Bugun...


Mehmet Maksut

facebook-paylas
KÜRESEL SALDIRILAR KARŞISINDA MÜSLÜMANLAR
Tarih: 07-03-2025 12:00:00 Güncelleme: 07-03-2025 12:00:00


Genelde insanlık özelde ise Müslümanların yaşadığı ülkeler son yüzyıldır acı, kan, gözyaşı deryasında yaşamaya mahkûm edilmiştir. Bir nesil acılarla, işgallerle, umutsuzluklarla, yaşama kaygılarıyla, savaş ve açlıkla büyümüştür. Bu durum daha büyük katmerli acılarla gitgide artacağa benziyor. Tüm bu yapılanlar bir sorun ve zülümdür. Tüm sorunlar ve zülümler de Allaha bağlı, sorumlu, kolektif irade sahiplerinin güçlü bir dayanışma ve direnişiyle düzelebileceğinden başka, insanlık başka yerlerde umut aramamalıydı.

Hal bu durumdayken Batı, Doğu toplumlarının temel dinamikleriyle sinsice oynamış, onları değiştirmiş ve değerlerinden uzaklaştırmıştır. Bu unsurlardan sonra Müslümanlar zaten işgale karşı direniş ruhlarını kaybedecek duruma gelmiştir. Yani Malik bin Nebi’nin ifadesiyle “işgale hazır bir pozisyona” getirilmişlerdir.

Elbette ki İslam’ın yaşadığı topraklara yapılan işgallerin müsebbibi sadece Batı toplumlarının işgalci yanları değildir. Buna zamanında duyarlılık göstermeyen ve bazı zaafiyetlerden dolayı göstermesi gereken direnişi sergilemeyen tüm Müslümanlar sorumludur. Eğer kendi içimizde dağılmasaydık kimse bizi dağıtamazdı. Temel dinamiklerimiz olan Kuran’ımızı, kavramlarımızı yerli yerinde kullansaydık elbette kültürel, bilinçsel ve bedensel işgali yaşamazdık. Birileri oturup bizleri nasıl işgal edeceğini düşünürken biz birçok kere hiç gereği olmayan tartışmalar içerisinde enerjimizi tükettik. İnsanımız çözümü çözümsüzlükte aramaya başladı.

Tüm bu acılara ve saldırılara rağmen Müslüman zihinlerin batıya, onun yol, yöntem ve kavramlarına duydukları hayranlığı hiç anlamıyorum. Demokrasi… Özgürlük… Liberalizm… Sosyalizm… Milliyetçi dindarlık… Gelişmiş toplumlar… Sivil anayasalar… İnsan hakları… diye uzatıp gidebiliriz. İşgalcilerin kavramları değil mi bunlar?! Peki daha ne diye demokrasinin havariliğini Müslümanlar yapıyor. İnsan hakları mücadelesini bayraktarlığını yapıyor. Siz önce esaret zincirlerinizi kırın ve önce insan olma hakkınızı elde edin. Zalimlerin, dejenere eden ve toplumu uyutan bu tür kavramlarını kullanmak zalimlere sevdalanmanın yoldaki işaretleridir. Sürecin sonrası köleliktir ve son dünya konseptindeki kölelerin boyunlarında zincirler yok. Bu zincirlerin yerine kavramlar konulmuş. Yeni köleler kavramlarla kendilerine bağlanılmış. Kavramlar zincirini zihnimize yerleştirip kendi katillerine aşık edilmek istenilen başka bir toplum var mıdır acaba?

Zamanında müdahale ve mücadele edilmeyen her sorun bir diğer nesile daha büyük acılar ve sorunlarla gelir. Zaten yaşadığımız sorunların tarihine baktığımızda yüzyılların ihmalkârlığını görürüz. İhmal edilen her konu başka sorunları; başka sorunlarda başka acıları doğuracaktır. Ve yeni nesiller büyüdüklerinde karşılarında belki de biriken bu sıkıntılardan dolayı kaldıramayacakları kadar bir yük göreceklerdir. Bu durum gençliği farklı yerlere ve mevzilere sürükleyecektir. Bence son dönem gençliğin İslam’dan uzaklaşmasının bir sebebi de bu olabilir. Ortadaki manzaraya bakan insanlar geleceği farklı kulvarda kurma yanlışına girerek hayatlarını tamamen mahvetmektedirler.



Bu yazı 139 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HAVA DURUMU

Web sitemize nasıl ulaştınız?


NAMAZ VAKİTLERİ
nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI