebook-paylas
Mevlid Kandilinin İslami Hükmü
Tarih: 03-09-2025 09:39:00 Güncelleme: 03-09-2025 09:39:00


Müslüman toplumlarda, Peygamber Efendimiz’in (sav) doğumunu anmak için kutlanan Mevlid Kandili, asırlardır gönüllerde özel bir yer edinmiş bir mübarek gecedir. Peki, bu kutlamanın İslami açıdan hükmü nedir?

Öncelikle şunu belirtmek gerekir: Mevlid Kandili farz, vacip ya da sünnet-i müekkede değildir. Yani dinin asli hükümlerinden biri değildir. Kur’an ve sahih sünnette “Mevlid Kandili gecesi ibadet ediniz” şeklinde bir emir yoktur. Bu sebeple, bir mümin Mevlid Kandili’nde özel bir ibadet yapmasa da herhangi bir günah işlemiş olmaz.

Ancak öte yandan, İslam’ın ruhuna baktığımızda, Peygamber Efendimiz’i (sav) anmak, onu tanımaya çalışmak, onun getirdiği vahyi hatırlamak, hayatından ibret almak, ümmetin maneviyatını canlı tutmak için toplanmak meşru ve güzel, yani hasen bir davranıştır. Nitekim Peygamberimiz (sav), doğduğu günü pazartesi oruç tutarak ihya etmiştir. Bu, onun doğum gününü bir şükür vesilesi kıldığının işaretidir.

Tarih boyunca büyük İslam âlimleri de Mevlid kutlamalarını, bid’at-ı hasene yani “güzel bir yenilik” olarak değerlendirmiştir. Çünkü burada asıl maksat, Resulullah’a (asm) sevgi ve bağlılığı pekiştirmek, ümmeti bir araya getirerek Kur’an okunmasına, salavat getirilmesine, fakirlere ikramda bulunulmasına vesile olmaktır.

Bununla birlikte, aşırılığa kaçmadan, hurafelerden uzak kalarak Mevlid’i kutlamak gerekir. Eğer bu gece sadece eğlenceye, gösterişe veya şekle indirgenirse, ruhundan uzaklaştırılırsa, o zaman faydasından çok zararı olur. Fakat bu geceyi vesile bilip Kur’an okuyup dinlemek, Peygamberimizin hayatından dersler almak, tövbe ve dua etmek, sadaka vermek gibi ibadetlerle değerlendirmek, İslamî açıdan teşvik edilen güzel amellerdir.

Sonuç olarak, Mevlid Kandili bir farz değil, ama ümmetin kalbinde Resulullah sevgisinin canlı tutulduğu mübarek bir gecedir. İslami hükmü: kutlaması caiz, hatta niyet ve usulüne göre sevaplıdır. Yeter ki bu kutlama, dinin özüne uygun, ihlaslı ve bid’at-ı seyyie (kötü bid’at) boyutuna varmayan bir şekilde yapılsın.



Bu yazı 758 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HAVA DURUMU

Web sitemize nasıl ulaştınız?


NAMAZ VAKİTLERİ
nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI